PİRHA- Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), 1920-21‘de Koçgiri’de yapılanların soykırım olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, “Koçgiri anlaşılmadan Cumhuriyet tarihi boyunca Alevi toplumumuzun maruz kaldığı Maraş, Malatya, Çorum, Sivas, Gazi-Ümraniye katliamları da anlaşılamaz” denildi.
Koçgiri Katliamı’nın 100. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), devletin 1920-21‘de Koçgiri’de yaptıklarının tam olarak soykırım olduğunu kaydetti.
“Koçgiri Soykırımı’nın yüzüncü yılındayız” diyen FEDA, şunları ifade etti:
“Dersim Soykırımı başta olmak üzere kadim halklar ve inançlara yaşatılan soykırımlarla hala yüzleşilmemiş, hesabı verilmemiş bir yüz yılı geride bıraktık. Türk ırkçılığının örgütlenmiş siyasal organizasyonu olan ‘Ulus-Devlet’ işte bu soykırımın kan ve gözyaşları üzerinden yükselmiştir. Elbette ki sömürgecilerin bu zalimliğine karşı mazlum halkların hak mücadelesi ve direnişi de devam ediyor.”
“HALA İŞGAL ALTINDA”
Açıklamada, “Koçgiri halkı, Rêya Haq inancının ahlaki politik toplumsallığının demokratik komünal değerlerine dayalı, özgür toplum olma hakikati ile yaşam sürdürmekteydi. M.Kemal’in yeni ulus devletinin demokratik temelde inşa edileceğine dair verdiği sözleri nedeni ile halklar birlikte mücadele içindeydiler.”
“SÜRGÜNE DAYALI POLİTİKA ESAS ALINMIŞTIR”
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Cumhuriyet”in kuruluş sürecinde Amasya tamimi, Sivas ve Erzurum kongrelerinde ifadesini bulan Kürt, Türk ve diğer halkların bir arada, eşit haklarla ve özgür yurttaşlık temelinde ortak yaşamın inşa edileceği sözü unutulmuş, inkâr-imha, katliam ve sürgüne dayalı soykırım politikası esas alınmıştır. Koçgiri’ye otonomi sözüne sömürgeci zihniyet ihanet ederek halka soykırımı yaşatmıştır. Tarihsellik ve meşruluk temelindeki haklı hak ve taleplerinin görüşülmesi yerine, bölgeye büyük askeri saldırılar yapılmış, Zara-İmranlı-Refahiye genelinde yaşatılan soykırım ve sonrasında uygulanan asimilasyon ve göçertme politikaları ile Kürt, Rêya Haq Alevi toplumsallığının yok edilmesi, dağıtılması yolu tercih edilmiştir.
“ON BİNLERCE KOÇGİRİLİ KATLEDİLMİŞTİR”
Nurettin Paşa’nın komuta ettiği Merkez Ordusu ile Topal Osman’ın komutasındaki çeteler, talan ve yağmayla beraber on binlerce Koçgirili katledilmiş ve canlı cansız mal varlıkları gasp edilmiştir. Yüzlerce köy yakıp yıkılmış, on binlerce Koçgirili sürgün edilmiştir. Ocaxları, kutsalları ve jiyarları dağıtılmış, Pîr talipsiz, talip Pîrsiz bırakılmıştır. Türk-İslam sentezi stratejisi ile hareket eden sömürgeci ırkçı zihniyet; Koçgiri soykırımının sonuçları ve selefist zihniyetinin deneyimleri üzerinden Ağrı, Zilan ve Dersim soykırımını halkımıza yaşatmıştır. Bu ırkçı zihniyet; ‘Türk olmayanların tek bir hakkı vardır; oda köle olmaktır’ diyerek farklı olanlara köleliği reva görmüştür.
“KOÇGİRİ ANLAŞILMADAN DİĞER KATLİAMLAR ANLAŞILMAZ”
“Bu nedenledir ki, Koçgiri anlaşılmadan Cumhuriyet tarihi boyunca Alevi toplumumuzun maruz kaldığı Maraş, Malatya, Çorum, Sivas, Gazi-Ümraniye katliamları da anlaşılamaz. Aynı zamanda Mazdek, Babek, Şeyh Bedreddin, Babai, Şahkulu, Kalenderi başta olmak üzere mazlumların diğer öz savunma isyanları anlaşılmaz ise, Koçgiri de anlaşılamaz. Çünkü Koçgiri aynı zamanda bu tarihi direnişçi çizginin kendi zamanındaki tarihsel hakikati olmaktaydı. Alevilerin kendi inançsal-tarihsel hakikatleri ile yüzleşemedikleri, ocak, dergah ve pirleriyle buluşup ikrarlarını tazelemedikleri ve kendi öz savunmalarına dayalı bir örgütlenmeyi esas almadıkları sürece, inkar, imha ve katliamcı zihniyetin her tür saldırısının devam edeceği iyi bilinmelidir. Bir kez daha Koçgiri’de zalimin zulmüne uğrayan canlarımız şahsında, Hakikât mücadelesinde şehadete ulaşan tüm canlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyor, verdikleri ikrara öz savunma temelinde sahip çıkacağımızın sözünü yineliyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.