PİRHA-CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Şenyaşar Ailesinin adalet arayışını dile getirdi. Milletvekili Biçer Karaca, “41 ayda 10 savcı değişti. Yoksa isteklerine göre bir savcı bulunmadığı için mi sorumlular hakkında dava açılmıyor?” diye sordu.
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Meclis Genel Kurulu’nda Şenyaşar Ailesinin adalet arayışına dikkat çekti. Konuyla ilgili araştırma önergesi de sunan Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 14 Haziran 2018’de AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim gezisi sırasında Şenyaşar ailesinin dükkanına gelen grubun, uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlediğini ancak yaşananlar sonrasında sorumluların yargılanmadığını ifade etti.
“İSMİ GEÇEN MİLLETVEKİLİ HAKKINDA FEZLEKE DÜZENLENMEMİŞ!”
Milletvekili Biçer Karaca, olaylar sonrasında Şenyaşar ailesinden 3, Yıldız ailesinden 1 kişinin öldüğüne vurgu yaparak “Tapelerde ‘Bizimkiler babayı linç etti’ deniliyor ama buna rağmen halen hiç kimse ifadeye dahi çağrılmadı” dedi.
Öldürülen iki çocuğu ve eşi ile birlikte tutuklu oğlu Fadıl Şenyaşar için adalet nöbeti başlatan anne Emine Şenyaşar’ın 218 günlük mücadelesine dikkat çeken Gülizar Biçer Karaca, 29 CHP’li milletvekilinin imzasıyla birlikte konuya ilişkin sunduğu Meclis araştırma önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Elazığ Cezaevinde 3 yıldan fazla süredir tek kişilik hücrede tutulan Fadıl Şenyaşar ve görgü tanıkları, görüntüler ve daha birçok kanıtla göz göre göre öldürüldükleri ortada olan Celal ve Adil Şenyaşar için adalet oldukça gecikmiştir.
Geç gelen adalet, adalet değildir düşüncesi ile 3 yılı aşkın süredir dosya üzerinde gizlilik kararı olması ve hala soruşturmanın sonuçlanmamış olması akıllarda soru işareti oluşturmuştur. Bu olayda da siyasi bir el olduğu düşünülmesi olağandır. Olaydan sonra 3 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen; olayda ismi geçen milletvekili hakkında fezleke düzenlenmemiş ve yakınları hakkında da soruşturma nedeniyle herhangi bir yakalama, ifade alma vb. bir sürecin yaşanmamış olması, adaletin-hukukun gerekli kıldığı anlamda bir soruşturma yapılmadığının göstergesidir.
Yine Şenyaşar ailesinin işyerinde başlayan ve hastanede devam eden olayların bağlı suç olarak kabul edilmesi gerekirken, işyeri ve hastanede yaşanan ve suç olan eylemlerin birbirinden ayrılması da olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı kanaatini güçlendirmektedir.
Yukarıda açıklanan sebepler doğrultusunda İbrahim Halil Yıldız ile Şenyaşar ailesi yaşanan olayların aydınlatılması, üstü örtülü kalmış bilgilerin ortaya çıkarılması; ilgili sorumluların belirlenerek yargılanmalarının sağlanması için gerekli çalışmaların yapılması amacı ile Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddelerine göre-Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.