PİRHA-Cumartesi Anneleri, 1050. hafta eyleminde bir kez daha kayıp yakınlarının akıbetini sordu. Yapılan açıklamada “Artık yeter! Kaybedilenlerin yakınlarına yaşatılan bu işkence sona ermeli. Devlet, kaybedilenlerin annelerine, ailelerine gerçek bir adalet ve çözüm sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir” denildi.
Cumartesi Anneleri, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması talebiyle bu hafta da Galatasaray Meydanı’ndaydı.
Ellerinde karanfillerle eylem alanına gelen Cumartesi İnsanları, 1050. Hafta eyleminde 1994 yılında evlerinden gözaltına alındıktan sonra katledilen Kasım Alpsoy ile Halil Alpsoy’un dosyasını birkez daha gündeme getirildi.
Bu haftanın basın açıklamasını Cumartesi insanlarından Sebla Arcan okudu.
“31 Yıl Önce Gözaltında Kaybedilen Kasım ve Halil Alpsoy’u Unutmadık” diyerek söze başlayan Arcan, Galatasaray Meydanı’nın halen polis bariyerleriyle çevriliyor olmasını eleştirdi.
“BEYAZ TOROS İLE GÖTÜRÜLDÜ VE BİR DAHA DÖNMEDİ”
Sebla Arcan, basın açıklamasında şunları söyledi:
“Yarın Anneler Günü… Biz bu Anneler Günü’ne de içimizde derin bir acı ve kapanmayan bir boşlukla girerken, Devleti yönetenler ise yine kamuoyuna ‘her daim hürmetlerin en büyüğünü hak eden annelerimiz’ diyen kutlama mesajları yayınlayacak. Ama yıllardır evlatlarını arayan, adalet için mücadele eden anneleri görmezden gelmeye devam edecekler. Gözaltında kaybedilenlerin anneleri, aileleri için Anneler Günü, bir kez daha tarifsiz bir boşlukla geçecek. Bugün birkez daha hatırlatıyoruz: Gözaltında kaybetme, devlet görevlileri tarafından ya da devletin bilgisi ve onayı dahilinde işlenmiş bir insanlık suçudur. Bu suça maruz kalanlar yalnızca kaybedilen kişiler değil; aynı zamanda onların akıbetini bilmeden, yıllarca belirsizliğin içinde yaşamaya zorlanan aileleridir. Artık yeter! Kaybedilenlerin yakınlarına yaşatılan bu işkence sona ermeli. Hukukun üstünlüğü sağlanmalı ve devlet, kaybedilenlerin annelerine, ailelerine gerçek bir adalet ve çözüm sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir. 1050.haftamızda 31 yıldır inkâr ve cezasızlıkla unutturulmak istenen Kasım ve Hali Alpsoy için adalet talebimizi tekrarlıyoruz. Halil Alpsoy, 12 Mayıs 1994 gecesi eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte İstanbul Kanarya’daki evine dönerken, evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Eşi karşı çıktığında polisler kimliklerini göstererek, ‘Merak etme, karakola kadar götürüyoruz. Yarım saat sonra gelir.’ dediler. Halil Alpsoy beyaz bir Toros ile götürüldü ve bir daha geri dönmedi.18 gün sonra, işkenceden tanınmayacak hale gelmiş bedeni evine 540 km uzaklıktaki Kırıkkale’de bir ormanlık alanda bulundu. Kardeşleri onu sadece elindeki çocukluk izinden teşhis edebildi.
MİT BİNASINA GİRDİ ANCAK İNKAR EDİLDİ!
Halil Alpsoy’un gözaltına alınmasından bir hafta sonra, bu kez polisler, kuzeni Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine baskın düzenledi. 30 yaşındaki Kasım, uzun namlulu silah taşıyan maskeli polisler tarafından 18 Mayıs 1994 sabahı gözaltına alınarak Adana İstihbarat Dairesi’ne götürüldü. Aynı günün akşamı serbest bırakıldı; ancak kimliğine el konuldu. ‘Yarın gel, kimliğini al.’ denildi. Eve döndüğünde işkenceden bitap haldeydi. Eşine, İstanbul’da gözaltına alındığında sorgulamasına katılan timin Adana’daki işkencesine de dahil olduğunu söyledi. Ertesi gün, kimliğini almak üzere MİT binasına gitti. Akrabası kapıda bekledi, ancak Kasım Alpsoy o binadan bir daha çıkamadı. Bugüne kadar Halil ve Kasım Alpsoy’un gözaltına alındıkları inkâr edildi. Ailelerinin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Hiçbir devlet kurumu, gerçeğin açığa çıkarılması ve faillerin yargılaması için etkili bir araştırmasoruşturma yürütmedi. 31 yıldır tüm iktidarlar, bu ailelerin adalete ulaşmasını engelledi.Yargı Makamlarına Sesleniyoruz: Adaletin tesisi, hukuk sisteminin asli görevidir.
Kasım ve Halil Alpsoy dosyasında adaleti sağlamak için harekete geçin!Kaç yıl geçerse geçsin; Kasım Alpsoy, Halil Alpsoy ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“ERDOĞAN, SÖZÜNDE DURMADI
1050. hafta eyleminde Kasım Alpsoy’un eşi Leyla Erdoğan Alpsoy da konuşma yaptı. Adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini belirten Erdoğan Alpsoy, şunları söyledi:
“31 yıldır bu acıyı çekiyoruz. Neden? Kayıp yakınları olarak, kimse bizim gibi acı çekmesin istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşmuştuk, failleri, sorumluları bulma konusunda bize söz verdi ama sözünde durmadı. Failler yargılansın, bu meydanları bize açsınlar.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.