Alevi Haber Ajansi

Ezidi Sosyolog Azad Barış: Anadolu ve Mezopotamya Ezidiler için bir cehennem- VİDEO

PİRHA – Şengal’de Ezidilere yönelik IŞİD çetelerinin yaptığı katliamın 3 Ağustos’ta 9. yılı. Ezidi Sosyolog Azad Barış, “Bizim için bu coğrafya bir cehennem! Bize neden bu kadar düşmansınız?” diye sordu. Barış, “Bu soykırımın üzerinden 9 yıl geçti. Bu katliamın, soykırımın Türkiye parlamentosunda bir jerosit (soykırım) olarak kabul edilmesi için girişimlerde bulunacağız” dedi.

IŞİD çeteleri tarafından Ezidilere yönelik yapılan katliamın 9. yılı. IŞİD, 3 Ağustos 2014’te Ezidilerin ana yurdu olan Şengal’e saldırdı. Saldırılarda 2 bin 213 Ezidi katledildi, 390 binden fazlası yerinden edildi, 7 bini kaçırıldı.

Ezidi Sosyolog Azad Barış, Şengal’de Ezidilere yönelik IŞİD katliamının 9. yıl dönümü dolayısıyla PİRHA’ya konuştu.

Ezidi soykırımının iktidar yanlısı gruplara cesaret verdiğini belirten Barış, Ezidiler’in hem katliama uğrayıp hem de korucular tarafından evlerine el konulması gibi birçok zulüm ile karşı karşıya kaldıklarını da kaydetti. Barış, Ezidi halkına yönelik hava saldırıları konusunda açılan ilk dava olma özelliği taşıyan Türkiye’nin Irak’ta bir hastaneye düzenlediği hava saldırısının BM’ye şikayet edilmesi davası üzerine de konuştu.

“BU BİR SOYKIRIMDIR”

Azad Barış, 2014 yılında Şengal’de Ezidilere yönelik IŞİD katliamının sıradan bir saldırı olmadığını, örgütlü olduğunu dile getirerek, “Bir soykırımdır ve soy-kütüksel olarak bizleri ortadan kaldırmak için yapılan bir kurgudur. Türkiye başta olmak üzere İran’ından, Suudilerine, Katar’ına kadar herkes bu işin içindedir. Çünkü tek tipleştirmek istiyorlar. Biz de bunu reddediyoruz. İşte bugünü böyle anlıyor, böyle hatırlıyoruz. Bir daha olmasın diye kendimizi öz gücümüzle savunacağız” dedi.

Ezidilerin mallarına, mülklerine el koyma girişimlerinin, maruz kaldıkları bunca katliamın bir devamı aynı zamanda bir dışa vurumu olduğunu ifade eden Barış, “Eğer Ezidiler’in tarihi olarak geçen ferman ve sürgünlerin önüne geçilmiş, bir yüzleşme olmuş olsaydı ve inançsal olarak da toplumlar arasında bir helalleşme olmuş olsaydı en azından bu zebanilerin bu tür girişimlerini engelleyebilirdik” ifadelerini kullandı.

“CİHATÇILAR BU SOYKIRIMDAN DESTEK ALIYORLAR”

Ezidi soykırımının iktidar yanlısı gruplara cesaret verdiğinin de altını çizen Barış, şunları kaydetti:

“Bu sürekli devam ettiği ve normal bir süreçmiş gibi karşılandığından dolayı sadece Şengal’de, Irak’ta, Rojava’da, Afrin’de olanlarla sınırlı kalmıyor. Bu dalga dalga her yere yayılıyor. Onun için de cihatçıların bu girişiminden, bu soykırımından destek alınarak bizim geride kalmış olan mallarımıza, mülklerimize el konuluyor. Ve bu sözüm ona uluslararası protokollere, anlaşmalara imza atmış bir hukuk devleti olan Türkiye’de oluyor. Yani Türkiye, cihatçıların bir lojistik merkezi haline geldi. Şengal’de alıkonulmuş kadınların, çocukların birçoğu hala Türkiye’de. Davalar var istiyoruz, peşine düşüyoruz ancak vermiyorlar.”

“BİZİM İÇİN BU COĞRAFYA BİR CEHENNEMDİR”

Anadolu ve Mezopotamya’nın Ezidiler için bir cehennem olduğunu söyleyen Barış, Türkiye’ye kendi tarihiyle yüzleşme çağrısında bulundu. Barış şunları kaydetti:

“Buradaki hukuka güvenmiyoruz. Buradaki komşulara güvenmiyoruz. Topraklarımızı gittiğimizde kirvelerimize verdik. Geri geldiğimizde bütün kirvelerimiz yılan gibi oldu, soktu bizi. Şengal’de de öyleydi. Bize ilk bıçağı sokan kirvelerdi. Bin yıldır bir Mezopotamya, Akdeniz, Anadolu dayanışmacılığıyla, ruhuyla, mozaiğiyle, kardeşliği yaşamıştık. Ne yazık ki öyle olmadığını gördük. Yani bu Anadolu, Mezopotamya sanıldığı gibi halkların ya da tarihin beşiği değil. Halkların bahçesi değil, halkların mezarıdır. Halkların tabutudur. Bizim için bu coğrafya bir cehennemdir. Onlara çağrımız kendi tarihleriyle yüzleşmeleridir. Eğer yapmazlarsa bizim ellerimiz yakalarında olacak.”

“NEDEN BİZE BU KADAR DÜŞMANSINIZ”

Dünyanın birçok parlamentosunda Şengal Katliamı’nın bir soykırım olarak kabul gördüğünü, 1980’lere kadar 50 bin Ezidi vatandaşı olan Türkiye’nin ise bunun karşısında üç maymunu oynadığını söyleyen Barış, “Üstelik Türkiye sürekli bombalıyor. Gerekçe ise Ezidileri kendi tanımıyla terörizmle ilişkilendirmeleri. Bu kadar mazlum bir halk resmen kasaplar korosuyla bıçaklar bilenerek kesilmiş. Neden bu kadar bize düşmansınız? Lobimiz olmadığı için mi, finans kapımız güçlü olmadığı için mi? Dolayısıyla Türkiye burada suç işlemiştir ve yaşanan trajedinin içinde de payı vardır. Ve kendisiyle yüzleşip süreci yeniden değerlendirmesi gerekiyor” dedi.

“KÜRESEL OLARAK TÜRKİYE SAVUNMA YAPMAK ZORUNDA”

Türkiye’nin Irak’ta bir hastaneye düzenlediği hava saldırısının BM’ye şikayet edildiğinin hatırlatılması üzerine Ezidi halkına yönelik hava saldırıları konusunda açılan ilk dava hakkında da konuşan Azad Barış, şunları dile getirdi:

“Şimdi bu davanın da BM’ye intikal etmesiyle beraber küresel olarak da Türkiye artık savunma yapmak zorundadır. Çünkü suçludur. Bizim bütün amacımız bu katliamların tekrarlanmamasıdır. Bütün devletlere Ezidiler’in inançlarına, kültürlerine, kendini savunma haklarına saygı duyun ve yaşananlarla yüzleşin çağrımız vardır. En azından bu soykırımın üzerinden 9 yıl geçmiş olmasına rağmen Türkiye parlamentosunda kabul edilmesini talep ediyorum. Bu katliamın, soykırımın Türkiye parlamentosunda bir jerosit (soykırım) olarak kabul edilmesi için de girişimlerde bulunacağız.”

Devrim FINDIK / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak