PİRHA- Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Kurulu Maraş Katliamı’nın 39. yılına ilişkin yaptığı açıklamada, Maraş Katliamı davasının yeniden açılması ve sorumlularının tekrar yargılanması için demokratik mücadelede birleşme çağrısı yapıldı.
Haberin Videosu
Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Kurulu Maraş Katliamı’nın 39. yılı vesilesi ile Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaptı. KHK ile kapatılan TV10’nun çalışanlarının da destek verdiği eylemde “Maraş’ta Direnenlere Aşk Olsun. Katledilenlerden Hesap Sorulsun!” pankartı açıldı. Eylemde sık sık ‘Maraş, Dersim, Koçgiri Unutulmaz Hiçbiri’ sloganları atıldı. Basın açıklamasında konuşan HDK Eş Başkanı Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu ülkenin tarihine baktığınızda katliamlar tarihidir. Takvim yaprakları bizim katliam tarihlerine yetişmiyor” dedi.
“ALEVİLERİ YURTLARINDAN SÖKMEK İSTEDİLER”
Alevilerin bu ülkede ötekileştirildiğini ifade eden Koçyiğit’in konuşmasından satır başları şöyle:
“39 yıl önce ne yapmaya çalıştılar, bu ülkenin Kızılbaş Alevilerini kendi yurdundan söküp atmak istediler. Çünkü oraları kendi meşreplerince yeniden dizayn etmek istiyorlardı. Bu ülkenin vicdanı olan 72 millete bir nazarda bakan kıblesi, kabesi insan olan Alevileri yurtlarından etmek bütün o kötülükleri örgütlemenin biricik yoluydu onlar için. Ve bunu da yaptılar. Şunu biliyorlardı bu inanç coğrafyada yaşar. Olduğu yerde, kutsal ağacıyla, taşıyla, dergahıyla yaşar. Eğer siz o inancın mensuplarını o ovadan koparırsanız aslında inancı bitirirsiniz. Ve aslında bu ülkenin vicdanı olan bir inancı yeryüzünden silmiş olursunuz. Amaçları buydu, bunu hedeflediler.
Yıllar geçti ama bu ülkede devletin bakış açısından hiçbir şey değişmedi. Hala katliamları konuşuyoruz. Hala bu ülkede Alevi olduğu için insanların kapısına işaretler konularak hedef gösteriliyor. Bu ülkeden Alevilerin ve diğer inançların yaşama gibi bir sorunu var.
“MARAŞ’TA HAYATINI KAYBEDENLERE İNSANLIK BORCUMUZ VAR”
Acılarla yüzleşmek gerekir. Gerçekten özgür bir ülke olamak istiyorsanız tarihiyle yüzleşmeniz gerekir. Yaptığınız bütün kötülükleri gün yüzüne çıkarmanız ve oradaki mağdurlardan özür dilemeniz gerekir. Bu ülkede Aleviler her zaman devlet tarafından ötekileştirilmiştir, dışlanmıştır, yok sayılmıştır ve yeri geldiğinde de katliamlara maruz kalmıştır.
Maraş, Çorum, Dersim, Sivas’ında hesabını soracağız. Bu ülkede yaşayan her bir yurttaş olarak sorumluluğumuz. Maraş’a anmaya gidenlerin girişi yasaklanmıştır. Bu zihniyetin değişmediğini gösteriyor. Maraş’ta hayatını kaybedenlere insanlık borcumuz var. Onların düştükleri yerden yeniden bir eşitlik hukukunu ayağa kaldıracağız. Kimse kimliğinden doğru kapısı işaretlenen, mühürlenen hedef haline getirilen bir yurttaş olmayı hak etmiyor.
“ŞENDİLLERİN, KIRCILARIN, ADALILARIN İLK KATLİAMI DEĞİLDİ”
Koçyiğit’in ardından basın açıklamasını HDK Halklar ve İnançlar Komisyonu’ndan İmam Balsever okudu.
