Açlık grevinin 202’nci gününde kendi iradesi dışında hastaneye götürülerek yoğun bakıma alınan Nuriye Gülmen’in durumuna dikkat çekmek için açıklama yapan Nuriye ve Semih İçin Dayanışma Grubu, zorla müdahalenin cinayet olduğu söyledi.
Nuriye ve Semih İçin Dayanışma Grubu, açlık grevinin 202’nci gününde zorla tutulduğu Sincan Cezaevi Kampüs Hastanesi’nden alınarak Ankara Numune Hastanesi’ne götürülerek yoğun bakıma alınan Nuriye Gülmen için Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde bir araya geldi.
Barış Bloku Eşsöcüsü Bahadır Altan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini hatırlatarak, “Evrensel bildirge yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır derken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ise aynen şöyle diyor: ‘Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır’'” sözlerine yer verdi.
“NURİYE GÜLMEN GİTMEK İSTEMEMİŞ”
“Uluslararası ve iç hukuk zemininde yaşama hakkına dair çizilen resim bugün geldiğimiz noktada çerçevesine oturmuyor” diyen Altan, dün gece Nuriye’yi Sincan Cezaevi Hastanesi’nde kaldığı odaya girerek refakatçisi Beyza Gülmen’i zorla odadan çıkartan yetkililerin, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüklerini hatırlattı. Altan, “Nuriye, böyle bir talebi olmadığını, gitmek istemediğini söylemesine karşın ‘son günlerde çok uyuyorsunuz, önlem almalıyız!’ bahanesi ile zorla, işkenceyle ambulansa bindirilip götürülmüştür. Semih Özakça’nın ilettiği mesajda Nuriye’nin kaçırılarak götürüldüğü anda slogan attığı, kendisinin ise hemen üstünü giyerek kapıyı yumruklayıp Nuriye’ye ses olduğunu öğrendik” diye konuştu.
“YAŞAMA HAKKININ SAVUNUCUSUYUZ’”
Altan, son olarak “Nuriye ve Semih savunmaları ile aslen faşizmin kendisini yargılayacaktır. Yargılanmaktan korkuyorlar. Nuriye ve Semih İçin Dayanışma olarak siyasi iktidarı ve bu pervasızlığın bütün muhataplarını uyarıyoruz. Derhal bu hukuksuz, vicdansız ve gayri insani tutumdan vazgeçin. Nuriye ve Semih’e olası bir zorla müdahaleden devlet ve siyasi iktidar sorumludur. Devletin vatandaşlarına dönük bu düşman tavrı tarihi bir talihsizliktir, utançtır. Bu vebalin ve utancın ortağı olmayacağız. Nuriye ve Semih’in talepleri talebimizdir, yaşama ve direnme haklarının savunucusuyuz” şeklinde konuştu.
Önceki Gönderi
Sonraki mesaj
Bunları da beğenebilirsin
Yoruma kapalı.