PİRHA – “İşimi geri istiyorum” talebiyle başlattıkları açlık grevinin 140. gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) isteği üzerine Numune Hastanesi’nde sağlık kurulu tarafından muayene edildi. Öte yandan sosyal medyadan da destekler çığ gibi büyüyor.
‘İşimi geri istiyorum’ talebiyle açlık grevi yapan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça’nın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluğa yapılan itirazı reddetmesinin ardından AİHM’ye başvurmuştu.
Edinilen bilgiye göre; AİHM’nin isteği üzerine Gülmen ile Özakça önceki gün Numune Hastanesi’ne götürüldü ve sağlık kurulu tarafından incelemeleri yapıldı. Sağlık kurulunun Gülmen ile Özakça ile ilgili raporları, Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
“ÖLMEYİ BEKLEMİYORLAR”
Uzman Doktor Şebnem Korur Fincancı, uzun süreli açlık grevlerinde vücutta değişimlerle ilgili “Organlar ve dokular küçülüyor. Böylelikle bulaşıcı hastalıklara açık oluyorlar, bağışıklık sistemi zarar görmüş oluyor. Daha önceki olgulara baktığımızda açlık grevlerinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili ölümler görüyoruz. Beyin dokusunda değişimler ve kasla ilgili sorunlar ortaya çıkabiliyor” dedi. Açlık grevinde B1 vitamini kullanıldığı taktirde bu sorunların daha geç görüldüğünü belirten Korur, “Bu bir protesto ve ölmeyi beklemiyorlar bu bir intihar değil. İnsanların seslerini duyurmak için başka bir yol olmadığını düşündükleri koşullarda kullandıkları bir protesto yöntemi. Uzun süreli açlık grevinde beyin dokusunda hasarlar olabilir. Bilinçleri uzun süre açık kalıyor ama zorluklar ortaya çakacaktır” ifadelerini kullandı.
“NURİYE VE SEMİH YAŞASIN Kİ İNSANLIĞIMIZI KAYBETMEYELİM”
Bu arada, Ankara Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” talebiyle 141 gündür açlık grevini sürdüren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için sosyal medyadan “Demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere tüm insanlığa çağrıdır” diye başlayan destek çağrısında şu ifadelere yer verildi:
“Başta Eğitim-Sen olmak üzere, KESK’e, Disk’e bağlı bütün sendikalar, demokratik kitle kuruluşları, İnsan hakları örgütleri, yaşamdan yana ne kadar kurum kuruluş örgüt varsa;
Duyun lütfen duyun. Nuriye’nin nabzı çok yavaşlamış. Lütfen bir şey yapın. İnsanca yaşayabilmek için, kendiniz, çocuklarınız için bir şey yapalım, yürüyelim, adım atalım, kanat çırpalım, ne olur böyle seyretmeyelim. Nuriye ile Semih yaşasın ki insanlığımızı koruyabilelim. Hey insan var mı orada, sesim geliyor mu? Duyuyor musunuz?” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.