PİRHA-Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Sivas ve Çorum Katliamı’nda yaşamını yitirenler için yazılı bir açıklama yaptı. FEDA katliamlarda yaşamını yitirenleri andı.
Sivas Madımak ve Çorum katliamlarının yıldönümü vesilesiyle Türkiye genelinde yapılan basın açıklamaları, tiyatro ve film gösterimleri yapıldı. Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ise yaptığı yazılı açıklama ile yaşamını yitirenleri andı.
FEDA’nın yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Türkiye’de farklı kimlikler, farklı inançlar ve çoğulcu bir yapı olmasına rağmen, Na Haq zihniyetin ardılları tarafından tekçi bir yapılanma dayatılmaktadır.
Kendi kimliğiyle, kendi inançlarıyla yaşamak isteyenlerin devletçi, tekçi, retçi ve merkeziyetçi zihniyet tarafından hep hedef haline getirildiğini Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çokça görmekteyiz. Bu durumun en büyük acısını, katliamları da Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere ötekileştirilen halklar ve inançlar yaşamışlardır.
Amed, Dersim, Maraş, Çorum, Malatya, Şırnak, Gazi, Sivas, Çorum, Gezi, Gever, Roboski ve daha birçok yerde insanlık ve Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen katliamlar gerçekleştirilmiştir. Bu katliamlardan biri de 24 yıl önce 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Madımak Otelinde insanların diri diri yakılması ile gerçekleştirilmiştir. Sivas’da hedeflenen Semaha duran gençlerimiz, çocuklarımızdı yani geleceğimiz. Alevileri geçmişten bugüne ölüm ve katliamla terbiye etmeye çalışan zihniyet korku politikasını yeniden güncelleyerek uygulamaya sokmuştur. Türkiye eğitim sisteminde birçok gerici değişikliğe gidildiğini gençlerin ve çocukların bilimden, düşünceden, araştırma ve sorgulamaktan tümüyle mahrum edilmek istendiğine, Devlet İslamına ve onun hukukuna tabi tutulmaya çalışıldığını görmekteyiz. Böylelikle mevcut egemen aklın tümüyle kendi tekçi sistemine tabi nesiller yetiştirmeyi hedeflediği çok açıktır.
24 yıldır devam eden Sivas Katliamı davasını unutturmaya çalıştıklarını, davanın zaman aşımına uğradığı açıklandığında Cumhurbaşkanının ’’ HAYIRLI OLSUN ’’ dediğini hepimiz biliyoruz.Buna karşın aynı zihniyetin Ülkeyi büyük bir korkuyla yönettiğini, Korkularından uyuyamadıklarını ve panik halinde en ufak bir çıtırtıda bir daha Gezi benzeri bir halk hareketinden korktuklarını da biliyoruz. Yine bizler bu katliamların sorumlularının sadece katliamı gerçekleştirenler değil, aynı zamanda buna seyirci kalan, müdahale etmeyen ve adaletin gerçekleşmesini sağlamayan devlet görevlileri ve yetkilileri olduğunu da çok iyi biliyoruz.. Bir daha benzeri katliamların yaşanmaması için katliamcılar dan hesap sormak ve devletin katliamcı geçmişiyle yüzleşmesini sağlamak gerekmektedir. Bu da kendine insanım diyen herkesin ve her kesimin görev ve sorumluluğudur.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.