PİRHA – İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun 288. F oturmasında Mücahit Orhan için özgürlük talep edildi.
Haberin Videosu
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Galatasaray Meydanı’ndaki F Oturmasının 288’sinde Mücahit Orhan’a özgürlük istedi. “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Tecrit öldürüyor F Tipi Hapishaneler kapatılsın”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartları ile hasta tutukluların fotoğraflarının taşındığı eylemde sık sık, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “İnsan haklarıyla insandır” sloganları atıldı.
“DEVLET MUHALİF GÖRDÜKLERİNİ HER DÖNEMDE FÜTURSÜZ DAVRANMAKTADIR”
Bu haftaki basın metnini okuyan İHD İstanbul Yöneticisi Gönül Sonbahar, hapishanelerin politik mahpuslara baskıların, işkencenin, en vahşi saldırıların, katliamların uygulandığı yerler olduğunu belirtti. 21 Eylül 1995 Buca Hapishanesi katliamını anımsatan Sonbahar, bunun bir dönüm noktası olduğunu söyleyerek şunları dedi: “Ardından Ümraniye, Diyarbakır, Ulucanlar katliamları, Burdur, Bergama saldırıları geldi. Bu vahşi saldırıların amacı öldürmek, yok etmekti. 21 Eylül 1995 yılında Buca’da 3 insan vahşice katledilirken, onlarcası ağır bir şekilde yaralandılar. Devlet muhalif gördüğü devrimcileri, yurtseverleri, demokratları her dönemde katletmede fütursuz davranmaktadır. Buca da yaşanan katliamla başlayan yok etme politikası, 24 Eylül 1996’da Diyarbakır’da ve 26 Eylül 1999’da Ulucanlar ’da 10 insanın katledilmesi ile devam etti. Eylül ayı dışında 4 Ocak 1996 Ümraniye, 19 Aralık 2000 ‘Hayata Dönüş’ operasyonları da unutulmayan hapishane katliamlarıdır.”
Bu katliamlarda hayatını kaybedenlerin, devletin elinin altında olan tutuklu ve hükümlüler olduğuna dikkat çeken Sonbahar, o insanların hapishanede yaşamlarının devlet tarafından güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. “Bu saldırı ve imhanın devletin muhalif gördüğü güçlere karşı uyguladığı bir devlet politikası olduğu olduğunu” söyleyen Sonbahar, “Eylül ayı içinde yaşanan bu katliamlar ve adaletini bulmamış bütün katliamlar vicdanlı insanların ve tüm insan hakları savunucularının kanayan yarası olmaya devam edecektir. Bugünkü F oturmamızda Buca, Diyarbakır, Ulucanlar hapishanelerindeki katliamları bir kez daha lanetliyor hapishanelerde katledilen tüm mahpusları saygıyla anıyoruz” dedi.
“F TİPİ İŞKENCENİN İNCE HALİ”
F tiplerindeki tecrit politikasının işkencenin inceltilmiş hali olduğuna dikkat çeken Sonbahar, bu hafta felçli, yüzde 75 engelli raporu bulunan 21 yaşındaki Mücahit Orhan’ın durumunu aktardı. Orhan’ın Kobani eylemlerinde polise molotof attığı gerekçesiyle “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 23 yıl ceza aldığı bilgisini veren Sonbahar, sözlerine şu şekilde devam etti: “Mücahit tutuklanarak Van F Tipi Hapishanesine gönderildi. Hapishaneye ilk götürüldüğünde 15 gün tekli hücrede tutuldu. 2010 yılında elektrik çarpması sonucu vücudunun yüzde 75’i yanan Orhan durumunu şöyle aktarıyor: ‘Sağ kolum tamamen sakattır. 24 defa ameliyat geçirdim. Ameliyatlarım devam etmesi gerekiyor. Vücudumda birçok yerde yanıklar var. Sol kolum ise dirseğe kadar yanık, banyo yaparken büyük sıkıntılar yaşıyorum. Tırnaklarımı bile arkadaşlarım kesiyor. Elbiselerimi de onlar giydiriyor. Yaşamsal ihtiyaçlarımı karşılayacak durumda değilim’ diyerek, duyarlılık çağrısı yapıyor.”
Sonbahar, sözlerini hasta tutukluların tümünün serbest bırakılması talebiyle sonlandırdı. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.