Alevi Haber Ajansi

Hatay Samandağı İlçesi’nde bulunan taş ocağı yaşamı olumsuz etkiliyor

PİRHA- HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni Hatay Samandağı İlçesi Çöğürlü Mahallesindeki taş ocağının hem doğayı tahrip ettiğini hem de bölgede yaşayan yurttaşların yaşamlarından ve sağlıklarından olduğuna dikkat çekerek, konuyu Meclis gündemine taşıdı. 

Hatay Samandağı İlçesi Çöğürlü Mahallesinde 20 yıldır faaliyette bulunan Gür-Kal İnşaata ait olan taş ocağının kapasitesi her yıl arttırılıyor.

Taş ocağındaki patlamaların sonucunda ve kum, mıcır gibi ürünleri taşınması esnasında meydana gelen toz,  yörenin geçim kaynağı olan başta can eriği olmak üzere, tarım ürünlerine  ve tarım alanlarına ciddi zararlar verip, ürünlerin veriminin ve kalitesinin düşmesine neden oluyor. Taş ocağının faaliyetleri nedeniyle mağdur olan halk, neredeyse hiçbir tarımsal ürün alamamaktan şikâyetçi.

İşletmenin ağır tonajlı araçlarının çok sık geçmesi sonucu evlerin duvarları çatlarken, yollar tahrip oluyor. Ayrıca taş ocağının neden olduğu toz, alerji, astım gibi hastalıkların baş göstermesine neden olmakta, ciddi halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Araçların yoğun trafiği nedeniyle çocuklar sokaklara çıkamıyor, yürüyerek okullarına gidemiyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni de, işletmenin çevreye verdiği zararlar ve yöre halkının yaşadığı mağduriyetler üzerine  soru ve araştırma önergesi vererek konuyu Meclis gündemine getirdi.

“TAŞ OCAKLARINDA YAPILAN PATLATMALAR DOĞAL DENGEYİ BOZUYOR”

Taş ocaklarının;  işletmeye açılmalarında ve işletilmeleri sırasında çevreye, ormanlara, bioçeşitliliğe, ekosisteme, su varlıklarına, yöre halkının ve işletmede çalışan işçilerin sağlığına telafisi imkansız zararlar verdiğini belirten Çepni, “Taş ocaklarında yapılan patlatmalar doğal dengeyi, suyollarını ve çatlak-mağara sistemini bozmakta, yerleşim alanlarında deprem etkisi yaratmaktadır. Değişen suyolları nedeniyle tarım alanları zarar gören çiftçiler hak kayıpları yaşamaktadır” dedi.

“TOZ NEDENİYLE ÜRÜNLERİN VERİMLERİ  VE KALİTESİ DE DÜŞMEKTEDİR”

Çepni, taş çıkarma esnasında oluşan toz emisyonları hem çalışan işçi hem de bölgede yaşayan insanlar için toksikolojik etkilere sahip olduğuna ve farklı toz türlerine maruz kalmak kansere, tahriş ve astım gibi alerjik reaksiyonlara neden olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi: “Taş ocaklarının neden olduğu tozu engellemek için filtreler ya çok az kullanılmakta ya da hiç kullanılmamaktadır. Açığa çıkan toz nedeniyle ürünlerin verimleri  ve kalitesi de düşmektedir. Taş ocağı işleten şirketlerin çıkarları ile halkının Anayasa ve yasalarla düzenlenen sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı elinden alınmaktadır. İşletmelerin neden olduğu ekolojik tahribatlara ve yaşam alanlarının gaspına karşı, yöre halkı ve demokratik kitle örgütleri mücadele vermek zorunda kalmaktadır.”

Sık dinamit patlatılan alanın Asi nehrinin kıyısında korunması gereken arkeolojik alanda bulunduğuna da işaret eden Çepni, “İşletmede yapılan patlatma ve yönetmeliklere aykırı uygulanan elektrik telleri nedeniyle yıllar içerisinde 2 kişinin öldüğü iddiaları da mevcuttur. Mahalle  halkı, yaşadıkları mağduriyetlere için birçok kez mülki idare amirleri ve şirket temsilcileri ile görüşmeler yapmışlar ama hiçbir sonuç alamamışlardır. Taş ocağı için gerekli denetimlerin yapılması, işletmenin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararların tespit edilmesi ve halkın mağduriyetinin giderilmesi için acil önlemler alınmalıdır” diye belirtti.

Çepni, soru önergesinde ise şu soruları sordu:

“1-  Hatay Samandağı İlçesi Çöğürlü Mahallesinde faaliyet gösteren taş ocağının çevresel etkileri konusu Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?

2- Söz konusu taş ocağının denetimi yapılmakta mıdır? En son hangi tarihte denetimi yapılmıştır? Yöre halkının paylaştığı videolarda tesisin tozları ve kamyonların gürültüsü açıkça ortadadır. Halkın iddia ettiği olumsuzluklara karşın taş ocağı hakkında bulgu olmamasının gerekçesi nedir?

3-  Yıllar içerisinde kapasitesini sürekli arttıran taş ocağının ÇED gerekli değildir kararının gerekçesi nedir? Taş ocağının büyüklüğü dikkate alındığında ÇED kararının tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşünmüyor musunuz?

4- Taş ocağının bölgede ürün kayıplarına yol açtığı iddiaları konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliğiniz var mıdır?

5-  Bölge halkının iddia ettiği taş ocağı kapasitesinin sürekli arttırıldığı iddiaları hakkında Bakanlığınız açıklama yapacak mıdır? Taş ocağı faaliyete başladığı tarihten itibaren kaç kez kapasite artışına gitmiştir?

6- Söz konusu taş ocağından çıkan atıkların ve tozun çevreye, insan sağlığına verdiği zararların önlenmesi için bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Mahalle halkının mağduriyetleri nasıl giderilecektir?”

PİRHA/HATAY

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak