Alevi Haber Ajansi

FEDA ve DAKB: Devletin sessizliği suça ortaktır

PİRHA- Suriye’nin İdlib bölgesinden kaçarak Türkiye’ye sığınan 22 Arap Alevi, bugün Harran Geçici Barınma Merkezi’nde ölümle yaşam arasında tutuluyor. Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Demokratik Alevi Kadın Birliği (DAKB), yaptıkları açıklamada “Bu prosedür değil, insanlık suçudur” diyerek devleti göreve çağırdı.

FEDA ve DAKB’nin açıklamasına göre, İdlib ve çevresinde yaşayan Arap Aleviler yıllardır DAİŞ ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi cihatçı örgütlerin saldırıları, infazları, katliamları ve zorunlu göç politikalarıyla yok olmanın eşiğine getirildi.
Canlarını kurtarmak için Türkiye’ye sığınan Alevi yurttaşlar bu kez Türkiye’de özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor.

“Bu insanlar evlerini, topraklarını, sevdiklerini geride bıraktı. Hayatta kalmak için Türkiye’ye sığındı ama bugün, devlet eliyle yeniden ölümün kıyısına sürükleniyorlar.”denilen açıklamada, geri gönderme yasağı (non-refoulement) ilkesinin açıkça ihlal edildiği belirtildi.

“HİÇ BİR DEVLET İNSANLARI İNANCINDAN DOLAYI ÖLÜME GÖNDEREMEZ”

FEDA ve DAKB, hükümete seslenerek sert ifadeler kullandı:

“Hiçbir devlet, hiçbir hükümet, hiçbir idare insanları inancı, kimliği ya da politik görüşü nedeniyle ölüme gönderme hakkına sahip değildir. İnsan onuru, vicdanın ve hukukun üstündedir. Devletin sessizliği suça ortaktır.”

Açıklamada ayrıca, Alevilere yönelik bu politikanın cihatçı grupları güçlendirdiği, “ölümle terbiye edilmek” isteyen bir anlayışın hâkim olduğu vurgulandı.

“DAİŞ ve HTŞ gibi çetelerin soykırım saldırıları Türk devletinin bu uygulamalarıyla desteklenmiş, güçlendirilmiştir. Aleviler bugün ölümle terbiye edilmek, suskunlukla cezalandırılmak isteniyor.
Bir halkın inancını ve kimliğini yok etmeye çalışan her politika insanlık vicdanında mahkûm olacaktır.” ifadelerine yer verildi.

“BU PROSEDÜR DEĞİL İNSANLIK SUÇUDUR”

FEDA ve DAKB, geri gönderilmek istenen 22 Alevi sığınmacının hayatlarının tehlikede olduğunu belirterek, hükümetin tutumunu sert bir dille eleştirdi:

“Bu kişilerin Suriye’ye zorla geri gönderilmesi doğrudan infaz, işkence ve zorla kaybedilme anlamına gelir. Bu bir prosedür değil, insanlık suçudur. Biz susmayacağız. İnancından dolayı ölüme sürüklenen her can, insanlığın ortak utancıdır.”

FEDA ve DAKB son olarak şu çağrıyı yaptı:

“Bu kişiler için kalıcı, güvenli ve insanî koruma sağlanması bir haktır. Zorla geri gönderme girişimlerine derhal son verilsin.”

HABER MERKEZİ

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.