Alevi Haber Ajansi

Gazeteci Kadri Esen: Kürtlere yaşadıkları ülkelerde ana dili hakkı tanınmalıdır-VİDEO

PİRHA-Kürtlerin kendi kültürlerini yaşamaya çalışsalar da yaşadıkları ülkelerde ana dili haklarının tanınmadığını söyleyen Xwebûn Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kadri Esen, “Bir halkı ayakta tutan ve varlığını sağlayan onun ana dilidir. Bu sebeple bu hak Kürtlere de tanınmalıdır, Kürtlerin varlığını sürdürebilmesi için, asimile olmaması için kendi dillerini özgürce yaşayabilmelidirler” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 1999’da 21 Şubat tarihini Dünya Anadil Günü ilan etti. UNESCO’nun dil bilimcilerine göre insanlığın varoluşundan bu yana yaklaşık 30 bin farklı dil konuşulurken, sadece 7 bin dilin günümüze kadar gelebildiği belirtiliyor. Günümüzde bu dillerden yaklaşık 2 bin dilin ise yok olma tehlikesi altında olduğu vurgulanıyor.

Bu dillerin yok olmasının ya da asimile edilmesinin temel nedeni ise ulus-devlet anlayışıyla yönetilen ülkelerin farklı kimlikler üzerinde uyguladığı “tekçi” politikalardan kaynaklandığı vurgulanıyor. Halkları asimile etmenin temel aracı olarak belirtilen dil üzerindeki sistematik saldırı politikalarına maruz kalan halkların başında ise Kürtler geliyor. Yüz yıl önce dört parçaya bölünen ve bölündükleri coğrafyalarda her türlü asimilasyon politikalarına karşı direnen Kürtler, bugün Kürtçe’yi yaşatmaya devam ediyor.

Diyarbakır’da 22 Aralık 2019’da yayın hayatına başlayan haftalık Xwebûn Gazetesi, Kürtçe yayın yapıyor.

Xwebûn Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kadri Esen ile 21 Şubat Dünya Ana Dil Günü’ne ilişkin Kürtçenin eğitim dili olması ve bundan sonraki süreçte ana dil konusunda yapılması gerekenleri konuştuk.

“KÜRTLERE ANADİL HAKLARI TANINMIYOR”

Ortadoğu’da Kürtlerin Türkler, Araplar ve Farslarla iç içe yaşadığını ancak burada Kürtlerin halk olarak tanınmadığını ifade eden Kadri Esen, “Sorunların en başında ana dil sorunu geliyor. İnsanlar yaşadıkları ülkelerde temel bir insan hakkı olan ana dillerini kullanamıyorlar ve resmi bir şekilde hizmet alamıyorlar. Ortadoğu’da Kürtlerin yaşadığı ülkelerde bu sorunlar halen bir çözüme kavuşturulmuş değil. Bırakın bir çözüme kavuşturulmayı, haklarını elde etmemesi için Kürtleri tahakküm altına almaya çalışıyorlar. Kürtler kendi kültürlerini yaşamaya çalışsalar da yaşadıkları ülkelerde ana dil hakları tanınmıyor. Kürtler bu sebeple büyük bir sorun yaşıyorlar. Kürtler talepleri için kurdukları kurumlar ve derneklerle yıllardır mücadelelerini yürütüyor ancak halen hakları tanınmıyor. Bölgede bu taleplerden dolayı devlet tarafından Kürtler üzerinde yoğun bir politik baskı söz konusu oluyor” diye belirtti.

“KÜRTLERİN YÜRÜTTÜĞÜ MÜCADELEYLE, KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLARAK KABUL EDİLDİ”

Kürt kurumları tarafından bu yıl depremden kaynaklı çok geniş çaplı eylemler yapılmayacağını belirten Kadri Esen, şöyle devam etti:

“Çünkü birçok insanımız hayatını kaybetti. Ama Kürtlerin taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelmesin, bu talep her zaman Kürtlerin yüreğindedir. Kürtler bu hakkı elde edinceye kadar taleplerini sürdürecektir. Her ne kadar Kürtler bu talepleri için bir kampanya yürütse de maalesef AKP-MHP iktidarı Kürtçe seçmeli ders propagandasıyla karşılık veriyor ama onlar zaten bu hakkı vermiyor ve tanımıyorlar. Ana dil taleplerini karşılaması için bazı Kürt kurumları Kürt çocukların okulda Kürtçe’yi seçmeli ders olarak seçmesi için ana dil kampanyası yürütüyor. Şüphesiz bunu tümden reddetmiyorum her ne kadar eksik ve yetersiz kalsa da devletin Kürtçe’nin seçmeli ders olarak kabul etmesi Kürtlerin yürüttüğü mücadele ile elde edilmiştir.”

“ANA DİLDE EĞİTİM MÜCADELESİ DAHA DA BÜYÜTÜLMELİ” 

Ana dilde eğitim taleplerini daha da büyütmeleri gerektiğini vurgulayan Kadri Esen, “Ana dil mücadelesi daha da büyütülmeli ta ki devlet çaresiz kalıp bunu ilkokuldan üniversitelere kadar eğitim dili Kürtçe oluncaya kadar ve devlet kurumları Kürtçe hizmet verinceye kadar. Kürt kurumları mücadelesini öyle bir yürütmeli ki Kürtçe yaşamın her alanında olmalı. Çalışmasını, politikasını, yaşamını, sosyal çalışmasını Kürtçe yapmalı ve bu kanun ile tanınmalıdır. Bir halkı ayakta tutan ve varlığını sağlayan onun ana dilidir. Bu sebeple bu hak Kürtlere de tanınmalıdır, Kürtlerin varlığını sürdürebilmesi için, asimile olmaması için kendi dillerini özgürce yaşayabilmelidirler” diye konuştu.

Cihan BERK/PİRHA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak