PİRHA- Hızır’ın her durumda ve koşulda aranan, barışın, paylaşmanın, ortaklaşmanın adı olduğunu ifade eden Demokratik Alevi Federasyonu, “Alevilerin fişlendiği, köyleri ve evlerinin işaretlendiği, şeriat bildirilerinin dağıtıldığı, zorunlu din dersleri ve ÇEDES üzerinden kültürel ve inançsal asimilasyonun dayatıldığı, Suriye’de Arap Alevi soykırımının yaşandığı bu süreçte gelin birbirimizin Xızır’ı olalım” çağrısında bulundu.
Demokratik Alevi Federasyonu, içinde bulunduğumuz Hızır aylarına dair açıklama yaptı.
!Ya Heq/Haq! Ya Xizir!’ başlığıyla yayınlanan açıklamada, Alevi inancının evliya, enbiya ve ziyaretleri arasında en önde gelen kutsalın Hızır olduğuna vurgu yapılarak, “Aleviler; “Ya Xizir‘e/Xizir o Kal diye yakarışta bulundukları Xizir, sadece insan için değil, tüm doğa ve eko-sistem için kutsal kabul ederler. Îniyi/Kaniya Xizir’ ı, Kalê Sipê, Gola Xizir’ e diye ziyaret edilen bir çok su kaynağı, Xizir’ın aynı zamanda doğa ve eko- sistemle özdeşleştirerek bolluk ve bereketinde kutsalı görmelerindendir” denildi.
“XIZIR SADECE İNSAN İÇİN DEĞİL TÜM EKO-SİSTEM İÇİN KUTSAL KABUL EDİLİR”
Demokratik Alevi Federasyonu’nın Hızır aylarına ilişkin açıklaması şöyle:
“Her sürekten Alevi inancında evliya, enbiyalar arasında en önde gelen kutsal Xizir’dir. Xizir her durumda ve koşulda aranan, yardıma çağrılan ve sonsuz derecede güven duyulan, barışın, paylaşmanın, ortaklaşmanın kutsalı, can yoldaşıdır. Mezopotamya ve Anadolu’nun farklı inançtan halkları Şubat ayına Xizir ayı diye farklı bir anlam yükler, değer biçerler. Xizir ayında Pîrler talip topluluklarını ziyaret eder, Cem yürütürler.
Alevi inancı; cümlesinde Heq/Haq’ı gördükleri için tüm varlıklara kutsallıkla yaklaşır, cümle canla ikrarlaşmanın inancıdır. Aleviler; “Ya Xizir‘e/Xizir o Kal diye yakarışta bulundukları Xizir, sadece insan için değil, tüm doğa ve eko-sistem için kutsal kabul ederler. Îniyi/Kaniya Xizir’ ı, Kalê Sipê, Gola Xizir’ e diye ziyaret edilen bir çok su kaynağı, Xizir’ın aynı zamanda doğa ve eko- sistemle özdeşleştirerek bolluk ve bereketinde kutsalı görmelerindendir.
SOSYAL VE İNANÇSAL SORUNLAR TOPLUMUN ETİK KURALLARIYLA ÇÖZÜLÜR
Biz Aleviler; “her an ve her yerde hazır ve nazır”, “cantêzik” olduğuna inandığımız Xizir’ı karda, tipide, denizde ve doğal afetlerde; “Ya Xizir’ ê kelek û gemîyan” diye çağırırız. Raa Heqî-Alevilerin yaşadığı Toros-Zagros dağ silsilesinde, kış mevsiminde tipi ve fırtına hiç eksik olmaz. Bu aylarda yardıma çağrılan Xizir için hem oruç tutulur, hem Xizr Cemi yürütülür. Xizir Cemi’nde Aleviler siyasal, sosyal, kültürel, inançsal ve maddi-manevi sorunlarını devletli sistemin hukukuna muhtaç kalmadan paylaşır, dayanışır, ortaklaşır ve toplumun etik kurallarıyla çözüme kavuştururlar. Şubat ayında Xizir için üç gün oruç tutan canlar mümkün olduğunca kötülüklerden uzak, ahlaklı ve temiz kalpli olmayı esas alırlar.
KADIN, BOLLUK VE BEREKETİ KARŞILAMADA XIZIR AŞKI İLA HAEKET EDER
Aleviler Xizir Orucu’nun lokmasını dağıtmadan önce, varsa evin kedi ve köpeği doyururlar. Evin pencere önlerine kuşlar için, evin uygun köşesine, ya da odalardan birine evliyalar için lokma indirilir. Önce komşulara, sonra hane halkına lokma pay edilir. Görüleceği üzere Alevi inancında tüm canlıları gözeten, onları pay ve hak sahibi gören ortaklaşmacı bir toplumsallık söz konusudur. İnanç sahipleri kendilerinden ve ailesinden önce, cümle alemde darda ve zorda olanlara, çaresiz ve kimsesizlere, kapı komşuları ile tanıdıklarına dua eder, sonra ailesi ve kendisi için dilekte bulunurlar. Bütün bu hizmetleri üreten, onları çocuklarına aktaran, sürüdürüp toplumsallaştıran kadındır. Bugüne değin inanç ve inanç değerleri sürdürülmüşse bunun önemli nedenlerden biri Pîr ocaklarıysa, diğer bir nedeni de; kadındır. Kadın, Şubat’ta düşen cemre ile birlikte doğadaki döngüselliğinin neden olacağı bolluk ve bereketi karşılamada, kendisini sürece katmada Xizir aşkı ile hareket eder.
“SOYKIRIMIN YAŞANDIĞI BU SÜREÇTE BİRBİRİMİZİN XIZIR’I OLALIM”
Xizir Orucu’ nun üçüncü günü akşamı, musahipler/misahibler yanlarına niyaz/miyazını alarak musahiplerine giderler. Evine gittikleri musahiplerine ve birinci derecede yakınlarına hediye götürürler. Ziyarete gittikleri müsahip evi Xizir için kurban keser, çeşitli hediyeler sunar. Bütün bunlar Xizir’in korku ve cezanın değil, barışın, paylaşmanın ve ortaklaşmanın kutsalı olduğunu göstermektedir. Xizir’ dan korktukları için değil, onun sırrına ermek istedikleri için üç gün oruç tutar, Cem yürütürler. Xizir sadece dar günün dostu da değildir. O aynı zamanda bolluğun ve bereketin de kutsalıdır. Bir Alevi, misafir olduğu evin ikramı sonrasında, teşekkürle birlikte, “Xane Xizir bo.”(Hızır’ ın hanesi olsun) dileğinde bulunur.
Alevilerin fişlendiği, köyleri ve evlerinin işaretlendiği, şeriat bildirilerinin dağıtıldığı, zorunlu din dersleri ve ÇEDES üzerinden kültürel ve inançsal asimilasyonun dayatıldığı, Suriye’de Arap Alevi soykırımının yaşandığı bu süreçte gelin birbirimizin Xizir’ı olalım.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.