PİRHA- Arap Aleviler için hem toplumsal hem de inançsal öneme sahip olan Ğadir-Hum Bayramı kutlamaları başlıyor. Kutlamalar çerçevesinde, Arap Alevileri kitlesel olarak Hirisi kazanlarını kuruyor. Bu gelenek bolluk ve bereketin yanı sıra, dik duruşun sembolü olarak ta görülüyor. Kutlamalarda ayrıca, kötülükleri kovdukları inancı ile tütsüler yakılıyor.
Arap Alevilerin yoğunlukta yaşadığı coğrafyalarda Ğadir-Hum Bayramı’nın hazırlıkları tamamlanmak üzere. Kutlamalardan bir gün önce başlanan hazırlıkların başında “Hirisi” geliyor. Bazı yerlerde onlarca kazanın kurulduğu ve birgün boyunca yapımı süren Hirisi, bolluk ve bereketin yanı sıra dik duruşun da sembolü olarak görülüyor. Ğadir-Hum Bayramı vesilesiyle birçok merkezde yapılacak etkinlikler ile onbinlerce yurttaş bir araya gelip bayramlaşacak.
HDP: ĞADİR-İ HUM’DA RESMİ TATİL İLAN EDİLMESİ TALEBİNİ DESTEKLİYORUZ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay yayınladığı mesajla Arap Alevilerinin Ğadir-i Hum bayramını kutladı. Yayınlanan mesajda şunlar ifade edildi:
“Arap Alevi halkımızın yüzyıllardır kutladığı bu kutsal günde kardeşlik ve dayanışmanın değerini her zamankinden fazla hissediyoruz. Bayramın, özelde Türkiye genelde ise Ortadoğu’da halklar arasında düşmanlık ve ayrımcılık geliştirilmek istendiği bu dönemde barış içinde, eşit ve birlikte yaşama hakikat ve iradesinin gerçekleştirilmesine vesile olmasını diliyoruz. Ğadir-i Hum bayramını en içten dileklerimizle kutluyor, Arap Alevi halkımızın bu kutsal günün resmi tatil ilan edilmesi talebini desteklediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.”
ĞADİR-İ HUM’UN ANLAMI
Ğadir-Hum Arap Aleviler için hafızaların tazelenerek, yapılan haksızlıkların ve zulmün hatırlatılması anlamını taşıyor. Anlatılar ve tarihsel verilere göre Hazreti Muhammet, Hac ve Umre ziyaretini yapmak üzere Hicret’in 10. yılında tüm sahabeleri ile birlikte Mekke’ye hacca gider. Hac dönüşünde Ğadir-Hum denilen bölgeye ulaştıklarında kendisine vahiy gelir. Hazreti Muhammet’e gelen vahiyde “Ey Resul! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O’nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah, seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler topluluğuna rehberlik etmez!” ayeti indirildiği kabul edilir. Bunun üzerine, Hazreti Muhammet’in yanındaki sahabeleri toplayarak, Kur-an’dan “Ey iman sahipleri! Bugün sizin için dininizi tamamladım. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim. Allah’a itaat edin, Resul’e ve sizin içinizden olan iş ve yönetim sahiplerine de itaat edin” ayeti ile sahabelerine hitap eder.
Hazreti Muhammet’in söz konusu ayeti okumasından sonra sahabelerin “Biz kime itaat edeceğiz?” diye sordukları ve Hazreti Muhammet’in de Hz. Ali’nin elini tutup havaya kaldırıp “Ali’nin kanı kanımdandır, canı canımdandır, teni tenimdendir, ruhu ruhumdandır, Ali ile biz bir nurun ikiye bölünmüş parçalarıyız. Ben kimin Mevla’sı isem, Ali de onun Mevla’sıdır” dediği ve Hazreti Ali’yi kendisinin halifesi olarak tayin ettiğine inanılır.
BASKI VE ZULÜM POLİTİKALARINA KARŞI DİRENİŞİN SİMGESİ OLDU
Hazreti Muhammet’in ölümünün ardından, Hazreti Ali’nin halifeliğinin gündeme geldiği ancak halifeliğin Hazreti Ebu Bekir tarafından gasp edildiğini savunan bazı sahabeler, halifeliğin Ali’nin hakkı olduğunda ısrarlarını sürdürürler. Hazreti Ali’nin halife olmasının ardından ise İslam âleminde Hazreti Ali’ye dönük haksızlık yapıldığı ve bu haksızlığa karşı direniş gösterilmesi gerektiğine inanan sahabeler için Ğadir-i Hum hem bir bayram hem de egemenlere karşı direnişin başlangıç zamanı olarak kabul edilir. Ğadir-i Hum Arap Aleviler arasında günümüze kadar her yıl kutlanır.
Diren Keser/MERSİN
Yoruma kapalı.