PİRHA- Meclis’te grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kobanê Davası kararlarına işaret ederek, “24 arkadaşımıza siyaset yaptıkları için, IŞİD katliamlarına karşı çıktıkları için, bu rejime biat etmedikleri için 407 yıl 7 ay hapis cezası verildi” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. DEM Parti’nin grup toplantısına siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ile emek ve meslek örgütleri temsilcileri katıldı. Ayrıca Kobanê Davası’nda ceza verilen siyasetçilerin aileleri de katıldı.
Hatimoğulları, Çerkeslere dönük 160 yıl önce gerçekleşen katliamı kınayarak, “Bizler Çerkeslere yaşatılan soykırımı, sürgünü asla unutmadık, unutmayacağız. Sürgünde ve bu soykırımda yaşamını yitiren bütün Çerkesleri, canlarımızı burada sizlerin huzurunda bir kez daha saygıyla anıyorum” dedi.
“YARGILANANLAR TOPLUMSAL İTİRAZDI”
Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen cezanın “toplumsal itiraz hakkına verildiğini” söyleyen Hatimoğulları, şunları söyledi:
“Kobanê Kumpas Davası’nda 24 arkadaşımıza siyaset yaptıkları için, IŞİD katliamlarına karşı çıktıkları için, bu rejime biat etmedikleri için, AKP ve Erdoğan’a ‘kral çıplak’ dedikleri için 407 yıl 7 ay hapis cezası verildi. 16 Mayıs’ta yargılanan ve hakkında karar çıkan siyasetçiler değildi. Toplumsal itiraz hakkıdır yargıdır. Bu karar toplumsal itiraz hakkına verilmiş bir karar verilmiştir. Arkadaşlarımız ‘IŞİD’e hayır katliamlara hayır’ dedikleri için yargılandı. Burada yargılanan sadece Kobanê direnişi değildir, yargılanan karanlığa karşı aydınlığı savunanlar, ölüme tecavüze, soykırıma karşı topraklarını ve yaşamlarını savunanlardır. Yargılananlar; Gezi’de olduğu gibi demokrasiydi, toplumsal itirazdı. Türkiye halklarının birlikte yaşam umuduydu. Kürt halkının onurlu mücadelesiydi.
“TAMAMEN SİYASİ BİR DAVADIR”
Bu kumpas davasıdır ve tamamen siyasi bir davadır. ‘Kobanê düştü düşecek’ diyenlerin hayalleri sukuta erdiği için bu bir intikam davası olarak açılmıştır. Bu intikamı almak için yıllardır Yasin Börü’yü arkadaşlarımızın öldürdüğünü iddia ettiler. Bir çocuğun ölümünden bir siyasi intikam senaryosu çıkaracak kadar yürekleri kurumuş, vicdanları köhnemiş olan bir anlayış var karşımızda. Erdoğan daha dünkü konuşmasında karara rağmen bu kararda Yasin Börü’nün öldürülmesine ilişkin bir ceza olmamasına rağmen Yasin Börü’nün öldürüldüğü üzerinden halkı aldatmaya, halkta algı yaratmaya devam ediyor. Şimdi bu kararda ne var? Yargılanan hiçbir arkadaşımız bir tek kişinin ölümünden sorumlu değildir. Bu kararı bütün Türkiye kamuoyu lütfen öyle bilsin ve Erdoğan’ın şürekasının Saray şürekasının yaratmak istediği cinayet üzerinden yaratmak istediği dezenformasyona karşı lütfen bütün Türkiye halkları kulaklarını açsın.”
(HBAER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.