PİRHA-Tarsus Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci ressam Zehra Doğan tahliye edildi.
Doğan, 21 Aralık 2015 – 9 Aralık 2016 tarihlerinde sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ve 22 Aralık 2015’te Nusaybin’de 10 yaşındaki bir çocuğun notlarını haberleştirdiği için 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Cezasının onanmasının ardından Haziran 2017’de tutuklanarak önce Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne konulan Doğan’a boya kalemleri verilmeyince, Doğan, cezaevindeki bitki kökleri ve regl kadından boya üretip resim yapmıştı.
Daha sonra Tarsus Cezaevi’ne gönderilen Doğan, aynı koğuşta kaldığı hasta mahpus Sise Bingöl ve iki yaşındaki Dersim bebeği çizmişti.
Doğan’ın avukatlarından Alptekin Ocak, Doğan’ın tahliyesini sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
“Müvekkil Zehra Doğan’ın bir yıldır infazı bilinçli olarak yapılmadı. TMK 7/2 propaganda, bir terör suçu değilken ‘örgütten ayrılmak için dilekçe vermedi, taraflı koğuşta kalıyor’ gerekçeleriyle tahliye edilmemişti. Bugün güzel bir gün, sanatının ışığı coğrafyaya neşe getirsin.”
“ÇOCUKLAR AĞAÇLARINI RESİMLERİNİ İSTEDİ”
Tahliye sonrası bianet’e konuşan Doğan şunları söyledi:
“Cezanın bitmesini bekliyordum, çok mutluyum. Bu süreçte bana destek olan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Tahliye olurken kapının arkasından anneleri ile cezaevinde kalan çocukların sesi geliyordu. ‘Zehra Zehra şimdi ağaçları göreceksin, çocukları, kuşları göreceksin. Zehra onların resmini bize çöz gönder’ diye seslediler. Onları hiçbir zaman unutmayacağım.”
“SİSE NİNR’NİN SAĞLIK DURUMU ÇOK KÖTÜ”
Kendisi ile birlikte aynı koğuşta kalan hasta mahpus Sise Bingöl’in durumuna da dikkat çeken Doğan şu bilgileri paylaştı:
“Sise Nine, iki günde bir doktora götürülüyor. Hastane ona iki gün yatış veriyor. Hastaneden çıkartılıp sonra tekrar yine cezaevine getiriliyor. Sağlık durumu çok kötü. Geçen gün cezaevi müdürü ona iş yerlerinde, ofislerde kullanılan koltuklardan getirdi daha rahat otursun diye. Sise Nine bunun için bize dedi ki ‘bakın gördünüz mü beni çıkartmayacaklar o nedenle rahat rahat oturayım diye bu koltuğu veriler’. Sağlık durumu çok kötü olmasına rağmen yine de ‘Dimdik ayakta duracağım’ diyor. Herkese bu mesajı iletmemi istedi.”
“RESİM YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Cezaevinde sanat alanındaki farkındalığın daha da geliştiğini ve netleştiğini söyleyen Doğan, şunları vurguladı:
“Bize sanat sanki elit bir sınıfın işi gibi algılatılıyor. Oysa sanatı yapan halktır. Sanatın anlatıcısı da halktır, anlayanı da halktır. Bize hep ayrı bir zümrenin işidir sanat, resim gibi öğrettiler, dayattılar. Oysa durum tam tersidir. Sanatı var eden halk kitleleridir.
“Sanatın metalaşmadan da, ticarileşmeden de yayıldığını gördüm. Ben de bu konularda çalışmaya, resim yapmaya devam edeceğim. Sanatı metaya dönüşmeden taşıyabilir, üretebiliriz. Şimdi bana düşen yeniden resimlerime devam etmek ve sanatın taşıyıcısı olmaktır.”
Yoruma kapalı.