19 Aralık 1978’de bu topraklarda yaşayan Alevi Kürtlerin yeni bir katliama tanıklık ettiği kaydedilen açıklamada, “Sivil faşistler eliyle, devletin derinlerinden planlanan bu katliam önceden planlanarak, Maraş’a dışarıdan “piyangocu” kimliği ile sokulan cellat sivil faşistleri hepimizin tanıdığı katillerdi. Ökkeş Şendillerin, Haluk Kırcıların, Bünyamin Adalıların ilk katliamı değildi Maraş, son katliamları da olmadı. Daha sonraki katliamlardan da bu isimleri gördük” ifadeleri kullanıldı.
“KATLİAMI UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“Ökkeş Kenger’in bombayı atarak katliam politikasını başlatmasının ardından 26 Aralık 1978 gününe kadar Maraş’ta Alevi Kürtlere büyük bir vahşet yaşatılmıştır” denilen açıklamada, ” Önceden işaretlenen evlere saldıran katliamcılar, kadın, çocuk, yaşlı ayırmaksızın insanlığın sınırlarını zorlayan bir vahşetin failleri olmuşlardır. Maraş’ta yaşanan katliam sonucu 112 canımız hayatını kaybetmiş, evler ve iş yerleri talan edilmiş, yağmalanmış, yakılmıştır. Ana karnındaki çocukların katledildiği, insanların diri diri yakıldığı her türlü işkence ve zulümle karşı karşıya kaldığı bu katliamı unutmamız ve unutturmamız mümkün değildir.”
“FARKLILIKLAR ZENGİNLİK DEĞİL, TEHLİKE OLARAK ALGILANDI”
Maraş Katliamı’nda yaşanan vahşetin sonucunda göstermelik olarak yakalanan kişilere çok küçük cezalar verildiğini, ağır ceza verilenlerin ise çıkarılan afla serbest bırakıldığı vurgulanan açıklamada, “katliamın baş sanığı Ökkeş Kenger adeta ödüllendirilerek milletvekili yapılmıştır” diye belirtildi.
Maraş Katliamı’nın üzerinden 39 yıl geçmesine rağmen katliama sebep olan zihniyetin değişmediği ifade edilen açıklamada, farklı inançların ve halkların birarada olması ile bir mozaiğe dönüşen Türkiye topraklarında bu durumun zenginlik olarak değil tehlike olarak algılanmakta olduğu belirtildi.
“ALEVİLERE VE KÜRTLERE KARŞI KATLİAMCI POLİTİKALAR DEVAM ETMEKTEDİR”
Tek din, tek dil, tek millet söylevlerinin halkları ve inançları parçalayan, ötekileştiren, yok etmeye çalışan politikaların ifadesi olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi:
“Malatya’da Alevi evleri işaretlenirken, Mardin’de Süryani Kilisesi devlet hazinesine devredilmesi çalışılırken, Van’da Ermeni mezarlığının üzerine tuvalet inşa edilirken yetkililerin adeta üç maymun rollerini oynamaları bunun en somut örnekleridir. Dün Maraş’ta katleden zihniyet bugün halklara, inançlara, emekçilere, sosyalistlere, kadınlara, çocuklara yapılan her saldırıda tasavvur etmektedir. Devletin Alevilere, Kürtlere ve demokrasi güçlerine karşı izlediği katliamcı politikalar aralıksız devam etmiştir ve halen de devam etmektedir. Tarihin kara lekeleriyle yüzleşmemek yeni lekelerin oluşmasını onaylamak anlamına gelmektedir. Yüzleşmek üstünü örtmekle, ‘unutun’ demekle olmaz.Yüzleşmek yaşanan katliamları açığa çıkarıp sorumlularını yargılamakla halkların ve inançların kendi özgünlükleri ve hakları ile özgür ve eşit bir toplumu inşa etmekle olur.”
“SORUMLULAR YARGILANSIN”
Açıklamada ayrıca Aralık ayının pek çok katliamın yaşandığı ay olduğu belirtilerek, “19 Aralık Cezaevi Katliamları, Roboski Katliamı bunların başlıcalarıdır”denildi.
Açıklamada, Maraş’ta katliamın 39. yılında katliamların hesabı sorulmadan susmayacakları kaydedilerek, bu katliamcı politikalara karşı mücadele etmeye ve bu politikaların mahkum edilmesini sağlamaya kararlı oldukları vurgulandı.
Maraş Katliamı davasının yeniden açılması ve sorumlularının tekrar yargılanması için herkesi demokratik mücadelede birleşmeye davet edildi.(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.