Alevi Haber Ajansi

Fırat, Meclis’ten seslendi: Cemevi Başkanlığı kapatılmalıdır- VİDEO

PİRHA-  Kültür ve Turizm Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, “Alevi inancına mensup toplulukların insan hak ve özgürlükleri, eşit yurttaşlık talepleri yok sayılmıştır. Kısacası bu coğrafyada gerçek anlamda bir Alevi sorunu yaşanıyor. Ne yazık ki Alevi sorunun çözümü için çözüm değil, asimilasyoncu projeler üretildi. Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığınızın Alevilerin gönlünde yeri yoktur. Bu ucube kurum derhal kapatılmalıdır” dedi.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde konuştu. Fırat, Alevilerin sorunlarına değinirken Suriye’de yaşanan gelişmeleri de değerlendirdi.

“İKTİDAR TEHLİKEYİ GÖRMELİ, DIŞ POLİTİKASINI BUNA GÖRE ÇİZMELİ”

İktidarın Kürt sorununu, Alevi sorununu çözmeden başka ülkelerdeki sorunları çözme yanılgısı içinde olduğunu belirten Celal Fırat, şunları söyledi:

“Coğrafyamız, ülkemiz Orta Doğu; dinler, diller, halklar, kültürler bahçesidir. Tek meyveli, tek çiçekli bahçe olmaz. Çok çiçekli bir bahçede, bir çiçeğin başka bir çiçeğe üstünlüğü yoktur. Her çiçeğin ayrı bir rengi, ayrı bir kokusu vardır, onun içindir ki güzeldir. Toplumlar da böyle güzeldir, böyle de olmalıdır. Tekçilik dayatmadır, güçlü olan çoğu kez tekçidir. Ama güçlü olan çoğu kez haklı olan değildir. Yıkılır bir gün mutlaka. Tarihse bu örneklerle doludur. Bunun son örneği Suriye’deki Baas rejimidir. Bölgede sınıf çelişkilerini geçen katliamlar yaşatıldı, yaşatılmaktadır hala. Emekçiler, gençler, özellikle kadınlar ezilen haklar uçurumdan önceki son çıkıştalar. Bu acımasızlığın karşısında hepimize düşen görev, bu coğrafyada bulunan halkların kendi kaderlerini tayin etme hakların elinden alınmasına engel olmaktır. Çünkü bu bölgede şimdi çok renkli bahçe oluşturma şansı doğmuştur. Bu bahçeye meyveleri, çiçekleri, o toprağın kokusunu halkların kendisi dikmelidir. Tüm renkleri rızalığı olmadan oluşacak her bahçe kurudur, umutsuzdur. Çok renklilik, farklılık, zenginliktir aslında. Ülkemizde de böyledir. Bin yıllık çok renkli bir çadır can olmuşuz. Düğün derlemişiz, hısım olmuşuz, kirve olmuşuz. Irkçılığın, dinciliğin, mezhepçiliğin her türlüsü toplumlar için zehirdir. Panzehiri ise barıştır, rızalık kültürüdür. Coğrafyamızda çeteler, akbabalar çoğalmıştır. Suriye bahçesine de rızasız dalan dalanadır. Bu durum bizim ülkemiz için de tehlikelidir. Bu tehlikeyi en başta iktidar görmelidir. Dış politikasını buna göre çizmelidir. İktidar Kürt sorununu, Alevi sorununu çözmeden başka ülkelerdeki sorunları çözme yanılgısı içindedir ne yazık ki. Bu maceradan, bu mecradan kurtulmalıdır.”

“İNANCIMIZIN TÜM UYGULAMALARI KAMU DENETİMİYLE YÜRÜTÜLMEK İSTENMEKTE”

Türkiye’de Alevi sorunu yaşandığını belirten Celal Fırat, çözüm yolları üretmek yerine asimilasyoncu projeler üretildiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Bu coğrafyanın en önemli renklerinden, sorunlarından birisi de Aleviliktir. Devlet gönül bahçemize rızasız girmiştir. İnanç özgürlüğü, manevi hürriyettir. İnsanın içinde yer alır ve en itibarlı özel yaşamdır. İnancın yasaklanması, asimile edilmesi insanlık suçudur. Devlet yüzyıllardır Alevi inancını, inançtaki barışı, hoşgörüyü, karşılıklı adaleti görmemezlikten gelmiştir. Alevi inancına mensup toplulukların insan hak ve özgürlükleri, eşit yurttaşlık talepleri yok sayılmıştır. Halen de sayılıyor. Kısacası bu coğrafyada gerçek anlamda bir Alevi sorunu yaşanıyor. Ne yazık ki Alevi sorunun çözümü için çözüm değil, asimilasyoncu projeler üretildi. Onun içindir ki Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığınızın Alevilerin gönlünde yeri yoktur. Tam tersi Alevileri incitiyor. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, sonrasından Cumhuriyet’e geldiğimiz bu süreçte inancımız bir grubun alışkanlıkları olarak görülüyor.

