PİRHA – Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 293. haftasında İHD Ankara Şubesi’nde açıklama yaptı. Açıklamada, “Yeni infaz tasarısı içinde ne yazık ki hasta mahpusların bir kısmı siyasi olmalarından kaynaklı olarak kapsam dışı tutulmuş ve adeta bu hasta mahpuslar ölüme terk edilmişlerdir. Anayasal olarak güvence altına alınan eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir” denildi.
Haberin Videosu:
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, bu hafta da koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle İnsan Hakları Derneği’nde basın toplantısı yaptı. İHD Genel Merkez MYK Üyesi Nuray Çevirmen tarafından yapılan açıklamada eylemin 293. haftasında ağır hasta mahpuslardan olan ve Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde kalan Ebedin Abi’nin durumuna dikkat çekti.
“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE UYUN VE HASTA MAHPUSLARI SERBEST BIRAKIN”
Çevirmen, cezaevlerinde 590’ı ağır olmak üzere 1564 hasta mahpus bulunduğunu ve bu hastaların içerisinde kronik ve çoklu rahatsızlıkları olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, kanser hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına devam ettiremeyecek kadar hasta olanlar, ATK tarafından cezaevlerinde kalamayacağı rapor edilen mahpuslar olmasına rağmen cezaevlerinde ısrarla tutulmaya devam edildiğini belirterek şunları ifade etti:
“Yeni infaz tasarısı içinde ne yazık ki hasta mahpusların bir kısmı siyasi olmalarından kaynaklı olarak kapsam dışı tutulmuş ve adeta bu hasta mahpuslar ölüme terk edilmişlerdir. Anayasal olarak güvence altına alınan eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri 25 Mart 2020 tarihinde yaptığı açıklamada; “Birçok ülkede, insanların kapalı tutulduğu kurumlar aşırı kalabalıktır ve bu bazı yerlerde tehlikeli boyuttadır. İnsanlar, sıklıkla hijyenik olmayan koşullarda tutuluyor ve buralarda sağlık hizmetleri ya yetersiz ya da hiç mevcut değil. Bu koşullarda fiziki mesafe koyma ve kendini izole etme pratik olarak olanaksızdır, Birleşmiş Milletler Hapistekilerin Tedavisi için Standart Asgari Kuralları (aynı zamanda Nelson Mandela Kuralları olarak da bilinir) uyarınca, devletlerin, hapistekilerin fiziksel, zihinsel sağlığını ve esenliğini korumak şeklinde özel bir görevleri vardır. Bir sağlık krizi sırasında alınan önlemler, hapishanedeki insanların, yeterli gıda ve su hakları da dâhil olmak üzere, temel haklarının göz ardı edilmesine yol açmamalıdır. Gözaltındaki insanlar için avukat ve doktora ulaşma hakkı dâhil olmak üzere kötü muameleye karşı koruma önlemlerine tam olarak uyulmalıdır. Hapis cezası vermek, özellikle bu kriz sırasında, başvurulacak en son önlem olmalıdır. Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur kırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT)’nin 25 Mart 2020 tarihinde ilan ettiği ‘Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Kişilere Korona Virüs Pandemisi Bağlamında Muameleye İlişkin İlkeler’ e göre; “Yakın temas virüsün yayılımını artırdığı için bütün ilgili merciler özgürlükten yoksun kılma yerine başka alternatiflere başvurulması için birlikte çaba göstermelidir. Böyle bir yaklaşım özellikle aşırı kalabalık durumlarında zorunludur. Ayrıca yetkililer tutuklu yargılama yerine başka alternatifleri, cezaların hafifletilmesi ile erken tahliye ve şartlı tahliye işlemlerini daha fazla kullanmalı; psikiyatri hastalarının irade dışı yatırılmasının sürdürülmesi gereksinimini yeniden değerlendirmeli; uygun olan durumlarda bakım evlerinde kalanları tahliye etmeli veya kamu bakımına aktarmalı demektedir.”
“EBEDİN ABİ’NİN DURUMU İYİCE AĞIRLAŞMIŞTIR”
Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde kalan Ebedin Abi’nin durumuna dikkat çeken Çevirmen, Abi’ni sağlığı hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Ebedin Abi kalp hastasıdır ve kalbinde 5 damarda tıkanma var. Bu tıkanma oranı 2 yıl önce %64’tü. Son dönemlerde kalbine stent takılmıştır. Yakın zamanda tekrar anjiyo olmuş ve anjiyo yapılan yerde bir şişkinlik kalmış ve yaklaşık bir aydır ağrıların devam ettiğini iletmiştir. Tip 2 şeker (diyabet) hastasıdır ve zamanında kontrollere götürülmediği için kontrol altına alınamamaktadır ve artık insülin kullanmak durumunda kalmıştır. Bu hastalığı içinde diyet yemeği beslenmek zorundadır ancak bu ihtiyaçları da karşılanmıyor. Tek menü olduğu için kendi beslenmesine uygun yemeğe ulaşabilme imkanından da yoksundur. Son dönemlerde kullandığı şeker ilaçları yerine doktora gittiğinde farklı ilaçlar yazılmaya başlanmıştır. İtiraz etmesine rağmen mağduriyeti giderilmiyor. Akciğerinde 14 mm nodül var. Bu nodül 2016 yılında Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tespit edilmiştir. Kayseri’ye sevk edildikten sonra orada gitmiş olduğu Göğüs hastalıkları Hastanesi’nde ise akciğerlerinde bir sorun yok diyerek hapishaneye geri göndermiştir ve bu rahatsızlığı içinde bir tedavi uygulanmıyor. Bir hastanenin tespit ettiğini bir başka hastane yok diyerek teşhis koymuyor. 2016 yılında apandist ameliyatı, 2017 yılında da fıtık ameliyatı olmuştur. Kendisi ayrıca yüksek tansiyon hastasıdır. Bu hastalıklardan kaynaklı sürekli ilaç kullanmak zorundadır. Hastalıkları riskli ve ani müdahale gerektiren hastalıklardır. Son yolladığı mektubunda sağlık sorunlarının iyice ağırlaştığını belirtmiştir.”
Çevirmen son olarak, cezaevinde bulunan hasta tutukluların serbest bırakılmasını ve cezaevlerinde gerekli tüm tedbirlerin alınmasını istedi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.