PİRHA- FEDA, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilerin seçmeli dersleri seçmediği durumda okul yönetimlerinin onların yerine seçmesi kararına tepki gösterdi. Açıklamada, “AKP-MHP iktidarı 20 milyon Alevi başta olmak üzere, farklı din ve inançtan insanlarımıza AİHM kararına rağmen zorunlu din derslerini dayatmakta, zulüm yaşatmaktadır” denildi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), AKP iktidarı döneminde eğitimin dinselleştirilmesi yönündeki politikalarına hız verdiğini belirterek, eğitim politikalarının gerçek ihtiyaç üzerinden değil siyasi iktidarın tercihleri doğrultusunda belirlendiğine dikkat çekti.
Okullara gönderilen yazıda öğrencilerin seçmeli ders seçmediği hallerde ders seçimini okul yönetiminin yapmasının hak ihlali olduğu kaydeden FEDA, bakanlığın suç işlediğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğrencilerin seçmeli dersleri seçmediği durumda okul yönetimlerinin onların yerine seçmesini istediği yönünde okullara yazılar gönderdiğinin hatırlatıldığı açıklamada, iktidarın seçmeli ders adı altında farklı inançlardaki öğrencilere zorunlu din dersi dayattığının altı çizildi.
“FARKLI İNANÇLARA ZORUNLU DİN DERSİ ZULMÜ DAYATILMAKTADIR”
Açıklamada şunlar kaydedildi:
İnkar ve asimilasyonu esas alan devlet, siyasal ve toplumsal istikrardan yoksun olduğundan, eğitime bilimsel ve akademik düzeyde yaklaşmaz. İktidarı ele geçirenlerin öncelikleri ile eğitime yaklaşıldığından sorunu; yönetsel idari bir süreç olarak görmekte ve yaklaşmaktadır. 20 yılı bulan AKP iktidarıda kendi öncelikleri ve ideolojik gereksinimlerine göre eğitime yaklaşmış, yaz boz tahtasına dönüştürmüştür. 4+4+4 değişikliğinden sonra seçmeli ders seçimini öğrencinin veya velisinin özgür seçimi dışına çıkarmış, seçmeli din dersini de fiili olarak zorunlu din derslerine dönüştürmüştür. Son yıllarda okul yöneticilerinin öğrenci ve velilerine bilgi vermeden, onlar adına ders seçimi yapmaları, din derslerini fiili olarak bildirmeleri yönlü gelişmelerle birlikte, bakanın yaptığı açıklamalar bu anlayışın sürekli hale getirildiğini, devletin ve iktidarın zihniyetinin bu yönde devam edeceğini göstermektedir. Seçmeli ders seçimi, öğrencinin ve velisinin en temel ve doğal hakkıdır. Bakanın kendisi ve talimat verdiği yöneticiler öğrencinin hakkını gasp ederek, suç işlemektedirler. 12 Eylül askeri diktatörlük Anayasası bile “kişiye inancından ve düşüncesinden dolayı baskı yapılamaz, başka bir inanca zorlanamaz” demekteyken, AKP-MHP iktidarı 20 milyon Alevi başta olmak üzere, farklı din ve inançtan insanlarımıza AİHM kararına rağmen zorunlu din derslerini dayatmakta, zulüm yaşatmaktadır.
“İKTİDAR BU UYGULAMALARINDAN VAZGEÇMEYECEK”
Anadilde, parasız ve bilimsel eğitime karşı olan zihniyetin gideceği yerin burası olacağını birçok çevre önceden uyarmış, iktidarı yanlışından geri dönmeye çağırmıştı. Ancak iktidarın bilerek ve isteyerek yaptığı bu uygulamadan vaz geçmeyeceğini, herkesten önce en çok zulüm gören, katliamlara uğrayan biz Alevilerin biliyor olması gerekir. O nedenle Türk, Kürt, Çepni, Türkmen ve Arap etnik kimliğimizi esas almadan çağdaş, devrimci ve demokratik sıfatlarımıza bakmadan bir ve birlikte olmak durumundayız. Farklılıklarımızı ve özgürlüklerimizi zenginlik görüp “Yol Bir Sürek Bin Bir” düsturu gereğince yan yana gelmeli, birlikte zalimlere ve nahak zihniyete karşı yolumuzu ve değerlerini sahiplenip korumalıyız.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.