PİRHA – Erzincan’da Alevilere ve yerleşim yerlerine yönelik uygulanan politikalara ilişkin PİRHA’ya konuşan Erzincan PSAKD yöneticileri, devletin Maraş Terolar’da olduğu gibi Erzincan’da da Geçit Beldesi’ne yabancı uyruklu insanları yerleştirdiğini belirttiler. Öte yandan Alevi köylerine yönelik baskılara da değinen yöneticiler, köy boşaltma, baraj ve HES projelerine tepki gösterdiler.
Erzincan’da Alevilerin yerleşim yerlerine dönük politikalara ilişkin PİRHA’ya konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Erzincan Şube Sekreteri Fikri Demirel, Afganları, Alevilerin yoğunlukla yaşadığı Geçit Beldesi’ne yerleştirdiklerini söyledi. Demirel, “Bu devletin bilinçli bir projesi. Nasıl ki Maraş’ta Alevilerin yoğun olduğu Terolar’a getirip konteynırlar kurup 20 bin Suriyeliyi, aslında Suriyeli değil de oradaki değişik terör örgütlerinin mensuplarını yerleştirdilerse Erzincan’da da yaptılar” dedi.
OSMANLI’DAN BU YANA SÜREN POLİTİKALAR
Demirel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onları Alevi katliamlarında ve buna benzer şeylerde kullanacaklardır. Bizim açımızdan böyle gözüküyor. Devlet bilerek Alevilerin yoğun olduğu yerlere bu tür insanları yerleştiriyor. Sürekli Alevi nüfusunu azaltmak için. Nasıl ki 78’te Maraş’ta katliam yapıp insansızlaştırıp boşalttılarsa aynı proje Erzincan’da da devam ediyor. Geçit’e getirip Ahıska Türklerini, Afganları yerleştiriyorlar. Devletin Osmanlıdan beri süren Kürtleri Türkleştirme, Alevileri Sünnileştirme projesinin devamı. Ne kadar insanca amaçla yapıyoruz deseler de; bugün Ahıska Türklerinin geldiği bölgede savaş yok. Ve özellikle neden Erzincan’a getirildiler. İç Anadolu’ya neden götürmediler.”
Demirel, “Erzincan’da göçler 37-38’de, Alevilerin çoğunluğu batıya sürülmüş. Dersim’deki Alevilerle birlikte sürülmüşler. Arkasından 39’da deprem felaketi yaşanmış, yaklaşık 40 bin civarında insan yok oldu. Depremden sonra gidenlerin bir kısmı dönmemiş. Göç süreci hızlanmış. Erzincan’da yaşayanların yarısı dışarıdan gelenler” diye konuştu.
“GÖÇMENLERİ NEDEN ALEVİ KÖYLERİNE YERLEŞTİRİYORSUNUZ?”
PSAKD Erzincan Şube Başkanı Salih Ürün ise Erzincan’da Alevilere yönelik baskı politikalarını şöyle aktardı:
“Alevilerin üzerindeki baskılar Türkiye’de olduğu gibi Erzincan’da da aynı. Şu anda Kırgız Türklerinin, Afganların getirilip Geçit Beldesi’ne yerleştirilmesi ve buna benzer şeyler devam ediyor. Bunlara biz seyirci kalmıyoruz, sesimizi çıkartıyoruz ve suçlu sayılıyoruz.
Bu Erzincan’a has değil tabi, en yakın örnek Terolar. Alevilerin yoğun olduğu yere Suriye kampı kuruldu. Hem de Alevi köylerinin ortasına kamp yaptılar. Biz söylediğimiz zaman hemen art niyetlisiniz, misafirimiz onlar diyorlar. O zaman devlet sahip çıksın, neden Alevi köylerinin içine yerleştiriyorsunuz?”
“İNSANLAR GERİYE DÖNMESİNLER DİYE EVLERİ YOK ETTİLER”
Alevi köylerinin boşaltılmasına değinen Ürün, “90’lı yıllarda Dersim’e bakın; hiçbir köyü kaldı mı? Yok. Hepsi boşaltıldı. Evlerin hepsi yakıldı. Köyleri boşaltıp evleri niye yıktınız. Bingöl’ün yine aynı şekilde. Kendi köyümde; zorla insanları çıkardılar. Gideceksiniz, sizi beklemek zorunda değiliz dediler. Bizden sonra yeni yapmış olduğumuz evlerin hepsini bombaladılar. Nedeni; bir daha insanlar tekrar o köylere dönmesin diye” dedi.
Ürün, konuya ilişkin şu örnekleri verdi:
“Kiğı’nın bir köyü yine; her tarafı Alevi köyleri, hepsi boşaltılmış. Biz kimsenin yerinden olmasını istemiyoruz, dili, dini ırkı mezhebi ne olursa olsun hiç kimsenin yerinden edilmesini istemiyoruz. Ama orada olan ister istemez insanlarda şüphe uyandırıyor; oradaki küçük bir Sünni köyü, olduğu gibi duruyor ama çevresindeki Alevi köylerinin hepsi boşaltılmış.”
“BARAJ VE HESLER EN ÇOK ALEVİ KÖYLERİNE YAPILIYOR”
Alevilerin yerleşim yerlerine kurulan baraj ve HES’ler hakkında bilgi veren Ürün, şunları kaydetti:
“Barajlar en fazla Alevi köylerinin olduğu yerlerde yapılıyor. Erzincan’da, Dersim’de Bingöl çevresi barajlarla çevrili. Bölge ada haline getiriliyor. Neden hep Alevi köylerinin olduğu yerlere yapıyorsunuz? Örneğin Dersim’de ziyaretlerimizin olduğu yerleri su altında bırakıyorsunuz. Bu benim inancıma bir saldırı değil midir? Erzincan’da yine aynı şekilde; Fırat’ın kenarındaki köyler, baraj altında kalan araziler yüzde 80’i 90’ı Alevi köyleri. Sansa’da baraj yapılmaya çalışılıyor, hepsi Alevi köyleri. HES’lerin çoğu yine aynı şekilde; doğal kaynaklarımızı elimizden alıyorlar. Tercan’da HES yapılacak. İnsanların içme suyunu HES’e bağlıyorlar. İnsanlar tarım, hayvancılık yapıyorlar. İnsanların ekmeğini elinden alıyorlar. Bu adaletsizlikler nereye kadar yapılacak?”
Hüseyin Yaşar SEZGİN/ERZİNCAN
Yoruma kapalı.