PİRHA-Gözaltında öldürülen Hasan Ocak ile Rıdvan Karakoç, ‘Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası’ kapsamında mezarları başında anıldı. Anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Ortada bir cinayet varken fail yok. Cezasızlık politikasından yararlananlar var. Bugün, zihniyetin, yaklaşımın aynı olduğunu görüyoruz. Mücadele eden insanları her hafta iktidar engellemek istiyor” dedi.
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ile Rıdvan Karakoç, Gazi Mahallesi’ndeki mezarları başında anıldı. Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen anma programına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, HDP İstanbul eski milletvekili Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Av. Gülseren Yoleri‘nin yanı sıra kayıp yakınları da katıldı.
“DEVLET KENDİ ANAYASASINA UYMAKLA YÜKÜMLÜDÜR”
Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında ilk olarak Rıdvan Karakoç’un daha sonra da Hasan Ocak’ın mezarı başında anma yapıldı. Burada konuşan Av. Gülseren Yoleri şunları söyledi:
“17-31 Mayıs gözaltında kaybedilenleri anma haftasındayız. Gözaltında kaybedilenlere dair tüm hafızamızı tazelemek istiyoruz. 28 yıl boyunca dile getirdiğimiz bir talebimiz var. Failler bulunsun hesap sorulsun. Kaybedilenlerin tarihini daha da geriye götürebiliriz. Biz o zamanlardan bu zamanlara adalet için yakınlarının mücadele ettiğini biliyoruz ve Cumartesi Anneleri’nin bu mücadeleyle en büyük etkilerinin kayıp suçunun işlenmesinin önüne geçmesidir. Bu süre boyunca engellemelere rağmen durmadılar.
İnsanlığa karşı işlenen bu suç bütün toplumu tehdit ediyor. Devlete sorumluluklarını hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ona şunu hatırlatmak zorundayız ‘bağlı olduğu uluslarası sözleşmelerde bu topraklarda yaşayan herkesi korumak zorundadır. Bu doğrultuda da gösteri ve protesto hakkını kolaylaştırması gerekir. Uluslararası sözleşmelere uyulmak zorundadır. Devlet kendi anayasana uymakla yükümlüdür.”
“DEVLET SUÇ ÜSTÜ YAKALANMIŞTIR”
Yoleri‘nin ardından söz alan Maside Ocak ise “Kimsesizler Mezarlığı’ndan çıkarıp buraya getirdiğimizde babam ‘burası Hasan’ın düğünüdür’ demişti. Burada bir mezar var ve üzerinde ‘Hasan Ocak’ yazılıdır. Adaletin olmadığı yerde kayıpları olan bütün ailelerle bir araya geliyor ve gelecek. Söyleyecek söz kalmadı belki ama söyleyeceklerimiz de bitmedi. Biz birbirimizden ve bizi destekleyenlerden aldığımız güçle adaletin sağlanacağı güne kadar durmayacağız” dedi.
Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da “Hasan Ocak nezdinde devlet suçüstü yakalanmıştır. Biz mücadele etmeye çalışırken onlar engellemeye çalışıyorlar. Bizim susmayan bir irademiz var. Biz Hasan’ın arkadaşlarıyla mücadele ettik mücadelemize de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“CEZASIZLIK POLİTİKASINDAN YARARLANANLAR VAR”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise şöyle konuştu:
“Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç şahsında tüm kayıpları anmak istiyorum. Hakikat ve adalet mücadelesi bitmedi, bitmeyecek. Faillerin 28 yıldır yargılanmamış olması bizim bu mücadeleyi büyütmemiz gerektiğine dikkat çekmiştir. Ortada bir cinayet varken fail yok. Cezasızlık politikasından yararlanan insanlar var. Bugün, zihniyetin, yaklaşımın aynı olduğunu görüyoruz. Mücadele eden insanları her hafta iktidar engellemek istiyor. Bu engellemeler demokrasiye yöneliktir. Biz de asla kayıplarımızın akıbetlerini sormaktan asla vazgeçmeyeceğimizi buradan bir daha ilan ediyoruz.”
Buldan, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan ikinci tur cumhurbaşkanı seçimlerine de değinirken, “Belki de önümüzde son bir tercih fırsatı var. Bu tercih karanlık ve aydınlık arasındadır. 28 Mayıs’ta faşizmi göndermek demokrasiye erişmek gerekiyor herkesin sandığa gidip oy kullanması bu açıdan elzemdir” dedi.
PİROĞLU: SONUNDA KAZANAN BİZ OLACAĞIZ
Eski HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise “Devletler, kendilerine muhalif olanlara en vahşi uygulamaları yaptı. Bunların en vahşisi de gözaltında kaybetmektir. Bu politika bütün toplumu esir alma politikasıdır. Kaybedilmeleri ortadan kaldırmak toplumun bu tehditten kurtulması demektir. Cumartesi İnsanlarının yürüttüğü mücadele; ülke halkının insanca yaşama mücadelesidir. Kaybedenler, kaybedecek. Bu mücadele tarih boyunca yürüdü. Bundan sonra da yürüyecek. Sonunda kazanan biz olacağız” ifadelerini kullandı.
Gözaltına kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız oğlunun arandığı günden bugüne başından geçen süreci anlatarak, “Ben devleti tanımıyordum. Beni ‘oğlun silahla öldürülse daha mı iyi?’ diyerek kandırdılar. Oğlumu çağırdım ‘gel’ dedim o da beni kırmadı geldi. Sonra oğlumu kaybettiler. Her ölüm acıdır. Bir mezar olur insan teselli bulur ama bizim öyle bir tesellimiz olmadı. Ben Hanife bu da oğlum Murat Yıldız onu aramaktan vazgeçmeyeceğim” dedi.
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.