PİRHA-Ankara’da cemevlerine saldırı düzenleyen sanıkların tahliye ve beraat ettirilmelerine tepki gösteren Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şube Başkanı Nurettin Erdoğan, “Kişi hak ve özgürlüklerine saldırı, bir insanlık suçudur. Buna verilecek cezalar da bellidir. Sanığın akli dengesi yerinde olmasına rağmen tahliye edilmesine yönelik karara karşı mücadelemiz devam edecektir” dedi.
Ankara’da 30 Temmuz’da Şah-ı Merdan Cemevi, Tuzluçayır Ana Fatma Cemevi, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı ve Gökçebel Köy Derneği’ne eş zamanlı saldırı düzenlendi. Cemevlerine düzenlenen saldırı davasında, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca tahliye edilirken, iki sanık da berat ettirildi. Saldırıyı düzenleyenlerin serbest bırakılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şube Başkanı Nurettin Erdoğan, Alevi kurumlarına/cemevlerine yapılan eş zamanlı saldırıları ve mahkeme kararına ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“İKTİDAR ALEVİLERİN TALEPLERİNİN HİÇBİRİNE OLUMLU CEVAP VERMİYOR”
Cemevlerine yapılan saldırılara yönelik iktidarın kulak tıkadığını dile getiren Nurettin Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Alevilerin kutsal ve inanç değerleri olan cemevlerine yapılan saldırının sonuçları ve buna karşı bizim yapmış olduğumuz mücadeleler ve eylemler hiçbir işe yaramamış oldu. Tabii ki mevcut iktidar yıllardan beri bizim taleplerimize kulak tıkıyor, Alevlerin taleplerinin hiçbir tanesine olumlu cevaplar vermiyor. Bu da, ülke içindeki bu tür zihniyete sahip güruhları cesaretlendiriyor” dedi.
“BU ORGANİZE BİR İŞTİR”
“Arka arkaya 4 cemevine eşzamanlı saldırı yapılıyor, bunu kim yapabilir?” diye soran Erdoğan, konuşmasının devamında şunları ifade etti.
“Basit bir vatandaş veya herhangi bir akli dengesi yerinde olmayan bir kişinin yapması mümkün değil, bu organize bir iştir. Çünkü arada bir süreç vardır, o zaman sürecinde 4 ayrı yere saldırının arkasında daha başka faillerin olduğu açık ve alenidir. Burada bizlerin yapmış olduğu başvurular, şikayetler, itirazlar, bu konu hakkında mahkemelerden beklentilerimiz bellidir ve bu tür kişilerin, kutsallara yapılan saldırıları insanlar arasında ikilik yaratmaya, ayrıştırmaya sebep vermekte. Bu, kin nefret ve düşmanca bir oluşum yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEDE NE ADALET, NE DE MÜLK KALDI”
Gerekli yerlere gerekli biçimde mesajlarını ilettiklerini, dilekçelerini sunduklarını ve davacı olduklarını söyleyen Erdoğan, “Mahkemelerden maalesef gerekli hassasiyeti göremiyoruz. Oturdukları mevkilerin arka tarafında ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor ama ülkede ne adalet kalmış ne de mülk. Sadece orada iki sandalye iki masa birleri oturup kendi keyiflerine göre keyfi kararlar veriyorlar” dedi.
“SADECE ALEVİLER DEĞİL TOPLUM OLARAK HEP BİRLİKTE MÜCADELE YÜRÜTMELİYİZ”
Kişi hak ve özgürlüklerine saldırının bir insanlık suçu olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Bunun da anayasada yeri bellidir, verilecek cezalar da bellidir. Nitekim savcılık sanığın 12 yıl 10 ay hapisle cezalandırmasını istedi, maalesef mahkeme talebi yerine getirmedi. Üstelik bu kişinin akli dengesi yerinde olduğuna dair rapor alınmasına rağmen. Bu kararlar açıkça Alevi toplumunu incitmektedir. Sadece burada, Anadolu coğrafyasında yaşayan Alevilerin değil, bütün toplumun bunlara karşı bir seslenişi, bir haykırışı olması gerekir, bütünlük içinde birlikte mücadele vermeliyiz”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.