PİRHA – Çanakkale Akçansa Güzel Sanatlar Lisesi’nde sahnelenmesi planlanan ‘Kim Var?’ adlı oyun, velilerin tepkisine sebep oldu. Oratoryo metninde AKP ve şeriat vurgusu olduğunu söyleyen veliler, “Veli onayı alınarak öğrencilerin bu oyuna dahil edilmeleri gerekiyordu ama hiçbir veliye o belgeler gönderilmemiş, tam tersine velilere ‘Çocuğunuz katılmak zorunda’ şeklinde zorlama yapılıyor” diye belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, 30.10.2025 tarihinde ‘Kim Var?’ adlı oyunun sahnelenmesi için 18 ilin Güzel Sanatlar Lisesi Müdürlüklerine yazı gönderdi. Ancak söz konusu oyunun içeriği, veliler tarafından tepkiyle karşılandı.
Konuyla ilgili Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Çanakkale Şubesi’ne başvuran veliler, oratoryo metninde AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” programının reklamı yapıldığına dikkat çekti.
AKP ORATORYOSU!
Konuyla ilgili PİRHA’YA konuşan ÖVDER Çanakkale Şube yöneticilerinden Oktay İnce, 21 Kasım’da sergilenecek oyunda AKP ve şeriat propagandası yapıldığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isminin anıldığı ve AKP’nin seçim müziklerinin kullanıldığını belirtti. Oyunda Yahya Kemal’e ait “Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ rabbi” isimli şiirin de okutulduğu aktarıldı. İnce, Maarif Modele övgülerle birlikte Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e de methiyeler dizildiği ifade etti.
Çanakkale Akçansa Lisesi’nde sergilenecek “Kim Var?” projesinin yönetmeliğine ulaştıklarını söyleyen İnce, “Uygulama yönetmenliğinin sonunda veli onayı belgeleri var. Yani veli onayı alınarak bu öğrencilerin bu oyuna dahil edilmeleri gerekiyor. Ama bu etkinlikte hiçbir veliye bu şekilde veli onay belgeleri gönderilmemiş. Tam tersine velilere ‘Çocuğunuz katılmak zorunda. Katılmayacaksanız siz dilekçe verin’ şeklinde zorlama yapılıyor” diye belirtti.
AKP’Lİ MİLLETVEKİLİ YAZDI, ÖĞRENCİLERE ZORLA OYNATILDI!
Söz konusu oyunun, daha önceden başka okullarda da sergilendiğini söyleyen veliler, okul yönetimiyle yaşadıkları süreci de paylaştı. Çocuğunun oyuna dahil edilmesini istemeyen bir veli, yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
“Çocuğumun eve getirdiği teksti okuduğumda edebi bir değer bulamadım. Düşünün ki bir tiyatro metni bu! Sürekli geçen cümleler ‘Ne yaptın la? Ne diyorsun?’ şeklinde bozuk bir üslup var. Sürekli Türkiye yüzyılını övmeye başlıyor. Bakan Yusuf Tekin için ‘Şu karizma, şu endam’ gibi yağcı cümleler var. Yazar ve şairleri karşılaştırıp solcu yazarlara vuruş yapıp sağcı yazarları yüceltiyorlar. Bunu kim yazmış diye baktım, AKP’li Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğlu’ları yazıyor. Ardından kızıma ‘Bu siyasi bir oyun, senin yer almanı istemiyorum’ dedi. Öğretmenlerine de iletmesini söyledim. Edebiyat öğretmeni de kızıma, ‘Oyundan çıkamazsın. Zorunlu bir oyun’ deyip kendilerine yazı geldiğini söylemiş. Kızım, ‘Ailem de ben de istemiyorum’ deyince öğretmeni ‘Oyunda yer alanlara sözlü ve proje notu olarak size 100 vereceğiz. Çıkamazsınız. Oynayacaksınız. Oynamazsanız okulumuz kapanır zaten’ demiş.
Akşam olduğunda çocuğu bekliyorum ancak çocuk okuldan çıkmıyor. Tanıdığımız bir öğretmenin telefonundan kızım beni arayarak ‘Gidemezsin, katılmak zorundasın’ dediklerini aktardı. Ben de sınıf öğretmeninin kurulduğu WhatsApp grubuna oyunun içeriğini siyasi bulduğumu, velisi olarak bu oyuna katılmasına hiçbir şekilde izin vermediğimi yazdım. Velilerin de haberi yoktu, bu vesileyle onlar da öğrenip tepkilerini dile getirdi. Okul müdürü de bakanlıktan gelen bilgilendirme yazısını atarak ‘Oynatmaya mecburuz. Tepkilerinizi bireysel olarak iletebilirsiniz’ deyip akabinde hemen grubu kapattılar.”
GECE 12’DE OKUL MÜDÜRÜNDEN VELİYE TELEFON!
İsminin açıklanmasını istemeyen veli, bu süreçte çocuğunu gerekirse okula göndermeyeceğini belirterek şunları söyledi:
“Çocuğuma ‘Okula gitmiyorsun, Bu oyuna katılmayacaksın’ dedim. Sonra kızım bana ‘Anne, öğrencilerin kurduğu okulun bir itiraf sitesi var. Orada bir şey paylaşılmış; ‘Okullar siyaset yeri değildir’ yazıyormuş. ‘Ben de bunu hikayemde paylaştım. Öğretmenler benim hikâyemi görüyorlar’ dedi. Ben de ‘görsün kızım bunda ne var’ dedim.
Gece oldu, uyuyoruz. Saat 00.05 geçiyor. Telefonum çalmaya başladı. Tanımadığım bir numara… Telefonda bir kadın ama nasıl bağırıyor! ‘Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Kendinizi ne zannediyorsunuz? Siz bizim okulumuzun itibarını karalamaya çalışıyorsunuz’… ‘Hanımefendi bir saniye, sakin olun’ diyorum, ‘Bana hanımefendi demeyin. Derhal yarın okula geliyorsunuz. Sizi milli eğitime çektireceğim’ diyor. ‘Beni bu saatte neden arayıp hakaret ediyorsunuz?’ diyorum ancak kadın hiç söylediklerimle ilgilenmiyor. Sürekli ‘Sizi milli eğitime çektireceğim. Derhal o çocuğunuzu kaldırın, paylaşımını kaldırsın’ diyor.
Sonraki süreçte bir öğretmenin aracılığıyla ‘Olayı tatlıya bağlayacağız, yarın okula gelin, konuşacağız. Müdür, sizden özür dileyecek’ denildi. Okula gittim, Müdürün odasına girdik. Kadın tavırlarından hiçbir şekilde ödün vermemiş. Özür dilemeye değil de azarlamaya çağırmış.
‘Bizi sindirmek, bastırmak ya da çocuklarımızı mimlemek, psikolojik baskı yapmak için bunları bize yapıyorsunuz. Çocuğumu rahat bırakın diye ben size dilekçe verdim. Ama siz gene de çocuğumu zorla bu oyuna katmaya çalışıyorsunuz’ dedim. O arada gerildik. Çocukları disipline ifadeye çağırdığını, tutanakları işaret ederek söyledi. Benim kızımı ise imada bulunarak sona bıraktığını söyledi. ‘Lütfen, benim çocuğumu bu tiyatro oyununda oynamadığı için siz atın okuldan’ dedim. Çünkü bana sürekli ‘Dilekçeye, işte bu siyasi bir oyundur. Ben AKP’li değilim. İşte ben Atatürkçüyüm diye yazsanıza’ dedi. O sırada içeriye bir veli girdi. O da benimle birebir aynı şeyleri söyledi. Çocuğunun oyunda yer almasını istemediğini, bunun için başka şehirden kalkıp geldiğini belirtti. Müdür, baktı kurtuluş, ayağa kalktı, gözleri doldu ve dışarıya yürüdü. Sonra okul görevlisi geldi ‘Yaptığınızı beğendiniz mi? Müdürün tansiyonu çıktı. Düştü, bayıldı’ dedi. Ardından biz de okuldan ayrıldık.”
“SİZİ ZORLA BURADA TUTAN VAR MI?”
Öğrenci velisi, okul müdürünün MHP kökenli olduğunu belirterek yaşananlar hakkında yasal süreç başlatabileceğini de söyledi. İlgili veli, şunları aktardı:
“Okul müdürünün, provalara girip ‘Burada zorla tutulan varsa gitsin’ demiş. Çocuklardan biri ‘Ben istemiyorum. Beni zorla tutuyorlar’ demiş. Sınıf öğretmeni de ‘Yumurta geldi kapıya. Son provalar. Gidemezsin’ demiş. Sonraki prova günlerinde çocuğumu okula göndermedim. Başka göndermeyen aileler de oldu. Ara tatil girdi ve henüz çocuğumu ifadeye çağırmadılar. Burası bir sanat okulu. Bilimsel olmalı. Sanatla siyasetin işi olmamalı. Bunları duyurduk diye bireysel bir kavganın içine düştük. İlerleyen aşamada kesinlikle yasal süreç başlatacağım.
Eren GÜVEN/ÇANAKKALE
Yoruma kapalı.