PİRHA-PSAKD Mamak Şubesi Başkanı ve Kadın Meclisi Sözcüsü Fadime Türkyılmaz, kadın meclislerinin çalışmalarına ve kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin PİRHA’ya konuştu. Türkyılmaz, “Kadın meclisi genel merkeze bağlanmamalı, şube yönetimine bağlanmamalı. Eğer bağlanırsa oradaki başkana ters geldiği takdirde meclisi lağvedebilir. Bizim isteğimiz tüzüğe kadın meclislerinin konulmasıdır” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi üyesi kadınlar, Ankara ve Mamak bölgesi yerelinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Kadınlar, yaşadıkları sorunlara da değinerek, kadın sorununa ve çözümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundular. Örgütlenmenin önemine dikkat çeken kadınlar, kadın meclislerinde diğer kadınlarla bir araya geldikten sonra kendilerini daha güçlü hissettiklerini vurguladılar.
Üç bölüm halinde yayınlayacağımız haberimizde PSAKD Mamak Şubesi ve Kadın Meclisi Sözcüsü Fadime Türkyılmaz, PİRHA’ya yaptığı değerlendirmelerde, 3 yıl önce PSAKD bünyesinde ilk kadın meclisini kurduklarını belirterek, bilinçli, güçlü ve direngen çok sayıda Alevi kadının var olduğunu söyledi.
Kadınların örgütlenmesine yeterince önem vermediklerinin farkına vardıklarını da sözlerine ekleyen Türkyılmaz, Alevi kurumlarında oluşturulan kadın meclislerinin derneğin tüzüğüne bağlı olması gerektiğini, aksi halde bağlı olduğu başkanlığa ters geldiğinde lağvedilebileceğini ifade etti.
“BAŞKANLIĞA KARŞIYIZ, ÇÜNKÜ BAŞKANLIK DEMEK ERK DEMEKTİR”
Kendisine ‘başkan’ denilmesini istemediğini belirterek sözlerine başlayan ve Mamak yerelinde yaptıkları çalışmalara değinen Türkyılmaz şunları aktardı:
“Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadın Meclisi’nin başkanı diye tanımlamayın beni. Çünkü biz de başkanlık yok. Başkanlık erk gerektirir. Biz erke karşı olduğumuz için bizde başkanlık yoktur. O yüzden bizim adımız Mamak Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadın Meclisi’dir ve yürütmede birkaç arkadaşımız vardır. Ama bizde başkan yoktur. Biz kadın meclisi olarak pandemide kimsenin burnunu dahi dışarıya çıkaramadığı zamanlarda burada 100 küsur öğrenciyi giydirdik. Burada ekmeği aşı olmayan insanlara ekmek, aş götürdük ve bunu yaparken de havanın kararmasını bekledik. Çünkü bizde bir elin verdiğini diğer el görmez, bu öğretiyi önemli olan yaşamda hayata geçirmektir. Sadece lafta söylemek bizi Alevi kılmaz diye düşündüğümüz için böyle bir uygulama yaptık. Pandemi sürecinde zoom üzerinden kadın meclisi olarak eğitimler yaptık. Biz kadınlar bir araya gelmeliyiz, örgütlenmeliyiz, kadın emeğinin farkına varmalıyız ve kadınsız hiçbir şeyin olmayacağını, olmadığını hayata ve insanlara aktarmalıyız dedik. En son 25 Kasım dünyada kadına yönelik şiddete karşı mücadele gününde, kadın meclisi olarak bir panel gerçekleştirdik. Panelin sonunda da halaylar çektik. Belki bu ters gelebilir bazılarına ama bizim halaylarımız birlikteliği temsil eder, gücü temsil eder, dayanışmayı temsil eder.”
“İLK KADIN MECLİSİNİ MAMAK PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ OLUŞTURDU”
Türkiye’de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin 83 şubesi olduğu ve ilk kadın meclisini Mamak Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin oluşturduğu bilgisini veren Türkyılmaz, “3 yıl önce oluşturduk meclisimizi. Kurulduğumuz günden bugüne genel merkezi sürekli uyardık, kadın meclisleri oluşturun, diye. Antalya’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadın Meclisi’nin bir kurultayı oldu. Ancak ben buna kurultay demiyorum. Aslında o bir paneldi. Çünkü kurultay olması için bütün kadın meclislerinden görüşler alınıp, ortak bir görüş ortaya konmalıydı ama orada panelistler vardı ve konuşmalar yaptılar. Meclisimizi temsilen birkaç kadın arkadaşımız sadece konuşmalara katkıda bulundu. O yüzden bu bir panel değil kurultaydı. Tabii eksiklikler olacaktır ama pozitif bakıp önemli olan ilerleme kaydedebilmektir. Bu da bir ilkti. İlkler önemlidir. Bundan sonra da kadınlarımız kendilerini daha da geliştirecek ve daha büyük işlere imza atacaklardır” şeklinde konuştu.
