PİRHA-Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) yaptığı açıklamada, “Bu mekanlar haksıza, ikrarsıza, pirsize, yolsuza, yol vermemiştir. Bu kutsal coğrafyanın derin vadilerinde 37/38 katliamından kalan kefensiz yatanlarımıza ait kemiklerimiz, acılarımız, ikrarımız, ocaklarımızın kanı gizlidir. Bu toprağın ruhunda kadimden bugüne zülme direnenlerin direniş mirası ve tarihi vardır” denildi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) yaptığı açıklamada Seyid Rıza ve arkadaşlarını andı.
“Üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen Jar u Diyarın feryadı, isyanı, öfkesi ve tabi ki direnişi nahakların zulmüne karşı hiç dinmedi” denilen açıklamada, “Jar u Diyarın acısı ve kederinin üstü örtülmeye dolayısıyla unutturulmaya çalışılsa da unutulmayacak / unutturamayacaklar. 80 yıl geçmiş olmasına rağmen bu katliamın hesabı verilmiş, kayıp edilen çocuklarımızın isimlerinin yer aldığı gizli belgeler açıklanmış değildir” ifadelerine yer verildi.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişinin 81. yıldönümü olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Dersim’in kadim tarihinde idama götürülürken; “Evladı Kerbelayız” sözünü söyleyerek bu sözü ile tüm direnen boyun eğmeyen, zülme karşı hak ve hakikatten yana duruş gösteren, nahaka karşı dik duranlara bir direnme mesajı vermiştir. Bu söz Kızılbaş Hak yol Alevilikte bir demdir, bir cıvat’ tır, bir semahdır, zülme karşı bir duruştur. Kadim hak yol varlığındaki direnme ikrarıdır” denildi.
“SEYİD RIZA YOL VE İKRARDAKİ DURUŞUN ISRARCISI OLDU”
Açıklamada Seyid Rıza için şunlar belirtildi:
“O Dersim’in serdarı olup, kendisini Hakk’ın ve halkın davasına adayıp, yol ve ikrardaki duruşun ısrarcısı olup, nahak karşısında hak deyip, kendisinden öncekilere verdiği sözde durmuştur. O geçmişin tüm hakikat değerlerini kendi şahsında temsil ederek sırrı hakikat darına çıkıp, “Evladı Kerbelayız” diyebilmiştir. İnsanlık tarihi birer zincirdir, her halkası birbirinin devamıdır. O Hüseyin’in hakikat duruşunun bir devamcısı olarak mesajını verip nahaka karşı, cenge çıkmıştır. Bu cenk olma halidir. Pir Sultanlaşmadır, Hüseyinleşmedir, Alileşmedir, Nesimileşmedir, Alişerleşmektir, Zarifeleşmedir. Bu Alevilerin en çok ihtiyaç duyduğu Xızırlaşıp yolda birlik olmaktır. Bu Seyit Rızanın en büyük yol ve direnme nasihat’ı olmuştur.”
İdam edilmelerinin ardından 81 yıl geçmesine rağmen hala mezar yerlerinin yerleri bilinmediğine dikkat çekilen açıklamada, “Güncel anlamda, dersimin kutsal coğrafyasını ateşe verip, günlerce, yakılmasında rol oynayan bu zihniyetin, Ne Seyit Rızanın, mezarını, ne Dersim Katliamının hesabını vermeyeceğinin mesajı olmuştur” ifadelerine yer verildi.
“BU MEKANLAR İKRARSIZA, YOLSUZA YOL VERMEMİŞTİR”
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Sürekli Dersim’e ve Alevi coğrafyasına dönük, baskı, asimilasyon, inkarda ısrar eden bu zihniyet, ne Alevilerle birlikte ötekilerin inanç sorununun çözümü, ne de kadim inancımızın inanç ve yaşam alanlarını tanımasını beklemek beyhudedir. Dersim Raa Haq Aleviliğin, kültürel, sosyal, ahlaki, tarihsel kadim yol ve ocaklarıyla, pir talip, mürşit, ana diyarı olmuştur. Dağlarıyla, ovalarıyla, ormanlarıyla, derin vadileriyle, “Dersime sefer olur ama zafer olmaz.”
Bu mekanlar haksıza, ikrarsıza, pirsize, yolsuza, yol vermemiştir. Bu kutsal coğrafyanın derin vadilerinde 37/38 katliamından kalan kefensiz yatanlarımıza ait kemiklerimiz, acılarımız, ikrarımız, ocaklarımızın kanı gizlidir. Bu toprağın ruhunda kadimden bugüne zülme direnenlerin direniş mirası ve tarihi vardır.”
AKP’nin son dönemlerde Dersim’e yönelik asimilasyoncu politikalarının da eleştirildiği açıklamada, “Bu zihniyetin altında iki yüz yıllık ulus devletçi sömürgeciliğin Dersim’e ve Dersim şahsında Raa Haq Alevi yaklaşımı yatmaktadır” denildi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.