PİRHA – HDK Eş Sözcüleri Ali Kenanoğlu ve Meral Danış Beştaş, Yeni Yaşam Gazetesi ve ETHA çalışanlarının gözaltına alınıp tutuklanması sebebiyle dayanışma ziyaretinde bulundu. Danış Beştaş “İki gazetecinin öldürülmesine ses çıkaramıyorsak yaşamamızın anlamı yok. Sesimizi çoğalttıkça bu baskı düzenine son vereceğiz” diye konuştu.
ETHA editörü Pınar Gayıp, Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Osman Akın ve gazete çalışanı Enes Sezgin’in de aralarında olduğu 7 gazeteci ve 2 siyasetçi, Türkiye SİHA’sı ile katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için 21 Aralık’ta açıklama yapmak isterken gözaltına alınıp ardından tutuklandı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Ali Kenanoğlu ve Meral Danış Beştaş, beraberindeki heyet ile katledilen Daştan ve Bilgin için açıklama yapmak isterken gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilerle dayanışma amacıyla Yeni Yaşam Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı’nı (ETHA) ziyaret etti.
“ÖZGÜR BASININ YANINDAYIZ”
Ziyarette konuşan HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, özgür basının özellikle hedef alınma sebebini iyi bildiklerini ifade etti. Ali Kenanoğlu, “Gerçeklerin gizlendiği bir dönemi yaşıyoruz. Bunun karşısında hakikatin sesi olan, olayları tüm gerçekliğiyle aktaranlara yönelik de tüm baskı, zulüm ve şiddetin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Tabi ki katledilen iki gazeteci oradaki olan biten doğru bilgiyi aktardıkları için hedef alındılar. Hakikatin sesini kıstırmak isteyenler tarafından katledildiler. Bunun sonucunda arkadaşlarımız tutuklandılar. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. HDK olarak da sonuna kadar özgür basının yanında yer alacağımızı belirtelim. Hepinize geçmiş olsun” diye konuştu.
“KÜÇÜLMEYELİM, EL ELE VEREREK BÜYÜYELİM”
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise toplumu susturmak için ilk olarak özgür basın emekçilerine yönelik baskı yapıldığını söyledi. Danış Beştaş, şunları söyledi:
“Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın katledilmesinden sonra gazetecilerin tutuklanması, Seyhan Avşar’ın tweeti sebebiyle soruşturma açılması, İstanbul Barosu hakkında soruşturma açılması aslında cinayeti örtbas etme girişimidir. Bilgin ve Daştan’ın SİHA ile katledilmesi savaş suçudur. Onlar gazetecidir. Ben de dahil herkes, onları gazeteci kimliği ile tanıyor. AKP iktidarı, meselenin üstünü örtmek için itirazları engellemeye çalışıyor. Bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz. ‘Küçülmeyelim büyüyelim’ çağrısını yapıyorum. Bütün basın kuruluşlarına çağrı yapıyorum, bugün bize, yarın size. Sıranın gelmesini beklemeyelim. Küçülmeyelim ve el ele vererek büyüyelim. İki gazetecinin öldürülmesine ses çıkaramıyorsak yaşamamızın anlamı yok. Sesimizi çoğalttıkça bu baskı düzenine son vereceğiz. Kameraları, kalemleri yere düşmeyecek Ape Musa’nın çocukları, onları bırakmaz. Asla boyun eğmeyeceğiz.”
“MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIMIZI HER ZAMAN SÖYLÜYORUZ”
Gazeteciliğin tam anlamıyla “ateşten gömlek giymek” olduğunu belirten Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Mahsun Sağlam, 5 yıl içerisinde 13 gazetecinin katledildiğini ifade etti. Mahsun Sağlam, “Kürt gazeteciler hedef alınarak katlediliyor. Bu saldırıları kabul etmiyor ve bu mücadeleyi bırakmayacağımızı her zaman söylüyoruz. ‘Burada devrim var diyen’ DAİŞ artıklarını çok normal gören bir havuz medyası var. Bunun için Cihan ve Nazım’ın katledilmesi tesadüf değildir. Gözaltı sürecinde savaşın buraya yansımasını gördük. 9 arkadaşımız tutuklandı. ‘Neden dövizleri taşıdınız?’ diye suçlama yönetildi. Biz arkadaşlarımızı anmak için oradaydık, tabi ki dövizleri taşıyacağız, bu suç değildir. Daha cesaretli olmamız gerekiyor. Sarı torba tehditlerine karşı alanlarda daha güçlü hakikati ortaya sermemiz lazım” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş öncülüğünde bir araya gelen gazeteciler, Türkiye SİHA’sı ile katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için 21 Aralık’ta, Beyoğlu ilçesindeki Şişhane Meydanı’nda açıklama yapmak istedi. Siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de destek verdiği açıklamaya saldıran polis, 59 kişiyi gözaltına aldı.
Gözaltına alınanlardan 45 kişi, emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 14 kişi de savcılığa sevk edildi. Savcılık, 14 kişiden 5’ini adli kontrol, 9 kişiyi ise “örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” iddiasıyla tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti. Hakimlik, 14 kişiden 5’inin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 9’unun ise tutuklanmasına karar verdi. Tutuklama gerekçesi ise ‘Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarını taşımak’ olarak gösterildi. Tutuklanan gazetecilerin isimleri şöyle: “Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Yeni Yaşam Gazetesi’nden Enes Sezgin, Osman Akın ve Can Papila ile Etkin Haber Ajansı’ndan (Etha) Pınar Gayıp, Mücadele Birliği Gazetesi muhabiri Serpil Ünal.
İstanbul Barosu hakkında Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takip ettiği esnada katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e ilişkin yaptığı paylaşım nedeniyle soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında başlatılan soruşturmaya gerekçe olarak “Örgüt propagandası yapmak” ile “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” gösterildi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.