Alevi Haber Ajansi

Eren Yıldırım Dede’den Muharrem Orucu mesajı-VİDEO

PİRHA- Muharrem Orucu 19 Temmuz’da başlıyor. “Kerbala; dava insanlık davası” başlığıyla bir mesaj yayınlayan Okmeydanı Cemevi Dedesi Eren Yıldırım, “Yolumuza sahip çıkalım ki; Hakk da bize bu zor zamanlar geçirdiğimiz dünyada sahip çıksın, Hızır carımıza yetişsin, zalimlerin zulmü son bulsun, Şah-ı Merdan yolumuza yoldaş olsun” dedi. 

Okmeydanı Cemevi Dedesi Eren Yıldırım, 19 Temmuz’da başlayacak Muharrem orucu vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Yıldırım, “Kerbela Hüseyin’in sahrasıdır. Özgürlük Hüseyin’in kavgasıdır. Mertlik, yiğitlik Hüseyin’in dehasıdır. Dava insanlık davasıdır” dedi.

Yıldırım, “Kerbela; geçmişi inkâr edebilirsiniz, geçmişe karşı çıkabilirsiniz ama geçmişi yok edemezsiniz. Eğer geçmişi yok ederseniz, geleceğinizi iyi kuramazsınız, Çünkü geçmiş geleceğin ibretidir. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. Bu nedenle Kerbela’yı anmak insanlığın gereği olmalıdır. Kerbela’da İmam Hüseyin bir insanlık abidesidir. İmam Hüseyin Kerbela’da ileri sosyal demokrasi öncüsü ve şehididir. Kerbela’yı anarken, İmam Hüseyin’in şahsında bütün mazlumlar anılır. Yezid’in şahsiyetsizliğinde bütün zalimler lanetlenir, kınanır. Kerbela, zalimin dört günlük dünya saltanatı uğruna işlediği faciadır. Kerbela, hırsın, nefsin, ihtirasın ve doyumsuzluğun yol açtığı bir insanlık utancıdır. Kerbela, Yezid zulmüyle eyleme dönüşmüş bir vahşet örneğidir” dedi.

Yıldırımın yayınladığı metnin tamamı şöyle:

“Muharrem Orucu; biz Aleviler için Adem Peygamber’den başlayarak bütün peygamberlerin yerine getirdikleri bir ibadettir. Bunun yanı sıra başta Hz. Hüseyin olmak üzere On İki İmamların şahadetleri ve tüm ezilen mazlumlar adına çekilen bir yastır. Bundan dolayıdır ki Muharrem Orucu’nun diğer bir adı da Yas-ı Matemdir. Muharrem Orucu, insanın kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesine davettir. Nefsini terbiyeye, Hacı Bektaş Veli’nin de buyurduğu gibi nefsini bilmeye vesiledir oruç. Aleviler olarak Muharrem Orucu ile Hz. Adem’den günümüze gelen bir ibadeti yerine getirirken aynı zamanda Hz. Hüseyin’in şahsında Ehlibeyt’e, Ehlibeyt’te temsilini bulan insanlık değerlerine bağlılığımızı yineliyoruz. Yezid’e ve Yezid’de sembolleşen bütün kötülüklere lanet ediyoruz. Mazlumların yad edildiği, zalime/zulüme boyun eğilmediği, haksızlıklara karşı haykırış ayı.

Bizler, Alevi inancına, yoluna, kimliğine sahip çıkan bireyler olarak, çok net ve Zeynep Ana kadar cesur olmamız gereken zamanlardan geçiyoruz. Yezid gibi açık düşmanlardan başka, Mervan gibi sinsi düşmanların ortalıkta cirit attığı, Hızır paşaların küçük çıkarları uğruna işbirliğine hazır beklediği, Yol’una sıtk-ı sadakatle bağlı yurttaşların sindirilmeye çalışıldığı, içeriden işbirlikçilerle manipüle edildiği bir dönem yaşıyoruz. Hala Muaviye’nin bıraktığı kötülük ateşi, semalarda kol geziyor. Cinsiyetçi bir yaklaşımla sapık ruhlu insanlar tarafından kadınlar tecavüze uğruyor, katlediliyor. İnsanın yaşam ve nefes alanı olan doğa/ormanlar katlediliyor. Kurtun, kuşun kuzunun hakkını isteyen Anadolu insanın yerini onları katleden, onları can olarak görmeyen bir anlayış yakıp/yıkıyor. Yezid ve Emevi anlayışı ve bu zihniyet, hakimiyetini kurmuş, kurumlaştırmış ve kalıcı hale getirmiş. Görüntüde kimse Yezid’in yolundayız demiyor. Ancak söylem farklı olsa dahi eylemler Yezidçe yapılıyor. Onun içindir ki çağımızın yol sürenleri, bundan öncekiler gibi matem tutmaya devam ediyorlar. Biliyorlar ki değişen coğrafyaların, geçilen asırların, medeniyetin, insanlığın, demokratlığın, mertliğin bu zihniyet açısından bir anlamı, önemi, değeri yok. İşte tam bugünlerde, biz Ali’ye Selman olanlar; fikirlerimiz net, duruşumuz net olmalı. Hiçbir konuda şüpheye düşmeden, korkmadan; bu yolun talibi olmak dışında bir şansımız yok. Bu yol ki; Kal-u Bela’dan beri bizim yaşam kanunumuzdur. Elimizin, dilimizin, belimizin kilididir. İçtiğimiz suyun gözesi, paylaştığımız lokmamızın zerresidir.

“YOLUMUZA SAHİP ÇIKALIM”

Bu yola sahip çıkalım canlar!
Bugünün Yezidlerine karşı Hüseyni bir duruş sergilemek, ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık zulüm günlerinde hakikati haykırmak, zalim anlayışa karşı, özgürlüğü, eşitliği ve adaleti savunmak cümle canların görevi ve yolumuzun gereğidir.

Yolumuza sahip çıkalım ki; Hakk da bize bu zor zamanlar geçirdiğimiz dünyada sahip çıksın, Hızır carımıza yetişsin, zalimlerin zulmü son bulsun, Şah-ı Merdan yolumuza yoldaş olsun. Hz. Hüseyin gibi yiğit, Zeynep Ana gibi dik durup insanlık onuruna, gururuna, davasına sahip çıkmak için tüm canları Muharrem ayında 12 imamlar aşkına, Kerbela’da şehit olan imamlar aşkına, katledilen kadınlar aşkına, yakılan/yıkılan doğanın aşkına, bu davaya sahip çıkmaya ve inancımızı hep birlikte yaşamaya davet ediyorum. Muharrem Orucu 19 Temmuz- 30 Temmuz 12 gün boyunca Okmeydanı Cemevimiz’de saat 19:30’da Muhabbet, 20:40’da Oruç açma lokması olacaktır. Tutacağımız Muharrem orucu, çektiğimiz Kerbela ve mazlumların yası Hakk katında kabul ola.”

 (HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak