PİRHA- İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Tanju Gündüzalp, İsrail’in Gazze’ye dönük saldırılarını değerlendirerek, “İsrail yönetiminin yaptıklarından İsrailliler sorumlu değildir. Nefrete dahil olmamalıyız, soykırım içeren davranışlardan kaçınmalıyız” diyerek yönetimlerin, bu nefret tohumlarını beslediklerine işaret etti.
İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılar devam ederken, İsrail’e dünya genelinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Türkiye’de de savaş karşıtı eylemler, basın açıklamaları yapılarak barışa yönelik çağrılar yapıldı.
Son günlerde Türkiye’de kahve zincirlerine saldırılar ve Yahudileri hedef gösteren bildirilerin yayılması gibi tepkiler, ırkçılığın besleneceğine yönelik endişelere de neden olmakta.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Üyesi Tanju Gündüzalp, yaşanan savaşı ve Türkiye’de meydana gelen tepkileri PİRHA‘ya değerlendirdi.
“HALKLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN ETMEYE ÇALIŞAN BİR POLİTİKA GÜDÜLÜYOR”
Dünya’da yaşanan savaşı görüp, kendi ülkemizde yaşanlara gözlerimizi kapatmamız gerektiğini hatırlatan Tanju Gündüzalp, yönetenlerin halkları düşmanlaştırmaya yönelik politikalar geliştirdiğini belirtti. Gündüzalp, “Şu anda İsrail’in Gazze’de kadın çocuk demeden yaşattığı bir savaşı, bir katliamı yaşıyoruz. Fakat bunları konuşurken de kendi topraklarımızda yaşadığımız çatışmalı hali, insanlara verdiğimiz zararları göz ardı etmemeliyiz. Orada eleştirdiğimizle bizim sistemimizin yaptığı şeyleri de birbirinden çok ayırt etmeden bakmamız gerekiyor” dedi.
Halkları birbirine düşman etmeye çalışan bir politika yürütüldüğüne dikkat çeken Gündüzalp, “Biraz daha düşünerek davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir Azeri bir Ermeni’ye benziyor, bir İranlı bir Kürde benziyor, bir Türk bir Yunan’a benziyor. Yönetenlerle sistemi kendi rantsal dertleri için kullananlar araya girmediği sürece biz birbirimize benziyoruz ve bir arada barış içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
“SİSTEMİN BU EYLEMLERİ DESTEKLEMESİNİ BİR SEÇİM YATIRIMI OLARAK DÜŞÜNEBİLİRİZ”
Ülke içerisinde ‘Eylül Pogromu’nu yeniden anımsatır olaylar yaşanmaya başladığını söyleyen Güzdüzalp, “Kahvelere toplu oturmalar, camına boya atmalar, bildiri dağıtmalar sanki böyle şey hani yıllardır barış içinde yaşadığımız Yahudi olsun, Ermeni olsun, Rum olsun, Kürt olsun, Türk olsun, Alevi olsun, Arap olsun, bir nefret unsuruna doğru dönüşmeye başlıyor. Ve bunu da sistem sanki bilerek destekliyormuş gibi bir izlenimdeyiz. Kendi topraklarımızda sıkça yaşadık” diye belirtti.
Savaş bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Gündüzalp, “Savaş, insanların yaşama hakkını yok eden birincil unsurdur. Barış içinde bir arada yaşa istiyoruz ama şunu tekrar tekrar söylemeliyiz; halklar kardeştir! İsrail yönetiminin yaptıklarından İsrailliler sorumlu değildir. Türk hükümetinin yaptıklarından Türkiyeliler sorumlu değildir” diye ekledi.
“275 GEMİ, TÜRKİYE’DEN İSRAİL’E MALZEME GÖTÜRMÜŞ”
“Nefrete dahil olmamalıyız, soykırım içeren davranışlardan kaçınmalıyız”diyen Güldüzalp, AKP gençlik kollarının öncülüğünde başlayan eylemlere ilişkin şunları söyledi:
“İleride birbirimizin yüzüne bakmaya devam edeceğiz. Bu ülkeler, bu milletler bir arada yaşamaya devam edecek. Alışverişleri olacak, turizm için gelecekler, biz gideceğiz. Bu sebeple de halk arasına nefret tohumu ekmenin parçası olmalıyız.
Önce kimin neyin sahibi olduğunu bilmeden Coca Cola içmemeye başladık, ama işte ramazan öncesinde iftar sofralarında reklamı yapılan bir şeyden söz ediyoruz. İsraillilere ait olduğu iddia edilen yatırımı zincir kahvelere saldırmaya, toplu oturmalara başlandı. Fakat bu arada Türkiye’den son dönemde 275 gemi İsrail’e malzeme götürmüş, malzeme getirmiş. Müthiş bir çelişki yumağı içerisinde yaşıyoruz. Bunun farkına varmadan, televizyona çıkılıp iç siyasete dönük ahkam kesmeler için konuşanların sözleriyle hayata bakmayı artık bırakmamız gerekiyor. Biz kardeşiz, hepimiz kardeşiz. Bu topraklarda bir arada yaşıyoruz, hep beraberiz. Ama yönetenler sadece kendi çıkardığını düşünüyorlar.”
Buse Nehir DEMİR/ANKARA
Yoruma kapalı.