PİRHA- FEDA Eş Başkanı Veli Kaya, “Cumhuriyetle birlikte Aleviler ve Kürtler arasına bir nifak tohumu ekildi. Kimlikler birbirinde uzaklaştırıldı. Şeyh Sait’in bir akrabası Dersim isyanına destek olmaya giderken yolda katlediliyor. Ya bilmiyoruz, ya da görmezden geliyoruz bu tarihi. Bugün bu yalan tarihi tekrarlamanın bir anlamı yoktur. Birlik olmamız için çok nedenimiz var” şeklinde konuştu.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eş Başkanı Veli Kaya ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan Adalet Yürüyüşü ve Hacıbektaş Postnişini Veliyettin Ulusoy’un “Pirincin İçindeki Beyaz Taşlar” başlığıyla yaptığı açıklama hakkındaki düşüncelerini konuştuk.
AKP’nin Allahın lütfu olarak değerlendirdiği darbe girişimi ile birlikte tekçiliğe dayanan iktidarını sağlamlaştırdığını kaydeden Kaya, “Ülkedeki tüm ezilenler, Kürtler, Aleviler üzerinde baskı ve asimilasyon politikasını devam ettiriyor. Alevilerin veya diğerlerinin bu faşizme karşı duruşu olmak zorunda. Toplum önderlerine büyük gözdağları verildi. Bu anlamda bir sessizlik hakim durumda” dedi.
“ADALET YÜRÜYÜŞÜ DEVAM ETTİRİLMELİDİR, MÜCADELE SOKAĞA TAŞMALIDIR”
CHP’nin gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü’nün bu zeminde gerçekleşmesi açısından, eksikliklerine rağmen desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Dokunulmazlıklara Anayasaya aykırı olmasına rağmen evet diyen bir Kılıçdaroğlu, Yenikapı ruhu ile bütünleşen bir Kılıçdaroğlu olmasına rağmen bu yürüyüş önemlidir ve desteklenmelidir. Var olan faşizm o kadar kurumsallaşıyor ki, bunu aşmak gerekiyor. Eksikliklerine bakmadan bir biçimde muhalif güçlerin bir araya gelmesi önemlidir. Bu anlamda Adalet Yürüyüşü’nün desteklenmesi gerekiyordu. Milyonların katıldığı bir mitingle sonlandırıldı” diye konuştu.
Yürüyüşü CHP’nin başlattığını ama sonrasında devrimci demokrat kesimlerin bir araya gelerek bunun sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapan Kaya, “CHP’nin bunu yapması mümkün değil. İdeolojik, siyasal, korkulara dayanan bir engel var. Fakat bir ivme kazanıldı. Devrimci demokrat kesimin CHP’nin de içinde olduğu bir yapıyla devam ettirilmesi gerekiyor. Bu sadece CHP ile yürütülecek bir durum değil. Başta Kürtlerin, Alevilerin, muhalif kesimlerin bu olaya müdahale olarak bu sirkülasyonu devam ettirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mücadelenin sokağa taşması gerektiğini ifade eden Kaya, “Sokağa taşmadığı zaman AKP faşizmi devam edecektir. Adalet Yürüyüşü’nün sokağa inmesinden kaygı duymaya başladılar. AKP’nin bazı kesimleri de bu gidişattan rahatsız. Bütün muhalif kesimlerin bu gidişata dur demesi gerekiyor” dedi.
” AÇIKLAMA ALEVİ FELSEFESİNE UYGUN BİR AÇIKLAMA DEĞİL”
Hünkâr Hacı Bektaş Vakfı’nın, “Pirincin İçindeki Beyaz Taşlar” başlığıyla yaptığı açıklamada Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin anmasında Şeyh Sait isminin telaffuz edilmesini eleştirisine de değinen Kaya, Baydemir’in konuşmasında Şeyh Sait, Seyit Rıza ve Pir Sultan’ın torunlarına hitabı olduğunu söyledi. Açıklamanın Alevi felsefesine de uymadığını kaydeden Kaya, “Hacıbektaş Veli’nin torunlarından birinin böylesi bir açıklaması bizce uygun olmamıştır. O dergaha o felsefeye uygun bir açıklama değil. Osman Baydemir orada bizim misafirimizdi. Katledilen insanların anısına gelmişti. Seyid Rıza’nın sofrasına oturmadığı yönündeki bir tartışma da doğru değil. Bizzat torunlarından, o süreci yaşayan insanlardan aktarılan böyle bir bilgi yok. Tamamen dedikodu usulü yayılan bir bilgi” ifadelerini kullandı.
“ALEVİ VE KÜRT KİMLİĞİ BİRBİRİNDEN UZAKLAŞTIRILIYOR”
Aleviliğin yoğun bir şekilde parçalanmaya çalışıldığına dikkat çeken Kaya şöyle konuştu:
“Kimisi İslam’ın içerisindedir tartışması yapıyor, diğer bir kesim tamamen reddediyor. Bu durum Alevileri parçalamaya yönelik bir durumdur. Aleviliğin M.Ö. 4 bin yıllarına dayanan bir geçmişi var. İnançlardan alarak ve vererek günümüze gelmiş. Kesin çizgilerle birbirinden ayırt etmek mümkün değil. Böylesi bir tartışmaya ek olarak Kürtlere karşıt bir Alevilik çağrısı da doğru değil. Sivas’ta olan biraz da bu. Bugün faşizme karşı savaşan Kürtler, diğer tarafta Aleviler var. Bu iki gücü sistem karşısında nötralize etme çabası var. Bu nedenle kanaat önderlerinin bu gibi değerlendirmeler yaparken çok daha temkinli açıklama yapmaları gerekiyor.
Hala bu toplumun içerisinde Alevilerin kestiğini yemeyen insanlar var. Bunlar Cumhuriyet’ten sonra oldu. Tekke ve Zaviyelerin kapatılması neye yönelikti. Alevilerin tekkeleri, Şafilerin mescitleri kapatıldı. Şafileri camilere taşıdılar. Cumhuriyetle birlikte oldu. Şafilerin önceleri camileri değil, mescitleri vardı. O mescitlerde Cigerxwin gibi insanlar yetişti. Bunları unutmamak gerekiyor. Cumhuriyetler birlikte Aleviler ve Kürtler arasına bir nifak tohumu ekildi. Kimlikler birbirinde uzaklaştırıldı. Şeyh Sait’in bir akrabası Dersim isyanına destek olmaya giderken yolda katlediliyor. Ya bilmiyoruz, ya da görmezden geliyoruz bu tarihi. Bugün bu yalan tarihi tekrarlamanın bir anlamı yoktur. Birlik olmamız için çok nedenimiz var. Bir Muaviye sistemi yaşatılıyor.”
Elif SONZAMANCI/LEVERKUSEN
Yoruma kapalı.