Alevi Haber Ajansi

Fotoğrafını beğenmeyen kadın, hakim eşiyle tehdit etti: 2 kişi gözaltına alındı

PİRHA-Tarsus’ta biyometrik fotoğrafını beğenmeyen kadın, hakim eşini devreye sokarak fotoğrafçıları gözaltına aldırdı. Avukat Lütfiye Şeyma Özyazgan “Müştekinin eşi olan Tarsus Adliyesi’nde görevli hakim, makamını öne sürerek kamu gücünü özel işi için kullanmıştır. Kişisel hırs ve tatmin için yargının kullanılması kabul edilemez” dedi.

Mersin’in Tarsus ilçesinde biyometrik fotoğraf çekimine giden ve fotoğraflarını beğenmeyen M.E.A adlı kadın, iddiaya göre burada fotoğrafçılarla tartıştı. Önce “Güvenlik kamerası çalışıyor mu” diye sordu, ardından çalışmadığını öğrenince “Benim eşim hâkim, buraya polis yığarım” dedikten sonra eşini aradı. Bunun üzerine M.E.A.’nın Tarsus’ta hakim olan eşi, yolda gördüğü polisleri yanına alarak dükkana geldi. Biri 17 yaşında çocuk olmak üzere iki kişi önce emniyete götürüldü, sonrasında doğrudan savcılığa çıkartılarak mahkemeye sevk edildi ve haklarında yurtdışına çıkış yasağı kararı verildi.

Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan fotoğrafçı N.T. ve avukatı Lütfiye Şeyma Özyazgan, konuya ilişkin şikayetçi olduklarını söylediler.

“GERÇEK ADALET İSTİYORUM”

Fotoğrafçı N.T., M.E.A adlı kadının fotoğrafı çekildiği sırada sorun çıkarmaya başladığını söyleyerek, “Başından bu yana bizimle emir kipiyle konuştu. Fotoğrafını beğenmeyip bizimle tartışınca kendisine hizmet vermeyeceğimizi, dükkanı terk etmesini rica ettim. Bunun üzerine kocasının hakim olduğunu ve buraya polis yığacağını söyledi. Bağırıp çağırıp tehditlerde bulundu. Güvenlik kamerasının çalışmadığını öğrenince personelimin fotoğraflarını çekip eşiyle tehdit etmeye devam etti. Hakim olan kocası polislerle birlikte geldi ve yanımda çalışan 17 yaşındaki kardeşimi bile gözaltına aldırdı” dedi.

M.E.A’nın darp edildiği yönündeki beyanlarına da tepki gösteren N.T., “Yıllarca kadına yönelik sergi çalışmalarım ve farkındalık etkinlerinde bulundum. Bu konuda belli bir hassasiyeti olan birisiyim dolayısıyla bir kadın tarafından kendisini darp ettiğim iddiası çok zoruma gitti. Bunu asla kabul etmiyorum. Hakim eşinin görevini kötüye kullanması akıl alır gibi değil. Mağdur olan benken yurtdışı yasağı verilmesi beni maddi kayba uğrattı. Gerçek adaletin sağlanmasını istiyorum” sözlerini kullandı.

“KAMU GÜCÜNÜ ÖZEL İŞİ İÇİN KULLANDI”

Avukat Lütfiye Şeyma Özyazgan, yaşanan olayda polislerin de ihmali olduğunu belirterek, hakim kişiye isminin dahi sorulmadığını dile getirdi. Özyazgan, konuya dair şunları söyledi:

“Polisler tarafından imza altına alınan tutanakta, özetle ‘Görevimizi ifa etmekteyken bir şahıs bize yaklaşmış, kendisinin hakim olduğunu, eşinin bir olaya karıştığını ancak olayı kendisinin de tam anlamadığını, bizden kendisine eşlik etmemizi istemesi üzerine olay yerine gidildiği, durumun acil olma ihtimaline binaen şahsa kimlik bilgilerinin sorulmadığı…’” ibareleri yer almaktadır.

Somut olayda müştekinin eşi olan Tarsus Adliyesi’nde görevli hakim, makamını öne sürerek kamu gücünü özel işi için kullanmıştır. Dahası, bu durum polisler için de hayati risk taşımaktadır. Yani, sokaktan geçen herhangi biri “ben hakimim” diyerek polisleri istediği yere götürebilir anlamına geliyor bu yaşanan olay. Belki şahıs terörist, belki polisleri pusuya düşürmek, silahlı çatışmaya sokmak için böyle bir yalan söylüyor, bilebilmemiz mümkün mü? Zira yine tutanaktan anlıyoruz ki, sonradan hakim olduğunu öğrendiğimiz şahsa adı bile sorulmamış.”

“KİŞİSEL HIRS İÇİN YARGI KULLANILAMAZ”

İddianamede tanık beyanlarına hiç değinilmediğini de kaydeden Şeyma Özyazgan, “Salt ‘müşteki kadının şüphelilere yönelik iftira atma olasılığının düşük olduğu çünkü daha önceden husumetli olmadıkları’ ön kabulü ile müvekkilimin ve kardeşinin cezalandırılması talep edilmiştir. Masumiyet karinesi, bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Dosyaya müşteki tarafından sunulan, müvekkilimin özel hayatının gizliliğini ihlal ederek çekilmiş olan fotoğraf, müvekkilimin soruşturma konusu suçu işlediğini ortaya koymaktan son derece uzaktır. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, yargılamanın adil yapılmadığına ve de yapılmayacağına yönelik büyük bir endişe içerisindeyiz” diye konuştu.

Yargının üzerine düşen yükün çok fazla olduğunu, kişisel hırs ve tatmin için yargıyı kullanmak isteyenlerin ve bu uğurda çabalayanların yükünü daha da ağırlaştırdığını söyleyen Özyazgan, “Gerçekten şiddet tehdidine maruz kalan, gerçekten güvende olmayan kadınlara yardım eli uzatılamamasına yahut da yardım edilmesinde gecikmeye sebep olmaktadır. Bunun cezasını pek çok kadının canı ile ödemektedir” sözlerini kullandı.

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak