PİRHA- Ankara Altındağ Hüseyin Gazi Cemevi Vakfı Başkanı Yazar Gülağ Öz, Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’un, Diyanet İşleri Başkanı’na imam hatip ve ilahiyat mezunu iki kişiyi maaşlı dede olarak cemevine atamasını önermesine ve Kuran istenmesine tepki gösterdi. Öz, “Diyanet’in cemevini ziyareti manidar” dedi.
Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’un, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a imam hatip ve ilahiyat mezunu iki kişiyi maaşlı dede olarak cemevine atanmasını önermesine ve Kuran istenmesine Alevilerin tepkisi sürüyor.
“ALEVİLER KUŞATMA ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILIYOR”
PİRHA’ya konuşan Hüseyin Gazi Cemevi Vakfı Başkanı Yazar Gülağ Öz, “Tunceli’de en son yaşanan Tunceli Cemevi’nin tarihinde ilk defa Diyanet İşleri Başkanı ziyaret ediyor. Diyanet olarak cemevlerinin bir Alevi ibadet yeri olmadığını, Alevi inancını yok saydıklarını her defasında söylüyorlar” dedi.
“DİYANETİN CEMEVİNİ ZİYARETİ MANİDAR”
Buna rağmen Diyanet’in Dersim’i ziyaretini manidar bulan Öz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu din adamlarının ne yaptığını bütün günlerde görüyoruz, bütün zamanlarda görüyoruz. Hatta din adamları profesör düzeyinde, rektör düzeyinde olmalarına rağmen bu düzeydeki insanlar her zaman Aleviliğe hakaret ediyorlar, Aleviliği yok sayıyorlar.”
“MEMLEKETİN GERÇEK KURUCULARI ALEVİLERDİR”
“Memleketin gerçek kurucuları Alevilerdir. Bu memleketin gerçek sahipleri Alevilerdir. Bugüne kadar gerçekten burası bir yurtsa, yurt edindiysek Alevi felsefesinin sayesinde, Alevi halkın sayesinde buraları yurt edindik” diyen Öz şöyle konuştu:
“Zaten Osmanlı dönemini incelediğiniz zaman 16. Yüzyıla kadar yani Fatih ve oğlundan sonraki dönem Yavuz’la başlayan süreç Aleviliğin Osmanlı Devleti’nden tümüyle dışlanması, aşağılanması, yok edilmesi anlamına geliyor. Çünkü o zaman ilim, bilim bitiyor. İlim yerine, bilim yerine, çağdaşlık yerine çağdışı değerler ortaya konuyor. Çağdışı din adamları yetiştiriliyor ve okullarda bütün öğrencilere, bütün herkese çağdışılık aşılanıyor. O nedenle Osmanlı Devleti’nde 16 yüzyıldan sonra bir ilerleme olmuyor. O bakımdan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Alevi mekânını ziyaret etmesi pek hoş karşılanacak bir şey değil.”
“YASAL STATÜYE GEREK YOK, ALEVİLER ZATEN İBADETLERİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORLAR”
Öz sözlerine şöyle devam etti:
“Diyanet İşleri Başkanlığı burayı ziyaret etmeden önce devletin bu kurumla ilgili bir yasal düzenleme getirmesi gerekir. Hatta devletin yasal düzenleme yapmasına da gerek duymuyor Aleviler. Zaten ibadetlerini yapıyorlar. Bir inancın bir ibadetin yapılmasını, bir hükumet, bir devlet başkanı, bir bakan belirleyemez. Öyle bir hakları da zaten yoktur. Onun için Alevileri özgür bırakın, özgürce ibadetlerini yapsınlar, özgürce yaşantılarına devam etsinler. Alevi halkı, hiçbir zaman Alevi, Sünni ayrımına asla girmezler. 72 milleti bir sayan bir anlayış elbette ki bu tür davranışlar içinde olmaz, bütün insanları insan olarak görür. Ayrım yapmaz diye düşünüyorum.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.