PİRHA – KHK’li müzisyen ve koro şefi Serdar Baysal’ın verdiği bağlama ve müzik eğitimiyle bir araya gelen çocuklar, hem yaptıkları çalışmaları hem de anadillerinde şarkı söylemenin kendilerinde yarattığı duyguyu PİRHA’ya anlattı. Kürtçe (Zazaca ve Kırmançkî) ile Türkçe eserler seslendiren çocuklar, müziğin kendilerini birleştirdiğini vurgulayarak Antalya’daki diğer çocuklara da bu tür çalışmalara katılmaları çağrısında bulundu.
Antalya’nın Kepez ilçesinde sürdürülen bağlama ve koro çalışmalarında yer alan çocuklar, müzikle kurdukları bağı ve bu sürecin hayatlarındaki yerini anlattı.
“BAĞLAMA ÇALIP ŞARKI SÖYLEMEK İNSANI BİRLEŞTİRİYOR”
Amed doğumlu olduğunu, 2019 yılında ailesiyle birlikte Antalya’ya yerleştiklerini belirten Berxwedan Ekdemir, iki yıl önce Koma Aryen’e katıldığını söyledi. Bağlamaya duyduğu ilgiyi anlatan Ekdemir, “Bağlamayı kara düzen çalıyordum ama kulaktan çalmanın yeterli olmadığını fark ettim. Serdar Hocamız bize notalı çalışmayı öğretti. Kürtçemi geliştirmek ve bağlama çalıp şarkı söylemek kadar güzel bir şey yok. Müzik insanları birleştiriyor” dedi.
“HER ŞEY 2022 NEVROZ’U İLE BAŞLADI”
Mardinli olduğunu ve 5 yaşından sonra Antalya’ya taşındıklarını ifade eden Fatima Yeter ise müzikle tanışmasının 2022 Newroz kutlamasıyla başladığını belirtti. Erbane çalmayı bu kurs sayesinde öğrendiğini söyleyen Yeter, “Bu grubun büyüyüp güzel bir yere geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
“8 YAŞINDA BAŞLADIM HALA AYNI HEYECANLA DEVAM EDİYORUM”
Antalya doğumlu Avşin Solmaz da gruba 2022 Newroz’unda katıldığını belirterek, “Bağlama kursuna başladığımda 8 yaşındaydım, şimdi 11’im. Üç yıldır devam ediyorum. Serdar Hocamız sayesinde bugünlere geldik” dedi. Solmaz, bağlamaya başlamasında annesinin yarım kalan hayalinin etkili olduğunu da sözlerine ekledi.
“ANNEMİN HAYALİ BİZE NASİP OLDU”
Aslen Urfalı olduğunu söyleyen Jiyan Özçakan, bağlamaya başlamasında annesinin isteğinin belirleyici olduğunu ifade ederek, “Kürt olduğum için özellikle burayı tercih ettim. Kürt kadın sanatçı Ayşe Şan’ı örnek alıyorum. Güzel bir hevesle başladım ve devam ediyorum” dedi.
Zeynep Fidan Özçakan ise çocukluğundan beri bir enstrüman çalmak istediğini belirterek, “Bağlamanın bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Zor ama çok anlamlı. Serdar Hocamız bize sadece müzik değil, anadilimizi de öğretti” diye konuştu.
“KENDİ DİLİMDE ŞARKI SÖYLEMEK BAMBAŞKA BİR HİS”
Mardinli olduğunu söyleyen Afşin Fidan, müzik serüveninin Newroz’la başladığını belirterek, “Kendi dilimde şarkı söylemek bambaşka bir his. Aram Tigran ve Aynur Doğan’ı kendime örnek alıyorum” dedi.
Koro grubunun en küçük üyelerinden Devrim Yalın ise müziğin kendisini ifade etme biçimi olduğunu belirterek, “Sürgündeki Kürt sanatçılar için şarkı söylemek beni çok etkiliyor. Onlar yanımda olmasa bile sanki yanımdalarmış gibi hissediyorum. Anlatmak yetmez, yaşamak lazım” ifadelerini kullandı.
“ASİMİLASYONUN EŞİĞİNDEKİ ÇOCUKLARA ANADİLİNDE ULAŞMAK ÇOK KIYMETLİ”
KHK’li müzisyen ve koro şefi Serdar Baysal, bu hikâyenin bir Newroz konseriyle başladığını belirterek, “Aynı dili konuştuğum çocuklara eğitim vermek benim için çok anlamlı. Asimilasyonun eşiğine gelmiş çocuklara kendi dillerinde müzikle ulaşmak büyük bir mutluluk” dedi.
İlk çalışmalara tek bir sapı atmış bağlamayla başladıklarını anlatan Baysal, zamanla konserlere, salon etkinliklerine ulaştıklarını söyledi. Grubun adının önce Koma Roje, ardından çocukların önerisiyle Koma Aryen olarak belirlendiğini aktaran Baysal, “Bu isim bizim tarihsel ve kültürel köklerimizi temsil ediyor” dedi.
Antalya’nın birçok ilçesinde konserler verdiklerini ifade eden Baysal, Kürt ailelerin ilgisinin yeterli olmamasını eleştirerek, “Yine de çocuklarımın arkasında durmaya devam edeceğim. Bu tür çalışmaların görünür olması gerekiyordu. Siz de buna vesile oldunuz” diye konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.