PİRHA-Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı ve Baba Mansur Ocağı’ndan Erdoğan Sevin Dede, Xızır Ayı’na dair PİRHA’ya konuştu. 6 Şubat depremlerinde Alevi toplumunun depremzedelerin Xızır’ı olduğunu vurgulayarak, yaraların sarılması için dayanışmanın sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
Xızır ayı Aleviler için kutsaldır; kurtarıcıyı, bolluğu, bereketi, barışı, sevgiyi ve baharı müjdeler. Xızır günlerinde pirler talipleriyle buluşur, cem erkânları kurulur.
Xızır orucu tarihleri Anadolu ve Mezopotamya’nın çeşitli bölgelerinde değişiklikler gösterse de ocak ayının sonlarından itibaren başlayarak Şubat ayı ortalarına kadar devam eder. Oruçlar bazı yörelerde 7 gün tutulur. Dersim yöresinde köy ve ocaklara göre değişkenlik göstererek 4 farklı haftaya yayılır. Bu tamamen coğrafi şartlar ve pirlerin talipleriyle buluşabilmesiyle ilgili bir durumdur.
Xızır orucu gece yarısından itibaren başlar ve akşam gün batımına kadar devam eder. Xızır oruçlarıyla beraber sadece bir yıl geride kalmaz, aynı zamanda bütün canlılar açısından oldukça zorlu geçen kış şartları da yavaş yavaş sona ermeye başlar.
Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevin Dede, Xızır’ın anlam ve önemine ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
Sevin, Xızır ayının Alevi inancının en önemli kutsal günlerinden biri olduğunu belirterek, “15 Ocak, 15 Şubat tarihleri arası bir ay süreyle Xızır ayıdır. Bu ayda Alevi coğrafyasında yaşayan Aleviler geçmişten günümüze gelen o gelenekleriyle dört hafta süresince 3 ya da 5 gün oruç tutarlar. Oruçlarını bitirdikten sonra da perşembeyi cumaya bağlayan akşam da cem yapılır. Geçmişten geleceğe daima bizim sığındığımız o yüce dağlar gibi bir mekandır. Tıpkı yine geçmişten günümüze akan Munzur suyu gibi bir kutsal ırmaktır. Bizim her zara, zora, dara düşürdüğümüzde çağırdığımız bir değerdir Xızır” dedi.
6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçtiğini vurgulayan Sevin, şunları söyledi:
“O depremlerde aileler birçok varlıklarını kaybettiler. Bu depremden sonra gerek Türkiye’de gerekse Avrupa’daki Alevi kurumlarımız gerçekten çok büyük bir gayret gösterirler. Büyük kampanyalar açtılar. Gıda, kıyafet topladılar. Ayrıca parasal yardımda bulundular. Düzenlenen etkinliklerle katkıda bulundular. Ve bütün bunların büyük bir bölümü cemevleri üzerinden yürüdü.
“DEPREM BÖLGESİNDEKİLERE EN BÜYÜK DESTEK ONLARIN XIZIRI OLMAKTIR”
Xızır’dan bahsederken Xızır dar günün dostudur, dara, zora düşenin yardımına koşandır. Deprem bölgesinden diğer illerimize taşınan ve buralara gelen insanlara bizim yapacağımız en büyük destek onların Xızırı olmaktır. Bütün bunların üstesinden gelmek birlik ve beraberlik içerisinde bunların derdine derman olmaktır. Onlara yardımcı olmaktır. Sağ olsunlar birçok insan bunu başarıyla yerine getirdi ve özellikle cemevlerimiz üzerinde de bu destekler iyi sağlandı.”
Anadolu topraklarında yaşayan bütün kimliklerin, inançların kültürlerin hatta siyasi anlayışların, barış, huzur ve dostluk içerisinde birlikte yaşamalarını Xızır ayında Hak’tan niyaz eden Erdoğan Sevin Dede, “Biz bu topraklarda hep beraber yaşamak zorundayız. Biz bu topraklarda acılar yaşadık. Aleviler olarak acı günler yaşadık, yakıldık, kesildik, bir sürü sıkıntı gördük. Bizim yaşadığımız bu sıkıntılara rağmen bundan sonra bizim çocuklarımızın, torunlarımızın bunları yaşamaması lazım. Bunu yaşamamaları için de daima hoşgörü kültürünü aşılamaları lazım. Çünkü gelecekte de Aleviler, Sünnilerle, Sünniler, Alevilerle, Türkler, Kürtlerle, Lazlar, Çerkezlerle yani bu coğrafyada yaşayan her kimlik ve inanç beraber yaşamak zorundadır” diye konuştu.
Tüm toplumun insan olma paydasında buluşması çağrısında bulunan Erdoğan Sevin Dede, “Birbirimize karşı hakkımızı hukukumuzu doğru kullanmaktır. Sen inanıyorsan ben de inanıyorum. Senin siyasi anlayışın varsa benim de siyasi anlayışım var. Senin kimliğin varsa benim de kimliğim var. O zaman biz bunları birbirimize karşı silah olarak değil, barışın güvencesi olarak iletmemiz lazım ki bundan sonra bu coğrafyada acılar olmasın. Bozatlı Hızır cümlesinin yar ve yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.