“KADIN MECLİSİ TÜZÜĞE BAĞLANMALI, AKSİ TAKDİRDE BAŞKANA TERS GELDİĞİNDE MECLİS LAĞVEDEBİLİR”
PSAKD olarak kadınların örgütlenmesine birkaç yıl öncesine kadar yeterince önem vermediklerini ifade eden Türkyılmaz, son süreçte yapılan etkinliklerle bilinçli birçok Alevi kadının olduğunu fark ettiğini dile getirdi.
Kadın meclislerinin belirli bir başkanlığa değil de derneğin tüzüğüne bağlanmasını istediklerini belirten Türkyılmaz sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kadın meclislerimizin kurulduğu günden bugüne, kadın bilincine sahip bu kadar Alevi kadının olduğunu ben bilmiyordum. Bu benim de eksikliğim olabilir. Demek ki biz kadınlar sadece Pir Sultan şubeleri üzerinden iletişim kurarken kadınları ihmal etmişiz. Canavar gibi kadınlarımız var. Canavar gibi derken kürsüye çıkıp ne dediğini bilen, örgütlenmenin nasıl olması gerektiğini bilen kadınları dinledik. Kadın meclislerimiz kendi içerisinde, çalışmalarında özerk olmalıdır. Mamak’ta bu böyledir. Ancak her yerde bu şekilde olmalıdır. Kadın meclisinin yaptığı tüm işlemler Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tüzüğüne bağlı olmalıdır. Bakın tüzüğüne diyorum, yönetimine demiyorum. Burası çok önemli. Çünkü yönetim değişir ve yarın biz sizi tanımıyoruz diyebilir. Kadın meclisi böylelikle boşa düşebilir ama tüzüğe konulduğu takdirde kendi içinde özerk olarak kadınlar faaliyetlerini yürütebilirler. Kadın yönetimi genel merkeze bağlanmamalı, şube yönetimine bağlanmamalı. Eğer bağlanırsa oradaki başkana ters geldiği takdirde meclisi lağvedebilir. Bizim isteğimiz tüzüğe kadın meclislerinin konulmasıdır. Bizim dedeler grubu oluşturuldu. Dedeler aralarında başkan seçtiler. Birbirlerini yediler. Kadın meclisine başkan seçmemeliyiz. Başkan bir söylemdir, bir yapıdır. Buna da karşıyız. Yürütme kurulları oluşturulmalıdır ancak yürütme kurulları da görüştükleri konuları, aldıkları kararları tüm kadınlarla paylaşmalıdır. Eksiği ile artısı ile ortak bir akılla hareket edilmelidir.”
“EVDE BABALAR PATRON, KADIN İŞÇİ, ÇOCUKLAR ÇIRAKTIR”
Kadın sorununun siyaset üstü bir sorun olduğunu ve tüm kadınları kapsayıcı bir örgütlenmenin yaratılması gerektiğini vurgulayan Fadime Türkyılmaz; “Geçtiğimiz günlerde bizim genel merkezimiz bir afiş hazırlamış ve altına da ‘Kadın Meclisi’ yazmış. Afişte belirli bir kesime işaret edilerek şöyle diyor: ‘Kızlarımız kirli kilotlarını nereye koyacaklarını şaşırıyorlar?’
Bu afişi ben paylaşmam. Neden? Çünkü sadece bu ülkede, belli bir çevreye tecavüz edilmiyor ki. Yeryüzünde tüm kadınlar ve herkes tecavüze uğruyor. KESK’te araştırma yapmıştık ve en çok tecavüze uğrayan kadınların evli kadınlar olduğu ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz günlerde haberlere de yansıdı. 3 yaşında bir kız çocuğu öldürüldü, dedesi babası çıktı. Oğlu askerdeyken gelinine tecavüz etmiş. Bu afiş bu kadını yok sayıyor. Yaptığımız işlerde ortak aklı devreye sokarsak, ortak kararlar alırsak daha kapsayıcı olur. Kadının partilisi olmaz. Kadın sorunu siyaset üstü bir sorundur. Ben bu derneğe gelmeden önce evde birçok işle uğraşmak durumunda kaldım. Benim kızım da gelecekti ancak evde kalıp iş yapması gerekti. İşte bu bir sorundur. Görünmez emek dediğimiz şey, kadınları sosyal hayattan alıkoyuyor. Evde babalar patron, kadın işçi, çocuklar çıraktır. Bunu yıkamamız gerekir. Kadınlar olarak asla umutsuz değiliz” dedi.
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.