PİRHA-Antalya’daki Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Gülçin Akça, dernek faaliyetlerine ilişkin konuştu. Akça, “Alevi örgütlülüğünde kadınların adı yok denecek kadar az. Bizler mutfaklarımızda lokmaları pişiriyoruz, cem evlerinin temizliğini yapıyoruz, etkinlikler olduğu zaman mümkün olduğunca yapabileceğimizin azamisini yapıyoruz. Ama seçme, yönetimde karar verme aşamasına geldiği zaman kurumlarımızda kadınlarımız yok” dedi.
Antalya’da bulunan Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Gülçin Akça, dernek faaliyetlerini PİRHA‘ya anlattı.
Derneğin 2004 yılında kurulduğunu belirten Akça, “2009 yılında Hacı Bektaş Dergahı’na ikrar vererek elli kadar canımızla birlikte Yol’a girdik. Yılda bir görgü cemimiz yapılıyor. Her perşembe çok acil, zaruri bir durum olmadığı sürece birlikte burada gönülleri birliyoruz, aramızda bir müşkül varsa onları çözüyoruz. Dergâhtan görevli Dertli Divani babamız her yıl gelir, görgümüzü, sorgumuzu yapar” ifadelerini kullandı.
PİRHA: Dernek bünyenizde kadın ve gençlik komisyonları var mı varsa çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
GÜLÇİN AKÇA: Hepimiz burada bir canız. Ayrı bir komisyon şeklinde değil de, semah öğreten hocamız var. Ayrıca vakıf bünyesinde ve cemevi içerisinde saz kursu veren canımız var. Perşembe günleri semah hocamız burada gençlere semah öğretiyor. Yola dair yine aynı şekilde bilgileri paylaşıyorlar. Bu şekilde götürmeye çalışıyoruz.
Dergâhtan icazetli olarak Yol yürütücüsü Süleyman babamızın rehberliğinde her perşembe burada muhabbetlerimizi yapıyoruz. Güzel bir topluluk, cana yakın bir topluluk bir aile gibiyiz. Burada birbirimizin acısına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sevinçte de birlikteyiz, üzüntüde de birlikteyiz. Ailemizden çok onları özlüyoruz, onlarla birlikte olmaktan mutlu oluyoruz.
“ARAMIZDA FON OLUŞTURDUK, BİR BİRİMİZE YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
PİRHA: Antalya Manavgat’tan başlayan ve Antalya’nın birçok bölgesine yayılan yangınla ilgili mağdur olan yurttaşlarımıza ilişkin Abdal Musa Derneği olarak bir çalışmanız oldu mu?
Vakıf bünyesinde cemevi olarak bir yardımlaşma sağlandı. Buradan toparlanan yardımlar Alevi köylerine iletildi. Cemevi olarak toplu şekilde gitti. Yardımlaşmayı cemevi bünyesinde yaptık. Pandemi süresince de kendi içimizde de birçok arkadaşımız turizm sektöründe çalışıyordu, işten ayrıldılar. Kendi aramızda bir fon oluşturduk. Mümkün olduğunca bir birimize kıt kanaat da olsa yardımcı olmaya çalıştık. Bu süreci bu şekilde atlatmaya çalışıyoruz.
PİRHA: Alevi örgütlerinde, yönetimlerde yeterince kadınları göremiyoruz. Bir kadın olarak, aynı zamanda Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı olarak buna ilişkin neler söyleyeceksiniz?
Bu konuda ben çok yaralıyım, çok üzgünüm. Alevi örgütlülüğünde kadınların adı yok denecek kadar az. Bizler mutfaklarımızda lokmaları pişiriyoruz, cem evlerinin temizliğini yapıyoruz, etkinlikler olduğu zaman mümkün olduğunca yapabileceğimizin azamisini yapıyoruz. Ama maalesef seçme, yönetimde karar verme aşamasına geldiği zaman kurumlarımızda kadınlarımız yok. Ya bir tane ya iki tane sembolik olarak kadınlar listeye sokuluyor ama karar aşamasında kadınların kesinlikle sözü yok.
Onun yanı sıra cemlerimizde post makamında kadınlarımız yok, dedelerimiz oturuyorlar, yanlarında bir ana, bacımız yok. Örgüt toplantıları oluyor, masanın arkasında bütün erkek yöneticiler diziliyorlar, yine kadınlarımız yok. Ben tepkimi koyduğum zaman “Var da biz mi koymadık?” diyorlar.
Varız, hep birlikte varız. Siz önümüzü açın, bize engel olmayın. Nice cevherli kadınlarımız var, başarılı olabilecek kadınlarımız var diyorum ama çok büyük bir mücadele, çok zor bir mücadele. Bu teorikte var pratikte yok.
PİRHA: Peki neden?
Eril bir dil hâkim. Kadına mücadele etmek düşüyor, yani bizim payımıza hep mücadele düşüyor. Mücadele edeceğiz hakkımızı almak için. Oralarda var olmak için yönetimlerde söz söyleyebilmek için. Eğer yedi kişiden ibaret bir yönetim varsa beşi de, altısı da, yedisi de neden kadın olmasın? Kadınların olduğu yerde zaten kavga olmaz. Sulh olur, barış olur güzel şeyler paylaşılır. Biz bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Kadınlar olarak hep birlikte el ele omuz omuza vereceğiz dayanışarak başaracağız.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.