Alevi Haber Ajansi

HDK Ekoloji Meclisi: Şayet biz dur dersek, sular özgür akacak

PİRHA – Halkların Demokratik Kongresi Ekoloji Meclisi, Hasankeyf’in önceki günlerde dinamitlenmesine ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Hasankeyf’in bölgedeki en eski yerleşim yeri olduğu ve sular altında bırakılmak istendiğine dikkat çekildi. Ayrıca ‘biz istersek sular özgür akacak’ denildi. 

Yapılan yazılı basın açıklamada Ilısu Barajı kapsamında bölgedeki bir çok yerleşim yeri gibi Hasankeyf’in (Heskîf) de sular altında bırakılmak istendiğine dikkat çekilerek, “İnsanlığın ve Kürt halkının güneşi, Dicle Nehri’nin suları ile söndürülmek isteniyor” denildi.

Hasankeyf’in bölgedeki bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu belirtilen açıklamada, “12 bin yıllık insanlık tarihine ışık tutacak, birçok arkeolojik veriyi içinde barındıran bölgenin sular altında kalmasıyla tüm insanları ve burada şuanda yaşayan tüm halkların, Kürtlerin, Ezidilerin, Arapların…  geçmişle olan bağlarının koparılması hedeflenmektedir” ifadeleri kullanıldı.

“SERMAYE SULARA EL KOYMAK İSTİYOR”

“Sermayenin çıkarları için yapamayacakları, feda edemeyecekleri hiçbir şey yok” denilen açıklamada, “Çünkü sermaye sulara; yaşam alanlarına el koymak  istiyor; enerji istiyor, gaz istiyor, petrol istiyor, toprak istiyor. İşte bu nedenlerle  dört bir yanı talana açıyorlar. Tarih, insanların hangi koşullarda neler yaşadığını, deney ve tecrübelerini aktarırken kendine saygıyı da bizden bekliyor” diye belirtildi

“ENERJİ YEREL HALKIN İHTİYACI İÇİN ÜRETİLMEYECEK”

Raporlarda Ilısu Barajı’nın küçük bir noktaymış gibi gösterilmesine tepki gösterilen açıklamada, Baraj nedeniyle aralarında köy ve mezraların da bulunduğu 199 yerleşim yeri ile yaklaşık olarak 300 kilometrekare ekilebilir tarım arazisinin de sular altında kalacağı vurgulandı.

Bu barajın bölgenin enerji ihtiyacı nedeniyle inşa edilmediğine dikkat çeken HDK Ekoloji Meclisi, “Barajın bitmesiyle birlikte özelleştirilme adımları atılacak. Özelleştirmeyle birlikte bir sermaye grubunun cebi dolarken, 12 bin yıllık tarih, kültürel varlık ve canlı yok olacak” denildi.

“BARAJ EKOSİSTEMİ TAHRİP EDİYOR”

Fırat nehri üzerine kurulu bulunan Atatürk Barajı’nın bölgedeki ekosistemi ne kadar tahrip ettiğine orada yaşayanların tanıklık ettiği belirtilen yazılı açıklamada, “Bu baraj politik baskı aracı olarak kullanılıyor. Barajla suyu kontrol ederek güneydeki Rojava ve Suriye halkları terbiye edilmeye çalışılıyor. Sık sık baraj kapakları kapatılıyor, bölge susuz bırakılıyor. Ardından kapaklar aniden açılarak bölge sele boğuluyor. Orada yaşayan tüm canlıların, insanların yaşamlarıyla oynanıyor. Ekosistem tahrip ediliyor” ifadelerine yer verildi

“SULAR ÖZGÜR AKACAK”

Son olarak açıklamada barajların yıkılacağı ve  oradaki ekosistemin onarılmaya çalışılacağı ve suların özgür akacağı vurgulanarak şunlar belirtildi:

“Çocuklar yeniden nehir kenarlarında gülüp oynayacak, balıklar özgürce nehirde dolaşacak, topraklar yine suya kavuşacak, kuşlar ve binlerce canlı yine çevresine yuvasını yapacak, ağaçlar filizlenecek ve yaşam geri gelecek. Şayet biz, dur dersek” (HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak