PİRHA- Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Fevziye Köyü sınırları içerisinde bulunan Eren Ağacı, köylüler tarafından kutsal kabul ediliyor. Yakınlarında herhangi bir yatır ya da türbenin bulunmaması dikkat çekerken, köyün muhtarı Şükrü Kirtik, ağacın çok eski olduğu ve birçok badire atlattığı için kutsal kabul edildiğini söylüyor.
Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Fevziye Köyü, Alevi, Sünni, Arap, Çerkes ve Yörüklerin yıllardır bir arada yaşadığı bir köy. Köyde ‘Eren Ağacı’ adıyla bilinen bir de dilek ağacı var. Sadece Aleviler tarafından değil köyde yaşayan diğer kesimler tarafından da kutsal sayılan Eren Ağacı’nın 1400 yaşında olduğuna dair rivayetler mevcut.
İnsanlar gerçekleşmesini istedikleri dilekleri için Eren Ağacı’na birer çaput bağlıyor. Kimi çocuklarının iyi bir okul kazanması, evlenmesi, askerden sağ salim gelmesi gibi dilekler dilerken kimileri ise anne babası, eşine ve tüm sevdiklerinin geleceği için iyi dileklerde bulunuyor.
EREN AĞACI KÖYLÜNÜN TOPLANMA YERİ
Eren Ağacı’nın yakınların yatır ya da türbe benzeri bir yapı da bulunmuyor. Köyün muhtarı Şükrü Kirtik’in anlatımına göre Eren Ağacı çok eski olduğu ve birçok badire atlattığı için yöre halkı tarafından kutsal sayılıyor. Yine muhtar Kirtik’in dediğine göre insanlar adaklarını, kurbanlarını burada kesip, 6 Mayıs Hıdırellez bayramlarını da ağaç çevresinde kutluyorh. Yani burası aynı zamanda köylünün toplanma yeri.
ESKİ YERLEŞİM YERLERİNDEN
Ağacın yakın çevresinin ilk yerleşim yerlerinden olduğunu söyleyen Kirtik, “Bu ağacın kuzeyi ilk yerleşim birimiymiş. 100 küsur yıl önce vebadan, koleradan toplu ölümler başlamış. Burada ölenleri de götürüp aşağıdaki mezarlığa gömmüşler. Önceleri ölümler 3-5 kişi olurken daha sonra bu ölümler çok artmış. Böyle olunca da insanlar demişler ki ‘burada hepimiz öleceğiz burayı terk edelim’. Burayı terk edip Dalaman taraflarına dağınık olarak yerleşmişler. Sonra yerleşim yavaş yavaş geriye doğru gelmiş” diye ifade ediyor.
Ortaca Belediyesi ile birlikte Eren Ağacı’nın etrafını temizleyip burada bir mesire alanı yapmak istediklerini belirten Kirtik, kendisine Anıtlar Kurulu’ndan bir yazı geldiğini ve yazıda söz konusu bölgenin eski yerleşim birimlerinden olduğu, tarihi kaleler, kuleler, kilise ve yer altı bağlantı tünelleri olduğu ve birinci derece sit alanı olduğu için burada mesire alanı yapılamayacağı ve kazı çalışmaları yapılacağının yazdığını kaydediyor.
Eren Ağacı’nın yakınlarında bir de kaynak suyu bulunuyor. Kirtik, bu suyu atalarının arıklarla dağdan getirdiklerini ve içenlerin bu suyun tadına doymadıklarını da aktarıyor.
Rohat EMEKÇİ/İsmail SİVASLI
MUĞLA
Yoruma kapalı.