PİRHA- İstanbul’da dün akşam haber takibi yaparken polis tarafından zorla alıkonulan muhabirimiz İsmet Sefer, “Basın alanında her zaman bir baskı var. Biz de görevimizi bir şekilde yapmaya devam edeceğiz. Herkes haber alma hakkına ve gazetecilere sahip çıkmalı” dedi.
Türkiye’de gazeteciler takip ettikleri haberlerden dolayı her dönem baskı altında.
İstanbul’da Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Komisyonu’nun “Renkler dillere, diller yaşama dönsün” şiarıyla düzenlediği 2. Anadili Buluşması’nı takip eden muhabirimiz İsmet Sefer de polis tarafından 4 saat boyunca keyfi bir şekilde alıkonuldu.
Savcılık kararıyla kamerasındaki görüntülerine de el konulan Sefer yaşadıklarını anlattı.
Haber takibi için gittiği Nazım Kültür Merkezi’nden çıkarken alıkonulan Sefer, “Ellerimi yıkamak için lavaboya gittiğimde iki kişi arkamdan geldi. Polis olduklarını söyleyen iki kişi burada ‘ne iş yapıyorsun, hangi ajanstasın’ gibi sorular sormaya başladılar. Ardından da beni alıp küçük bir odaya götürdüler.” dedi.
Sefer’e 5-6 polisin bir arada olduğu bu odada ajansın yerini, Kürtçe bilip bilmediğini, haber için çektiği görüntüleri sordular.
‘KÜRT MÜSÜN?’, ‘KÜRTÇE BİLİYOR MUSUN?’
Polislerin ısrarla çektiği görüntüleri görmek istediklerini söyleyen Sefer şöyle konuştu:
“Beni götürdükleri odada görüntüleri açmamı istediler. ‘Bizi oyalama’ dediler. Amirlerinden biri gelip Kürtçe bilip bilmediğimi sordu. Az bildiğimi söyleyince bana Kürtçe sorular sormaya başladılar. ‘Kürt değil misin? Niye bilmiyorsun?’ diye sorularla bu durumu devam ettirdiler.”
Polisin bu sorgusu sırasında gazetecilerin odaya girdiğini belirten Sefer, “Arkadaşlarım ‘durumun yasal olmadığını’ söylediler. Polisler benim kendi istediğimle orada olduğumu söyleyince ‘Hayır siz zorla getirdiniz’ dedim.” ifadelerini kullandı.
“KEYFİ VE HUKUKSUZ BİR UYGULAMA”
Sefer, bunun ardından Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in olay yerine gelerek polise sert tepki gösterdiğini aktardı. Polise yaptıklarının keyfi ve hukuksuz olduğunu hatırlatan Kılıç Koçyiğit’in bir basın mensubundan görüntülerin alınmasının haksızlık olduğunu belirttiğini ifade etti.
Koçyiğit ve avukatlar ile polisler arasındaki görüşmenin ardından saat gece 02.00 sularında serbest bırakıldığını ifade eden Sefer, savcılık kararıyla kamerasındaki görüntülerine de el konulduğuna dikkat çekti.
“KÜLTÜR MERKEZİ BASKI MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ”
“Biz de işimiz gereği haber takip etmek zorundayız. Onlar zaten kendi kameraları ile görüntüleri çekiyorlar. Sonuç olarak orada bize kendilerini göstermeye çalıştılar.” diyen Sefer, alanda psikolojik baskı yaratıldığını vurguladı. Sefer, “Orası bir kültür merkeziydi ama baskı merkezine dönüştü. Sonuçta herkes orada kendi dilini konuştu.” dedi.
“GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Basın alanında her zaman bir baskı var. Biz de görevimizi bir şekilde yapmaya devam edeceğiz.” diyen Sefer, bu zor süreçte herkesin haber alma hakkına ve bu minvalde gazetecilere sahip çıkması gerektiğini söyledi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.