PİRHA- Tedavi hakları engellenen ve yaşam hakları tehlikede olan tutuklular için İzmir’de yapılan açıklamada hasta mahpuslara ilişkin mevzuatta değişiklik yapılması gerekildiği belirtilerek, bir an önce serbest bırakılmaları çağrısı yapıldı.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi ve Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri İle Dayanışma Derneği (Ege TUHAYDER), tedavi hakları engellenen ve yaşam hakları tehlikede olan tutuklular için Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kentteki birçok demokratik kitle örgütü ve çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, ‘Hasta Mahpuslara Özgürlük ‘ pankartı açılırken, ‘Hasta tutsaklara özgürlük’, ‘Tecrete hayır barış şimdi’, ‘Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük’ sloganları atıldı.

HASTA MAHPUSLARA YÖNELİK AYRIMCILIK

Hasta mahpuslara ilişkin mevzuatta hiçbir değişiklik yapılmadığı ve cezaların tehirine ilişkin süreçte ayrımcılık uygulandığını belirten Ege TUHAYDER Eş Başkanı Ayfer Yıldırım, “Tedavi süreçlerinin ayrı bir cezaya dönüşmesi idarenin ve bakanlıkların sorumluluklarını yok sayamayacağı bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Kurumlarımıza ulaşan başvurular neticesinde tespit ettiğimiz verilere göre Ege Bölgesindeki hapishanelerde en az 130 hasta mahpus bulunmaktadır. Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların tedaviye erişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı, infaz erteleme talepleri kabul edilerek derhal tahliye edilmelidir. Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı ve infaz erteleme kararları bağımsız sağlık kurulları tarafından verilmelidir. Adli Tıp Kurumunun tek otorite olması uygulamasına son verilmeli, bilimsel ve tarafsız kurulların görüşleri esas alınmalıdır” şeklinde konuştu.

GÖZLEM KURULLARININ KEYFİ KARARLARINA TEPKİ

İdare ve gözlem kurullarının keyfi kararlarıyla infazını tamamlamış mahpusların tahliyesinin engellenerek özgürlüklerinden alıkonulduğunu ifade eden Ayfer Yıldırım, “Kurumlarımıza ulaşan başvurular neticesinde tespit ettiğimiz verilere göre Ege Bölgesindeki hapishanelerde en az 24 mahpusun koşullu salıverilmesi keyfi ve hukuka aykırı olarak idare ve gözlem kurulu kararıyla ertelenmiş, mahpusların tahliyeleri engellenmiştir. İnfaz sürelerinin belirsizleşmesi, hem özgürlük ve güvenlik hakkının hem de adil yargılanma hakkının ihlalidir. Kuralsız ve keyfi şekilde uygulanan infaz politikaları, devletin cezalandırma gücünü sınırsız bir şekilde kullanmasına olanak tanımakta, bu da temel hak ve özgürlüklerin açıkça gasp edilmesi anlamına gelmektedir. İdare ve gözlem kurullarının keyfi uygulamalarına derhal son verilmelidir” diye belirtti.

“HASTA MAHPUSLARA YÖNELİK REFORM SÜRECİ BAŞLATILMALI”

Ayfer Yıldırım, hapishanelerde uygulanan keyfi uygulamalara son verilerek reform süreci başlatılması sürecinde bulunarak, “Bugün Türkiye’de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için, başta hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır. Hapishanelerde uygulanan ayrımcı ve keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir. Bizler, tüm toplumu ve kamuoyunu bu hak ihlallerine karşı duyarlılık göstermeye, demokratik hukuk devleti mücadelesine destek olmaya ve sorumluluk almaya çağırıyoruz” diye konuştu.

PİRHA/İZMİR