Alevi Haber Ajansi

Hatimoğulları’ndan Kobane ve Gezi tutukluları için tahliye çağrısı!-VİDEO

PİRHA- DEM Parti Eş Genel BaşkanıTülay Hatimoğulları; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Can Atalay ve Tayfun Kahraman ile birlikte Ekrem İmamoğlu ve diğer seçilmişlerin serbest bırakılmasını çağrısına bulundu. Hatimoğulları, Dilovası’ndaki yangında 6 kişinin yaşamını yitirmesine değinerek, ” Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca çocukların, kadınların, bir türlü emekli edilmeyen yaşlıların, emeğinin nasıl sömürüldüğünü, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“YANGIN TÜRKİYE MANZARASIDIR”

Konuşmasına yaşamını yitiren kadın ve çocuklara değinerek başlayan Tülay Hatimoğulları, bunun bir iş kazası olmadığını belirtti. Tülay Hatimoğulları,”Ölenlerden biri emekli olması gereken 65 yaşında bir insan. İşte Türkiye’nin manzarası ne yazık ki. Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca çocukların, kadınların, bir türlü emekli edilmeyen yaşlıların, emeğinin nasıl sömürüldüğünü, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor. Ya bu kapitalist sistemin dişlileri arasında öğütülmeye devam edeceğiz ya da örgütlenecek, emeğin hakkını arayacak adil, eşit bir düzeni hep beraber öreceğiz” dedi.

“KOBANE VE GEZİ TUTUKLULARI BIRAKILMALIDIR”

Ardından AİHM’in Selahattin Demirtaş kararına değinen Tülay Hatimoğulları, kararın derhal uygulanması için çağrı yaptı. Tülay Hatimoğulları, “Adalet Bakanı’nın bu kararlara ilişkin verdiği yanıt ve değerlendirme nasıl biliyor musunuz? Bazı davalar siyasallaştırılıyor diyor. Sizin iktidarınız değil mi ki bu davaları siyasallaştıran? Yargıyı da bu davaları da siyasallaştıran düpedüz sizsiniz. Türkiye’nin itibarını zedelemeye devam ediyorsunuz. Bir an önce bundan vazgeçin. Türkiye’yi komple bir cezaevine dönüştürdüler. Bütün harflerle cezaevleri yaptılar. S ve Y tipi yani kuyu tipi, tabut tipi hapishaneleri hala inşa etmeye devam ediyorlar ve orası mahpuslar için bir işkence haneye dönüşmüş durumda. İnfazı yakılanlar 30 sene yattığı halde infaz yakmaya devam ediyorlar. Bu konuyla ilgili devam eden açlık grevleri var. Bütün bunlar görmezden geliniyor. Hükümet AB raporunu görmezden gelmemeli. Bu durumu daha fazla sürdürmemeli” sözlerini kullandı.

“İKİNCİ AŞAMA DEMOKRATİK SİYASET ZAMANIDIR”

“Barışa giden yolda demokratik siyasete elbette ki çok önemli görevler düşüyor” diyen Tülay Hatimoğulları, bu süreçte iktidar, Meclis ve topluma büyük görevler düştüğünü söyledi. Tülay Hatimoğulları, “Ama esas olarak barışa ruh katacak ve barışı örgütleyecek olan demokratik siyaset alanıdır. Bakın bir yılı aşkındır devam eden süreç ikinci aşamaya geçmiş durumdadır. İkinci aşama demokratik siyasetin zamanıdır. Bu aşama savaş stratejilerinin değil, barış stratejisinin konuşulması gereken bir aşama. Barış stratejisi silahların gölgesinden tamamen çıkıp demokratik siyasetin ışığına yürümektir. Bu aşama geçilecek en önemli kapının eşiğidir. Bu dönem örgütlü halk iradesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplumun, demokratik kamuoyunun aktif rol alabileceği bir dönem. Barışın filizi kırılgandır. İhmal edilirse kurur, sulanmazsa solar. Bu dönemde daha fazla örgütlenmeli, daha fazla barışın ve demokrasinin sözünü kurmalıyız” diye konuştu.

“BARIŞ KARŞITLIĞINDAN NEMALAMAK İSTEYENLER VAR”

Devamında Tülay Hatimoğulları şunları belirtti: “Tarihi fırsatın önüne set çekenler, çatışma ve kutuplaşma ekonomisinden beslenenler var. Siyaseten barış karşıtlığından nemalanmak isteyenler var. İktidar içinde iktidar adına açıktan barış karşıtlığı yapan manşetler görebiliyoruz. Bu manşetler barış adına büyük bir utançtır. Barışa karşı çıkmak, gelecek nesillere karşı işlenmiş tarihi bir suçtur. Barış basitçe anketlere, memnuniyet testlerine, belirsiz kamusal araştırmalara indirgenemez. Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez.

“KOMİSYONUN ÖCALAN’I DİNLEMESİ TOPLUMA GÜVEN VERECEKTİR”

Devamında Tülay Hatimoğulları şunları belirtti:

“1 Ekim 2024’te başlayan süreçte Sayın Öcalan’ın kararlılığı çok kritik. İlk günden beri pozitif bir dil kurdu. Yapıcı öneriler yaptı. Her tıkanmada yol açtı. Tali konulara takılmadı. Toplumun önüne negatif gündemleri getirmedi. Daima sağduyuyla hareket etti. Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi?: Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor. Önemli bir tespit. Sayın Bahçeli ne söyledi bu konuda?: Meclis’te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan mesajları alması süreci güçlendirecektir. Son derece önemli bir vurgu.

“2026 YILI BÜTÇESİ SEFALETTİR”

İktidar 2026 bütçesini istikrar ve refah bütçesi olarak tanımlıyor. Bu bütçenin topluma yoksulluk ve sefalet dışında vereceği hiçbir şey yok. İktidar bu bütçeyle sermayeye, yandaşa, silahlanmaya, faiz lobilerine aktarmakta büyük bir istikrar gösteriyor. Yine bu bütçe emekçilerin sırtına yüklediği vergiyle de maşallah çok istikrarlı.  Yılbaşından bu yana asgari ücret 6 bin 328 lira eridi, uçtu, gitti. Asgari ücrette hedef enflasyona göre belirlenecek. Bu iktidarın hiçbir ekonomik hedefi tutmadı, tutmuyor zaten. Bir de kalkmış hedeflenen enflasyona göre asgari ücreti artırmak istiyorlar. DEM Parti olarak asgari ücretin hedef enflasyon oranında artırılmasını asla kabul etmiyoruz. Bu emekçilerin maaşına enflasyon aracılığıyla el koymak demektir. Asgari ücret yoksulluk sınırının en az yarısı kadar olmalı.

“DÖNEM ELİNİ TAŞINI ALTINA KOYMA DÖNEMİDİR”

Barış hepimizin umut ışığıdır. Bu ışığı büyütmek için bütün parti yapımıza çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Ezberimizi bozmaktan korkmayacağız. Barış ve demokrasi karşıtlarının tehditlerine asla boyun eğmeyeceğiz. Bir kapı kapandığında 10 kapıyı hep beraber çalacağız. Barışı sadece konuşmayacağız, barışı yaşayacağız. Barışı sadece savunmayacağız. Barışı hep beraber sahipleneceğiz. Bu dönem elini taşın altına koyma dönemidir. Bunu bizler hep birlikte yapabilirsek bu ülkeyi barışla, demokrasiyle, adaletle, özgürlükle taçlandırabiliriz. Ve bu bunun için hepimizi ve herkesi görev almaya davet ediyoruz.”

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.