Alevi Haber Ajansi

FEDA ve DAKB: Suriye’de yaşananlar iç mesele değil, insanlık krizidir!

PİRHA – Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ile Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Suriye’de sivillere yönelik artan şiddete ilişkin yazılı bir açıklama yaparak uluslararası kurumlara çağrıda bulundu. Açıklamada, mezhepsel ve etnik kimlikler temelinde gerçekleştirilen saldırıların başta Aleviler olmak üzere ülkedeki tüm halkları ve inanç gruplarını hedef aldığı vurgulandı.

Suriye’de yıllardır süren silahlı çatışmaların siviller açısından derinleşen bir insani krize yol açtığı belirtilen açıklamada, son dönemde artan saldırıların sistematik bir nitelik kazandığı ifade edildi. Alevilerle birlikte Hristiyanlar, Dürziler, Kürtler, Ezidiler ve diğer azınlık grupların silahlı saldırılara, zorla yerinden edilmelere ve keyfi gözaltılara maruz bırakıldığına dikkat çekildi.

“ALEVİLERE YÖNELİK SALDIRILAR ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK İHLALİDİR”

Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kimlik temelli tehditler, toplu infazlar, zorla göç ettirme, mülklere el koyma ve inanç temelli nefret söyleminin yaygınlaştığına işaret edilen açıklamada, bu uygulamaların uluslararası hukukun açık ihlali olduğu vurgulandı. Mezhepsel kimlik üzerinden yürütülen saldırıların, sivillerin korunması ilkesini doğrudan hedef aldığı kaydedildi.

FEDA ve DAKB açıklamasında, 1949 Cenevre Sözleşmeleri, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Birleşmiş Milletler’in Koruma Sorumluluğu (R2P) ilkesine atıf yapılarak, sivillerin korunmasının devletlerin ve fiili otoritelerin temel yükümlülüğü olduğu hatırlatıldı. Bir devletin bu suçları önleyememesi ya da bu fiillere göz yumması durumunda, uluslararası toplumun devreye girme sorumluluğunun doğduğu belirtilerek, Suriye’de yaşananların bu sorumluluğun ertelenemez hâle geldiğini gösterdiği ifade edildi.

ULUSLARARASI KURUMLARA ÇAĞRI

Açıklamada, Birleşmiş Milletler, BM İnsan Hakları Konseyi, BM Güvenlik Konseyi ve ilgili tüm uluslararası kurumlar şu başlıklarda göreve çağrıldı:

  • Sivillere yönelik ihlallerin bağımsız ve şeffaf biçimde soruşturulması

  • Mezhep, etnik köken ve inanç temelinde hedef alınan grupların acilen korunması

  • Faillerin cezasız kalmasını engelleyecek hukukî süreçlerin işletilmesi

  • Etkili uluslararası koruma ve izleme mekanizmalarının güçlendirilmesi

Suriye’de yaşananların bir iç mesele olmadığı vurgulanan açıklamada, “Bu süreç uluslararası barışı ve insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren ağır bir krizdir. Aleviler başta olmak üzere hiçbir topluluk kimliği nedeniyle hedef alınamaz. Sivillerin yaşam hakkı evrenseldir ve pazarlık konusu yapılamaz” denildi.

Uluslararası toplumun sessizliğinin şiddeti büyüttüğü belirtilen açıklama, “Bu sessizliğin sona ermesi artık bir tercih değil, hukuki ve insani bir yükümlülüktür” ifadeleriyle sona erdi.

HABER MERKEZİ

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.