PİRHA- 20 Ağustos’ta Antakya’da yaşanan ve bir yurttaşın yaşamını yitirdiği, bir yurttaşında ağır yaraladığı olayda yurttaşların üzerine ateş açan Özel Harekat Polisi Sergen Özkanca gözaltına alındı. Konuyu İçişleri Bakanına soran HDP’li Hatimoğulları, polis şiddeti ile yüzleşilmesi ve cezasızlık politikasının son bulmasını istedi.
Konuyu Meclis gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi.
“CEZASIZLIK POLİTİKASI SONLANDIRILMALIDIR”
Hatimoğulları, verdiği soru önergesinde şunlara dikkat çekti:
“20 Ağustos 2020’de, Antakya Kavaslı Mahallesi’nde Atatürk Caddesi üzerinde meydana gelen ‘yol verme’ tartışması nedeniyle Özel Harekat Polisi Sergen Özkanca silahıyla yurttaşların üzerine rastgele ateş açtığı basına yansımıştır. Bu ateş sonucu Mustafa Şahin olay yerinde hayatını kaybetmiş, Mehmet Yıldızbaş ise ağır yaralanmıştır. Suç işleyen polislere sahip çıkılan açıklamalar ve uygulamalar nedeniyle şiddetin daha da arttığına tanık olmaktayız. Cezasızlık pratiği, polis şiddetinin sistematik olarak devam etmesine ve pervasızca şiddet kullanımına neden olmaktadır. Son dönemde salgınla ilgili tedbirler ve sokağa çıkma kısıtlamaları; polis şiddeti ile olağan hale getirilmeye çalışılmakta iken, polis şiddetine gerekçe edilmektedir. Suç işleyen polisler, meslektaşları, amirleri, teşkilatları ve siyasi irade tarafından kollanacaklarından emin bir şekilde hareket etmektedir. Bu nedenle Kadıköy’de maskeyi yanlış taktığı gerekçesi ile kadın yurttaşlara aşırı şiddet kullanarak gözaltı yaparken, Antakya’da yol tartışmasında rast gele ateşlediği silahıyla bir yurttaşın ölümüne, diğer yurttaşın ise ağır yaralanmasına pervasızca neden olabilmektedir. İlk elden polis memurunun eylemine meşruluk sağlamaya çalışan yaklaşımlardan uzak tutum geliştirilmeli ve olağan hale gelen polis şiddeti ile yüzleşilmeli, tüm sorumluların yargılanmasının önü açılmalı, cezasızlık politikası sonlandırılmalıdır.”
Hatimoğulları, bu kapsamda Soylu’ya şu soruları yöneltti:
- “Bir yurttaşın ölümüne diğerinin ise ağır yaralanmasına neden olan Özel Harekat Polisi Sergen Özkanca ile ilgili yasal işlem başlatılmış mıdır? Soruşturma hangi aşamadadır?
- Görgü tanıklarının iddialarına göre, Sergen Özkanca silahını gösterek yurttaşları tehdit etmiş ardından Mehmet Yıldızbaş’ı iterek silahını sıkmış ve etrafa rast gele ateş etmiştir. Karıştığı tartışmada yurttaşların canına kastederek, silahını böylesine kullanma hakkını/gücünü polis nereden almaktadır?
- Özel Harekat Polisi Sergen Özkanca’nın bir yurttaşın göğsüne 4 el, diğerine ise 3 el ateş ettiği iddiası doğru mudur? Şarjörü bitince değiştirip, görgü tanıklarına dönüp “size de sıkarım!” diye tehdit ettiği doğru mudur? Bu iddialar araştırılacak mıdır?
- Antakya’da yaşandığı üzere yurttaşların hayatına kastederek, pervasızca şiddet uygulayan polislere dair olası lehte tutumların sergilenmesi, teşkilat içinde buna benzer uygulamaların çoğalacağı anlamına gelir ve bu şiddetin sürekli devam etmesinin en önemli nedenidir. Bunu değiştirmek üzere çalışmalarınız olacak mıdır?
- Tüm polis şiddeti vakalarında, olayın oluşunun objektif bir şekilde soruşturulacak olması temini neden kamuoyuna verilmemektedir?
- Tekrarlı bir şekilde sürekli yaşanan polis şiddetinin önüne geçmek üzere çalışmalarınız olacak mıdır?
- Polisin kendini “kanun” yerine koyması, kanun uygulayıcısı değil de kanun koyucu olarak görmesi nasıl açıklanabilir?
- Son beş yılda kolluk kuvvetlerinin neden olduğu hak ihlalleri sayısı kaçtır? Yıllar bazında darp, işkence, kötü muamele nedenleriyle hakkında şikâyet bulunan kaç kolluk kuvveti mensubu bulunmaktadır?”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.