PİRHA – HDP Dersim Milletvekili adayı Meral Hanbayat Yeşil, çok zor bir süreçten geçildiğini belirterek, “Ama bu topraklarda barış, özgürlük ve adalet içerisinde dostça, kardeşçe yaşayabileceğimize inanırsak başarabileceğimizi biliyorum” dedi.
HDP Dersim 2. sıra milletvekili adayı olan Meral Hanbayat Yeşil, 24 Haziran seçimlerine ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Yeşil, 24 Haziran seçimlerine OHAL koşullarında gidilmesine ilişkin şunları kaydetti:
“OHAL koşullarında bir seçime gitmek; seçimin adil, demokratik bir yarış içerisinde yapılmasının güvencesini ortadan kaldıran bir durum. Bir de baskın seçimle karşı karşıyayız. 60 gün içerisinde bir seçime karar verildi. Bu da seçimin adilliğini belirleyen bir nokta. Zaten yaklaşık iki yıldır OHAL nedeniyle, özellikle adayı olduğum HDP’ye yönelik ağır yaptırımlar, tutuklamalar, ihraçlar, kayyumlar atanması, dolayısıyla aslında çok ağır bir saldırı var. Bu koşulda seçimin adilliği ayrı bir şey. HDP açısından da; cumhurbaşkanı adayımız hapiste. Anti demokratik yarışa rağmen elimizden geleni yapacağız.”
“EMEKÇİLER, KADINLAR VE GENÇLERLE SÜRECİ TERSİNE ÇEVİRECEĞİZ”
Başta HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın ve Dersim Belediye Eş Başkanlarının tutuklu olmasına ilişkin şunları dile getirdi:
“Başta cumhurbaşkanı adayımız olmak üzere, eş başkanlarımız, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, binlerce insan tutuklu. Tabi ki bunlar çalışmamızı sekteye uğratıyor. Cumhurbaşkanı adayımızın seçim çalışması yapamıyor olması, sokaklarda çalışmalar yapamıyor olması bizim açımızdan dezavantajlı bir durum. Ama emekçilerin, kadınların, gençlerin, Kürtlerin bu dezavantajlı durumu tersine çevireceğine inanıyoruz.
Bu kadar yoğun baskı, zulüm, tutuklama ve yasaklamaya rağmen yüzlerce Dersimli bizi coşkuyla karşıladı. OHAL’e rağmen bu seçim sürecinde Dersim halkıyla beraber sokakları şenlendirip olağanlaştırırsak, bizim için çok büyük bir kazanım olur. Buna karşı Dersim halkı cevap vermeye başladı. Sokaktaki tablo çok güzel. Dersim asla teslim olmadı.”
Seçimlerde kurulan ittifaklara değinen Yeşil, “Solda kaldık esprisi aslında gerçeği yansıtıyor. İki sağ blok, karşısında tüm toplumsal muhalefeti temsil edecek bir parti var. Aslında var olan ayrışmanın resmi. Bundan güçlenerek çıkacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“DERSİM HALKINDAN YETKİ İSTİYORUZ”
Dersim’de yaşayan halkın taleplerini sorunlarını dile getirmek için yetki istediğini belirten Yeşil, şöyle konuştu:
“Dolayısıyla aslında buraya dair söyleyeceğimiz, geliştireceğimiz her proje Dersim halkıyla karar vereceğimiz projelerdir. Bir Alevi kentinden aday olmak bir kadın olarak elimi güçlendiren bir şey. Rahat rahat sokaklarda politika yapabiliriz, kendimizi ifade edebiliriz. Seçim kampanyası açısından olumlu bir şey. Baskın seçimle karşı karşıyayız, süreç çok hızlı gelişti. Nasıl bir projeniz vardır sorusunun esasta somut bir karşılığı yok, tek kendi adıma teminat göstereceğim olgu; Dersim halkıyla beraber, halkın ve kentin sorunlarını yerelden merkeze taşıyacağım sözünü verebilirim. Dersim halkının desteğiyle beraber, halkla birlikte tartışarak geliştireceğimi düşünüyorum.
“DOĞA KATLİAMINA KARŞI HALKLA BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİM”
Dersim’deki baraj, HES ve maden projelerine ilişkin “Dersim’de 27 baraj yapımı söz konusu, onlarca HES projesi planlanıyor. Hala çıkartılmamış binlerce kara mayın var” ifadelerini kullanan Yeşil, halkla birlikte mücadele edeceğini şu sözlerle belirtti:
“Bu toprağın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Bu üretimin önündeki engellerin kaldırılması için çaba sarf edeceğiz. Ciddi bir doğa katliamı var. Baraj HES ve madencilik taramaları beraber yürütülen olgular. Bunlara karşı ciddi bir mücadele gerekiyor. Eğer halktan o yetkiyi alırsam doğanın katledilmesine karşı Dersim halkıyla beraber mücadele yürüteceğim. OHAL ile katmerleşen yasaklı bölgelerle, aslında insanların kutsallarına, inanç merkezlerine erişim engellendi. Kutsallarımıza, mezar yerlerimize gidemiyoruz. Bu yasaklamalara, baskılara karşı mücadele edeceğiz.”
Yeşil, “Çok zor koşullardan geçiyoruz; memlekette kalmak ile gitmek arasında bir duygu haline sürükleniyoruz. Ama bu topraklar bizim. Bu topraklarda barış, özgürlük ve adalet içerisinde dostça, kardeşçe yaşayabileceğimize inanalım. İnanırsak başarabileceğimizi biliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
H.Yaşar SEZGİN-İsmet SEFER/DERSİM
Yoruma kapalı.