PİRHA- Tokat’ın Erbaa İlçesi’nde, Boğalı ve Sakaral Yaylaları’nda Verusa Holding bağlı ortaklığı Stanradt Boksit, maden arama çalışmalarına başladı. Doğama Dokunma Platformu, “Bizler, o yaylaların ve vadilerin suyunu içmiş, yoğurdunu, üzümünü, çileğini yemiş olan evlatları olarak bu talana asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Tokat ili Dernekler Federasyonu (TOKDEF), Erbaa Dernekler Federasyonu (ERDEF), Tüm Tokatlılar Kültür ve Dayanışma Demeği (Tüm Tok Der), Karkın Köyü, Keçeci Köyü, Kuytul Köyü, Derbentçi Köyü, Erenli Köyü, Yenisu Köyü, Bayat Köyü, Ümük Köyü, Karataş Köyü sakinlerinin oluşturduğu Doğama Dokunma Platformu, Enerji ve Tabii Kaynaklar İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Tokat ili Erbaa İlçesi’nde, Boğalı ve Sakaral Yaylaları’nda altın-bakır madeni aranması amacıyla Verusa Holding’e “Genel Arama Ruhsatı” verilmesine yaptıkları yürüyüş ve açıklamayla tepki gösterdi.
“VERUSA IIOLDİNG, ERBAA’YI TERKET!”
Şirketin, 19 Nisan tarihinde ruhsatını alan firmanın yaylalarına giderek arama çalışmalarına başladığını, kamuoyuna yaptığı açıklama ile de 26 Haziran tarihinde yaptıkları ön araştırmada tonda 3,95-12,54 gram altın bulduğunu ve bu projenin ruhsatını da bu amaçla kurmuş oldukları Galata Altın İşletmeleri A.Ş.’ne devrettiğini açıklayan platform, şirketin, 20 bin dönüm alanda siyanür ve sülfürik asitlerle ve ağır metallerle yaylaları ve suları zehirleyeceğini söyledi.
“HAVAMA, SUYUMA, ERBAA’MA DOKUNMA”
Kelkit Havzası ve Boğalı Yaylaları’nın binlerce yıldır insanlığa ve yörede yaşayan halka bereket sunduğunun vurgulandığı açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Kelkit Havzası ve Boğalı Yaylaları yöremizin akciğerleridir. Yaz aylarında, mayıs ayından itibaren, yüzlerce yaylacı binlerce küçükbaş ve büyükbaş hayvan ile Boğalı ve Sakarat Yaylaları’na çıkar. Boğalı ve Sakarat Yaylaları Tokat ile Amasya illeri arasındaki yeraltı ve yerüstü sularını besler. Civardaki köyler ve beldeler içme sularını bu yaylalardan alır. Kelkit ve Yeşilırmak bu yaylalardan gelen sularla beslenir. Bu yaylaların eteklerinde yer alan vadilerimizde sahip oldukları eşsiz topraklarda yüzlerce çeşit sebze ve meyve yetiştirilmekte ve hayvancılık yapılmaktadır. Yaylalarımızda ünlü Karayaka koyunu, bağlarımızda narince üzümü, tarlalarımızda çilek, bamya, fasulye, elma, armut, şeftali, kiraz gibi her türlü sebze ve meyve yetiştirilir. Bir ucunda Çerkezfindıcak köyü, diğer ucunda Tanoba Beldesi olan ruhsat alanının çok yakınında Ezebağ, Kozlu, Koçak, Keçeci, Kurtul, Kargın, Karaağaç gibi köylerimiz mevcuttur. Yerleşim yerlerine çok yakın olan siyanür ve sülfürik asitli bir altın-bakır madeninin yaratacağı zararların neler olacağını anlamak için Ordu-Fatsa ormanlarında 5 yıl önce açılan siyanürlü altın madenine bakmak yeterlidir. Bölgemizde Niksar’da, Taşova’da, Amasya’da başka altın-bakır madeni projelerinin olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. Kelkit havzamız büyük bir tehlike altındadır. Tüm yöre halkımızı, derneklerimizi, kurumlarımızı birlikte mücadele etmeye ve tüm bölge milletvekillerimizi talana ve yıkıma dur demek için de bizlerle birlikte olmaya çağırıyoruz. Bu topraklar hepimizin. Bu topraklarda kurdun, kuşun hakkı var.”
Açıklamada, “Bizler, o yaylaların ve vadilerin suyunu içmiş, yoğurdunu, üzümünü, çileğini yemiş olan evlatları olarak bu talana asla izin vermeyeceğiz. Buradan Verusa Holding’in önünden Verusa’ya sesleniyoruz” denilerek, “Verusa Holding, Erbaa’yı Terket! Seni yaylalarımızda istemiyoruz! Senin pis işine, kirli altınına ihtiyacımız yok. Bizim yaylalarımız ve ovalarımızda yetişen ürünlerimiz bizim altınımızdır. Bize yeter!” ifadelerine yer verildi.
PİRHA/TOKAT
Yoruma kapalı.