PİRHA – 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle HBVAKV yaptığı açıklamada Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmelerin barış için daha fazla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı(HBVAKV) Genel Merkezi adına Genel Sekreter Hüseyin Gülseven imzasıyla yayınlanan açıklamada, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı 1 Eylül 1939 tarihinin üzerinden 80 yıl geçtiği, bu savaşın ardından büyük bir acının kaldığı belirtildi.
“Yüzlerce yıldır emperyalist güçlerin hegemonya alanlarını genişletme projelerinin halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına, savaşlara alet etmeye devam ediyor” denilen açıklamada süren savaşlarda yok olan hayatların, doğanın, göç yollarında yitip giden binlece insanın umurlarında olmadığı kaydedildi.
Başta Ortadoğu olamak üzere tüm dünyada devam eden savaş politikasında insanların ağır bedeler ödediği kaydedilen açıklamada, demokrasiye dair temel kazanımların her geçen gün kaybolduğu belirtildi.
Savaşlarda faturayı emekçi sınıfın ve yoksulların ödediğine dikkat çekilen açıklamada, kurulan yeni rejimde tek adamın ağzından çıkan herşeyin ‘Ferman’ sayıldığını, bu rejimde demokrasinin son kırıntılarının rafa kaldırıldığı vurgulandı.
“YAŞANAN KRİZ ‘EKONOMİK SAVAŞ’ OLARAK YUTTURULUYOR”
Kürt sorununun barışçıl bir temelde çözüm yolunun kapatıldığı belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi;
“Milliyetçi, şoven, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyasetin hakim siyaset haline getirilmesi hem savaş, çatışma ve şiddet ortamını sürekli canlı tutuyor; hem de binlerce insanımızın ölümüne, bizim emeğimizin ürünü olan kaynakların onlarca yıldır süren adı konmamış savaşa aktarılmasına, doğanın ve yaşam alanlarımızın yok edilmesine yol açıyor. Emekçilere ve emeklilere yapılan maaş artışlarından kaynak yok bahane edilerek komik rakamlarla bizleri açlığa ve sefalete mahkum edenler sıra savaş bütçesine ve satın alınan mühimata sıra gelince kesenin ağzını sonuna kadar açmayı ihmal etmiyorlar.
Kürt sorununun eşit haklara dayalı barışçı ve demokratik bir temelde çözüm yolunun kapatılması çatışmaların artarak devam etmesinden, gençlerimizin, çocuklarımızın birer birer toprağa düşmesinden, dolayısıyla yıllardır kanayan yaranın daha da derinleşmesinden başka bir şeye hizmet etmiyor.
Barış demenin neredeyse yasaklandığı ülkemizde sermayeye, rantçılara, kara para aklayıcılara çıkarılan vergi ve imar aflarına ‘vergi barışı,’ ‘imar barışı’ denilerek kamu kaynakları sermayeye peşkeş çekiliyor. Yıllardır ülkeyi dışarıya, emperyalist ülkelere bağımlı hale getiren, halkın emekçilerin alın terinin ürünü kamu iktisadi teşebbüslerini sermayeye yok pahasına satan, halktan topladıkları vergileri yandaşlarını beslemek için betona, inşaata gömenler bugün yaşanan krizi ‘ekonomik savaş’ olarak yutturmaya çalışıyor.
“Hepimiz aynı gemideyiz, batarsak hepimiz batarız” nakaratını tekrar edenler, yıllardır hayata geçirdikleri emek karşıtı sermaye yanlısı politikalarla yoksulluk ve sefalete ittikleri işçilerden ve emekçilerden daha fazla fedakarlık istiyorlar.”
“SAVAŞA HAYIR, YAŞASIN BARIŞ”
Herkesin barışın birleştirici gücüne ihtiyacının olduğu belirtilen açıklamada, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerin barış için daha fazla mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamanın devamında şunlar belirildi;
“Hangi milliyetten, dinden, mezhepten olursak olalım hepimiz adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünyaya özlem duyuyoruz. Bu özleme kavuşmanın yolu savaş ve çatışmadan değil, barış ve kardeşlikten geçiyor. Bunun için emperyalist ülkelerin ve işbirlikçilerinin çıkar kavgasının eseri savaşlar yoksul halkların ve biz emekçilerin savaşı değildir. Savaş ve çatışma ortamını besleyerek ülkemizin içinden çıkılmaz bir felakete sürüklenmesine karşı hepimizin Barışın İyileştirici Gücüne İhtiyacı Var! Savaşların ve çatışmaların, ülkemizi adım adım bir kaos ortamına sürüklendiğini görmekteyiz bu duruma izin vermeyeceğiz.
Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için savaşa hayır yaşasın barış.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.