Kültür Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı koordinasyonu ile bir proje üretildi. Adına Milli birlik Beraberlik Projesi denilerek Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı kuruldu. Bu kurumun aracıyla, inançsal hizmetlerimiz başta olmak üzere inancımızın tüm uygulamaları kamu denetimiyle yürütülmek istenmektedir. Oysa hepimizin bildiği gibi Diyanetin fetvası ile Aleviliğe hizmet olmamıştır tarihte, bundan sonra da olmayacaktır. Alevilikte her lokma kutsaldır. Alevilere asimile, eşe dosta para aktaran bu kurumun bütçesi haram bütçesidir. Bu ucube kurum derhal kapatılmalıdır”

“MARAŞ BİZİM ACIMIZDIR, KİMİLERİNİN DE UTNACI OLMALIDIR”

Bütün baskılara rağmen Alevilerin inançlarının yolunu yaşadığını belirten Fırat, “Aleviler eğitimi baş tacı etmiştir. Kadın erkek eşitliğini can diyerek özleştirmiştir. Alevilik doğadır, barıştır, ikrardır, itikattır, rızalıktır. Yetmiş iki millete bir nazara bakan bir öğreti olarak anti ırkçıdır. ‘Benim Kabe’m insandır’ diyerek bu öğreti anti kökten dincidir. Aslan ile ceylanın kucağında dost kılacak kadar barışçıldır. Hayvan katliamına, Dersim’de dağ keçisi avlanmasına karşıdır. Aynı zamanda doğaya hürmetlidir, çevrecidir. Alevilik gerçeği arama yoludur. Gerçeğin ulu bir mertebidir. Alevilik kendi içinde bir renkli bir bahçedir. Yol bir, sürekli bin birdir deyimini inanç eylemiştir. Aleviler farklı inanç mezhepleriyle aynı coğrafyada birlikte yaşama iradesini göstermiş, sosyal bütünleşmeyi din üzerine değil, emek ve özgürlük üzerine gerçekleştiren bir toplumdur. Alevi süreklilerinin, tarihin bir dönemecinde birçok yerde, birçok ülkede katliamlara, kıyılara maruz kaldığını sizler de benim kadar iyi biliyorsunuz. İşte bunlardan biri de bugünlerde kurbanlarını andığımız Maraş Katliamı’dır. Maraş bizim acımızdır. Maraş bizim ağıdımızdır. Kimilerinde utancı olmalıdır” dedi.

“ARAP ALEVİLERİNE YÖNELİK ZULME KARŞI ÇIKMAK MİLYONLARCA ALEVİ’NİN YURTTAŞI OLDUĞU TÜRKİYE’YE DÜŞER”

Suriye’deki Arap Alevilerinin cihatçı teröristlerin, IŞİD çetelerinin katliamına defalarca kez uğradığının altını çizen Celal Fırat, “Bugünlerde de aynı tehlikeyle karşı karşıyalar. Suriye’deki Arap Alevilerine yönelik baskı ve zulme karşı çıkmak en başta milyonlarca Alevi’nin yurttaşı olduğu Türkiye’ye düşer. Aynı şekilde Ezidiler, Süryaniler, Ermeniler, Çerkezler, Dürziler, Hristiyanlar’da huzursuzdurlar. Yeni süreçte Türkiye’nin çabası birilerine mavi boncuk dağıtmak değil, huzuru sağlamaya yönelik olmalıdır. Ortak eşit yaşam hakkı etrafında toplanmamız gereklidir. Biz Aleviler onurlu, eşit bir toplum oluşturma, böyle bir toplumda ortak sorumluluk üstlenmek istiyoruz. Bu insanı duruşumuza karşı devletin asimilasyon göz, şüpheci yaklaşımını hissediyoruz, reddediyoruz. Devletin Alevilere yönelik saldırılara göz yumduğunu, toplumlar arasındaki gerginliği bilinçli olarak tırmandırdığını seziyoruz, yaşıyoruz, reddediyoruz. Bizler devletin kurumlar aracılığıyla inançları denetlemesini, inananların kültürüne, ibadet biçimine don biçmesine karşıyız, reddediyoruz. Bizler egemen din anlayışına entegre etme, eritme projelerine karşıyız” diye konuştu.

“ALEVİLİK SİYASET ÜSTÜ, IRKLAR ÜSTÜDÜR”

“Alevilere ibadethanesi cemevidir” diyen Fırat şunları ekledi:

“Hak arama hürriyettir. Alevilerin eşit yurttaşlık haklarının tanınmasını istiyoruz.  Alevinin ibadetti adalettir, kadimdir. Hak meydanı kurulur, dardakine hak arama yolu verilir. Alevilik siyaset üstü, ırklar üstüdür. Zira Alevilik ırkların değil, kırkların inancıdır. Kırkların mitolojimizde kadın erkek yoktur, can vardır. Bir üzüm tanesini kırka bölüp, eşit paylaşmak vardır. Bu kadim inancı, bu derin felsefeyi bilmeden Alevilere yönelik her türlü hamle, beyhude çabadır.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak