PİRHA- Sivas Divriği’ye bağlı Çamşıh Köyü’nde bulunan Hüseyin Abdal Cemevi’nde geçmişte kullanılan ev ve süs eşyaları, tarım aletleri ve fotoğraflardan bir etnografya müzesi oluşturuldu.
HABERİN VİDEOSU
Sivas Çamşıh Hüseyin Abdal Cemevi’nin içinde yer alan köy müzesine ilişkin Sivas Çamşıhı Hüseyin Abdal Dernek Başkanı Gazi Orhan Türkyılmaz ile konuştuk.
“Toplumlar kültürleriyle yaşarlar” diyen dernek başkanı Gazi Orhan Türkyılmaz, yörede geçmişte dedelerinin kullandıkları ev, tarım, süs eşyalarını uzun bir süre toplayarak köy müzesi oluşturmuş.
1992 yılından bu yana 8 yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu müzeye ilişkin Türkyılmaz, “Bizden sonra gelen çocuklarımıza, torunlarımıza, dedelerinin yaşamlarıyla ilgili hem bilgilendirme hem de kültürlerine sahip çıkmak amacıyla yola çıktık. Ve bu müzeyi bu çevrede topladığımız eşyalarla oluşturduk. Burayı daha sonra yapısal olarak değiştirerek çok daha düzenli hale getireceğiz ve bizden sonra gelenlere emanet edeceğiz” dedi.
KULLANILMAYAN TÜM EŞYALAR MÜZEDE
Müzedeki pek çok eşya artık günümüzde kullanılmıyor. Türkyılmaz, bunları bir araya getirirken yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
“Halen kullanılan eşyalar çok az. İnsanlar güven duydukları yerlere her şeyini feda ederler. Alevi toplumu da zaten böyle bir güven duygusunu aldığı zaman gerektiği şekilde sana yardımcı olur. Biz onlara müze yapacağımızı ve eşyalarının kaybolmayacağını söyledik. Onlarda evlerindeki çatılarında, yıkılan binalarında ne varsa getirdiler burada böyle bir şey hazırladık ve topluma sunduk.”
EVDEN KAÇARKEN GÖTÜRDÜĞÜ VALİZ, BEŞİK, YAYIK…
Türkyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımla uğraşmak zor. Bunlar birçoğu insan ve hayvan gücüyle yapılan alet ve edevat. İnsanlar artık daha rahat ve daha kolay, çabuk ve üretimi hızlı olan şeylerle uğraşıyor. Dolayısıyla bunların işlevliği kalmadı. Ve tarımda modern yapılıyor artık. Şu anda köylerimizin adı köy ama modern şehirdeki yaşantısının aynısını uyguluyor. İşte tavuğu yok, ineği yok, yumurtayı çarşıdan alıyor, sütü, yoğurdu çarşıdan alıyor. Dolayısıyla köy yaşamı da bitmiş. İnsanlar sadece yazdan yaza buraya eğlenmeye, gezmeye, hava almaya, suyundan, havasından yararlanmaya geliyor. Yoksa tarımsal bir kalkındırmayla herhangi bir ilgisi yok.”
Müzede bulunan eşyalardan biri de Türkyılmaz’ın 1964’de evden kaçıp annesine, ‘Senin davarını yaymayacağım, okuyacağım’ diyerek yola çıkarken aldığı valizi. 1964’den beri sakladığı tahta valiz şimdi müzenin bir parçası. Müze de valizin yanı sıra kardeşinin beşiği, annesinin yayığı da bulunuyor.
GÖTÜRÜLMESİN DİYE TEL ÖRGÜLER ARKASINDA
Müzedeki eşyalar tel örgüler arkasında. Nedeni ise insanların dedelerinden kalan eşyaları alıp evlerinde saklamak istemeleri. Türkyılmaz, “Burada olan hiçbir şey satılık değildir. Burası derneğimize ait bir etnografya müzesi” dedi.
RESİM ARŞİVİ DE BULUNUYOR
Eşyaların yanında bir de bu yörede yaşamış büyüklerin resim arşivi bulunuyor.
Türkyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çamşıhı belki bilmeyenler için 15-20 köyün bir arada bulunduğu yörenin tamamına Çamşıh denir. Bu resimler oradaki her köyün kendi büyüklerine ait. Bu resimlerin kaybolmasını istemedik. Burada oluşturduğumuz köşede halkın görseline sunduk. Divriği’deki ilk köy okulu Çamşıh Şahin Köyü’nde kurulmuş. Bunun yanında 1972’de ilk defa Divriği’nin köylerindeki ortaokulu da. Eğitim bu yörenin birinci tercihi.”
Semra ACAR /Sevim KAHRAMAN
SİVAS
Yoruma kapalı.