PİRHA-Gazeteci Hüseyin Narlı Afrin operasyonunu Vietnam’a benzeterek, “Suriye’nin her tarafında Kürtler İŞİD belasını bölgeden def edecek şekilde başarılı bir mücadele yürüttüler. Kürt, Arap, Türkmen ayırımı yapmadan bunların hepsini demokratik bir zeminde, IŞİD’e karşı toplumsal bir duvar haline getirdi. İŞİD askeri olarak yenilmedi, siyasal olarak yenildi. Şimdi Kobane’den farklı olarak Afrin’de Kürtler bir örgüte karşı savaşmıyorlar. NATO uçakları olan bir devletle savaşıyorlar” dedi.
TSK’nin Afrin’e karşı başlattığı operasyon devam ediyor. Uluslarası bir çok kurum savaşı kınayan açıklamalar yaparken, bir çok demoktatik kitle örgütü de bu operasyonun durdurulması çağrısında bulundu.
Baba tarafı Afrin’den gelen Maraşlı Gazeteci Hüseyin Narlı ile Kürtlerin bin yılı aşkın bir süredir yaşadıkları Afrin’in demografik yapısını konuştuk. Afrin’in toplumsal olarak Kırıkhan ve İslahiye’nin devamı olduğunu kaydeden Narlı, aşiret ve inanç dokusunun da benzer olduğunu söyledi. Orada iki büyük aşiretin varlığından bahseden Narlı, bunlardan birinin Atmi, diğerinin ise Sinemilli Aşireti olduğunu ifade etti.
“HİÇBİR GÜÇ AFRİN’İ ASİMİLE ETMEYİ BECEREMEMİŞ”
1982 yılında Afrin’e gittiğini belirten Narlı, ailesinin Kürt Dağı (Çiyayê Kurmênc) olarak ta bilinen Afrin’den geldiğini kaydetti. Narlı bu göçü ise şöyle aktardı:
“1. Dünya savaşından sonra hudutlar çekilince bir kısmı güneyde kalıyor, bir kısmı kuzeyde. O güneydekilerin bir kısmı geldi, bir kısmı orada kaldı. Orada akrabalarımız var hala. Nurhak ile Afrin arasında gelip giden göçer ailelerdi. Sınırların ardından ailenin büyük bir kısmı Sofon denilen Halkaçayır köyüne yerleşmiş. Sofan diye bir bölge de var Afrin’de.”
Afrin’in toplumsal dokusunun çok renkli olduğunu dile getiren Narlı, “Aleviler, Ezidiler, Kürtler, Hristiyanlar, Ermeniler, Türkmenler var. Türkmen bölgesi ile de komşu. Diğer taraftan Afrin Kürt Ulusal Hareketi’nde önemli yerlerden bir tanesi. En az asimile olan yer. İnançlarına, kültürüne, ulusal kimliğine sıkı sıkıya bağlı kalmış. Afrin’i asimile etmeye yönelik bütün denemeler sonuçsuz kalmış. Osmanlı zamanında rejim çok denemiş ama değiştirememiş. İslamı burada bir asimilasyon aracı olarak kullanamamışlar. Burası Suriye Meclislerine kendi alaylarını gönderdi. Mesela en son 6 milletvekili gitti. Artık bu savaştan önceki dönem için söylüyorum. Afrin direngen bir yer. Kendi yapısını muhafaza eden bir yer” diye konuştu.
“AFRİN’İN KENDİNE YETEN BİR ZENGİNLİĞİ VAR”
Afrin’in zengin toplumsal dokusunun yanında tarım üretimi olarak da zengin bir yer olduğuna değinen Narlı, “Halep’in bütün gıdasını da sağlıyor aynı zamanda. Zeytin ile biliniyor. Sık tarım alanları var. Bütün bölgenin zeytinlerinin en iyileri orada. Narenciyesi de ünlü. Kırıkhan, İslahiye, Dörtyol’a benziyor. Bu da kendisine yeterlilik açısından önemli” dedi.
2011 yılından bu yana Suriye savaşı boyunca Afrin’i ele geçirme denemelerinin sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Narlı, “Türkiye IŞİD’in yapamadığını, yukarıdan uçak saldırılarıyla, Amerika’nın Vietnam’a yaptığı gibi hedef gözetmeden baraj, tarla, ev, ambulans gözetmeden bombalayarak Afrin’i düşürmeye çalışıyor. Afrin kendi zenginliğine, yerelliğine bağlı kalan, doğal otonomisi olan bir yer. İslahiye gibi küçük bir yer, fakat Halep’ten ve İdlip’ten gelen mülteciler ile daha da kalabalıklaştı. Herkes orada huzur buldu. Bütün Afrin 1 milyonun üzerinde insanı barındırdı. Düz alanlarda BM kampları vardı.” diye belirtti.
Afrin’in Kürt siyasetçilerinin uğrak alanı olduğunu da hatırlatan Narlı, “Mesela Nuri Dersimi, Cigerxwin Afrin’de senelerce kalmışlardır” diye konuştu.
“AFRİN’DEN KIRIKHAN’A KATLİAM”
Kırıkhan katliamının Afrin ile ilişkisini de Narlı şöyle aktardı:
“Türkiye’de yapılan katliamlardan biri 1960’lı yıllarda Kırıkhan’da yapılan bir katliam. 1969’da Elbistan’da yapılan katliama benzer bir katliam. Sinemilli Aşireti Kırıkhan, İslahiye ve Afrin’de güçlü. Doktor Koço gidiyor Kırıkhan’da birçok çiftlik alıyor. 3 bin kişi Afrin’den çiftçilik yapmak için getiriyor. Tabii bu zenginlik Kırıkhan’a yansıyor. Kürt Aleviler’deki bu varlık tabii devlet tarafından takip ediliyor. Gavurdağı’ndaki Türkleri kışkırttılar, şehre saldırttıyorlar. Kırıkhan devlet tarafından dizayn ediliyor. Oradaki Afrinliler geri Afrin’e gitmek zorunda kaldı.”
Afrin’de Kürtlerin IŞİD’e karşı başarılı bir savaş yürüttüklerini kaydeden Narlı, “Suriye’nin her tarafında Kürtler İŞİD belasını bölgeden def edecek şekilde başarılı bir mücadele yürüttüler. Kürt, Arap, Türkmen ayırımı yapmadan bunların hepsini demokratik bir zeminde, IŞİD’e karşı toplumsal bir duvar haline getirdi. İŞİD askeri olarak yenilmedi, siyasal olarak yenildi. Dünya da belli oranda destekledi. Bu bölge tarihine kazınmış bir kazanımdır. Şimdi Kobane’den farklı olarak Afrin’de Kürtler bir örgüte karşı savaşmıyorlar. NATO uçakları olan bir devletle savaşıyorlar” dedi.
Elif SONZAMANCI/KÖLN
Yoruma kapalı.