PİRHA-FEDA Eşsözcüsü Bedrana Yıldırım, “Alevi çalışması yürütülürken de hep karşıtlık üzerinden gidiyoruz. Bazı doğrular bütün insanlar için aynıdır. Bu doğrulara göre hareket etmek gerekiyor” dedi.
Demokratik Alevi Kadınlar Birliği 4 yıl önce Köln’de yapılan Alevi Kadın Konferansı sonucunda alınan kararla altyapısı hazırlanarak 22 Nisan 2017 tarihinde ilan edildi. O günden bu yana da belirli aralıklarla bir araya gelen kadınlar sorunlarını masaya yatırarak, daha iyi örgütlenme, Alevi inancını yaşatma yöntemlerini tartışıyor.
Almanya’nın Linz kentinde bir araya gelen Demokratik Alevi Kadınlar Birliği toplantısını ziyaret ederek, kadınlara Alevi kadın örgütlenmesi hakkında fikirlerini sorduk.
“FEDERASYONUMUZA KADINLAR ÖNCÜLÜK EDİYOR”
Mikrofonumuzu ilk önce Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşsözcüsü Bedrana Yıldırım’a uzattık. Yıldırım kadın meclislerini kurdukları günden bu yana sorunlar yaşasalar da mesafe kat ettiklerini belirtiyor. “Şu an kadınlarımız Federasyonumuza öncülük yapıyor. Gelişiyor ve değişim dönüşüm sağlıyor” diye de ekliyor.
“ÇALIŞMA YÜRÜTÜRKEN KARŞITLIKLAR ÜZERİNDEN GİDİYORUZ”
Değişim dönüşüm olgusunun kadının kendisinin çabası sonucu oluşması gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, “Kadın kendi mücadelesini vermeli. Kadın kurumları “5 bin yıllık bir geçmiş”, “kadının düşürülmüşlüğü ” gibi kavramlardan bahsederler. “Biz neden, nasıl düştük ”. Bu sorunun yanıtını aramalıyız. Bu tarihçeyi iyi öğrenmeliyiz” diye belirtiyor.
Toplumda karşılaştığı bazı örnekleri de veren Yıldırım, “ Kendimizi ifade ederken, karşıtlar üzerinden karşılaştırmalar yapıyoruz. “Benim başım açık, onunki kapalı, ben daha özgürüm” gibi. Alevi çalışması yürütülürken de hep karşıtlık üzerinden gidiyoruz. Bazı doğrular bütün insanlar için aynıdır. Bu doğrulara göre hareket etmek gerekiyor. Bunu sağlayabilmenin en önemli ayağı eğitimdir. Biz kadınlar bu konuyu çok es geçiyoruz” diyor.
Yıldırım devamında şöyle bir eleştiri yöneltiyor:
“Bizim için bildiklerimiz evi temizlemek, çocuk bakmak, eşi idare etmek için, komşularla ilişki için yeterli. Daha fazlası bizi ilgilendirmiyor. İlgilendirmediği için de hala örgütlenmede eksikliklerimiz var.”
“YÖNETİM TOPLANTISINDA MUTFAĞI DÜŞÜNÜYORUM”
Freiburg Dergahı Eşbaşkanı Fidan Demirbaş ise Dergah olarak güzel bir çalışma yürüttüklerini dile getiriyor. Gözlemlerine göre çevresinde erkeklerin kadınları engellemediğini, hatta önünü açtığını kaydeden Demirbaş, “Fakat kadınlar olarak bu özgüveni kendimizde bulamıyoruz. “Erkek egemenliği var” diyoruz ama bu egemenliği erkeklere sunan biz kadınlarız. Toplum yargılarının arkasına gizleniyoruz” şeklinde konuşuyor.
Demirbaş kadın olarak yaşadığı bir sorunu ise şöyle aktarıyor:
“Dergahımızda 3 aylık planlama yapıyoruz. Benim büyük zamanım dergahta geçiyor. Ayrıca çalışıyorum da. Bu planlamada yönetim olarak birlikte oturup planlama yapıyoruz. Erkek canlar programı konuşurlarken benim aklım mutfakta. Yemekler nasıl yapılmış, temizlik yapılmış mı. Ben programa odaklanmıyorum. Mutfağı düşünüyorum. Bir de “ben bunu yapmasam mutfaktaki kadınlar benim hakkımda ne düşünür” diye aklımdan geçiriyorum.”
“ERKEKLERİ CEMDE PİRE ŞİKAYET ETTİK”
Demirbaş, erkeklerin iş bölümü konusundaki pasif tutumlarını ise şu yöntemle giderdiklerini belirtiyor.
“Muharrem ayında her akşam bir aile görevlendirdik. Kadın arkadaşlar lokmalarını getiriyorlardı, bir de hizmet görüyorlardı. Erkek canlar da sadece yemek yiyorlardı. Arkadaşlar da bu durumu cem erkanında pire şikayet etti. Pir erkeklerin de mutfağa girmesi gerektiğini söyledi. İkinci gün hizmeti erkekler yaptı. Lokmaları da tabii yine kadınlar yapıp getirdi.”
Dergah olarak genelde Alman demokratlarının takıldığı bir kafede her ayın ilk cuması yemekler yaparak sattıklarını ve elde edilen gelirle Şırnak’ta kardeş aile edindiklerini ifade eden Demirbaş, burada kültürel programlar da hazırladıklarını kaydediyor.
“ERKEKLERİ YETİŞTİREN BİZ KADINLARIZ”
Demokratik Alevi Kadınlar Birliği üyesi Zülya Karaduman ise sorunun kaynağını yine kadınların oluşturduğunu, erkekleri doğuran, yetiştiren, büyütenlerin kadınlar olduğuna vurgu yapıyor.
“Geçmişte büyüklerimiz yanlışlar yapmış olabilir ama bizim bu yanlışları düzeltme şansımız var” diyen Karaduman, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Erkek çocukları kadınlara empati duyarak yetiştirebiliriz. Burada FEDA’da kadınlara yönelik öğrendiklerimizi kendi çocuklarımıza verirsek mücadelenin bir kısmını başarmışız demektir. 20 yaşında bir oğlum var. Gözlemlediğimde diyorum,” Ben burada eksik davranmışım” diye. Dışarıda başarmışımdır, fakat eşitliği eve yansıtmamışımdır.Hayal kuruyoruz, değişimden bahsediyoruz. Bir bakıyoruz eğittiğimiz çocuk tam tersi büyüyor.”
“BİZ BAŞARILI KADINLARIZ”
Karaduman kadınların güzel işler başardığını da ifade ederek, “Hürth’ de bir dergah kurmak istiyoruz. Biz iki kadın olarak çalıştık. Belediyeye gittik. Yetkili bizi görünce çok şaşırdı. FEDA’yı anlattık. Alevi bakışımızı anlattık. Tabii bu başarılar öz güvenimizi yükseltiyor. Biz başarılı kadınlarız” diye belirtiyor.
Elif SONZAMANCI/LİNZ
Yoruma kapalı.