PİRHA-PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Ankara’da yapılan Madımak Katliamı Belgeselinin ilk gösterimini PİRHA’ya değerlendirdi. Erçe, “Türkiye’nin her bölgesine ulaşacağız. İkinci gösterimimizi İzmir’de hemen önümüzdeki Cumartesi günü, 25 Mayıs’ta yapacağız” dedi. Erçe, “Bizim asıl muradımız 2 Temmuz Katliamı’nın aslında bir insanlık davası olduğunu ve işlenen suçun da insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu belleklere kazımak” ifadesini kullandı.
Dinci-faşist kalabalık tarafından 33 insanın yakılarak öldürüldüğü Sivas Madımak Oteli Katliamı’nın üzerinden 31 yıl geçti ancak asıl sorumluluğu olanlar adalet önünde hesap vermedi. Açılan tüm davalar zaman aşımına uğratılarak katliamı planlayanlar adeta gizli tutuldu. Alevi toplumu için derin bir yaranın adresi olan Madımak Oteli, geçen bunca yıla rağmen hala ‘Utanç Müzesi’ne dönüştürülmedi.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğünde ve Alevi kurumlarının desteği ile oluşturulan “Çok Kötü Bir Şey Oldu”-Madımak Katliamı ve Ötesi Üzerine Bir Film’in ilk gösterimi 18 Mayıs’ta Ankara’da yapıldı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, belgeselin ilk gösterimini PİRHA’ya değerlendirdi.
“ASIL MURADIMIZ, 2 TEMMUZ KATLİAMI’NI İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ BİR SUÇ OLARAK BELLEKLERE KAZIMAK “
Cuma Erçe, Ankara’da yapılan ilk gösterime katılımın çok yoğun olduğunun altını çizdi. Erçe, belgeselin hafızaları tazelemek açısından çok önemli olduğuna vurgu yaparak, “Hem tarihe not düşmek hem Sivas iki Temmuz Madımak Katliamı’nı hafızalarda tazelemek hem de gelecek açısından yeni nesillere bu insanlığa karşı işlenmiş suçu bütün ayrıntılarıyla, arka planlarıyla anlatabilmek adına böyle bir belgesel hazırlandı” dedi.
Belgeselin aslında beş projeden biri olduğunu, her projenin birbirini destekler pozisyonda olduğunu söyleyen Erçe, “Dünyada ilk gösterimini Ankara’da Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik. Bu süre içerisinde çok yere dokunma fırsatı yakaladık. Bütün kurumlar, siyasi partiler, sendikalar, dernekler, odalar ve tabii ki halkımız, üyelerimiz, Alevi kurumları ve bu bizim açımızdan bu meseleyi bütün kesimlere anlatma fırsatı doğurdu. Çok da iyi bir katılımla bu izlendi. Dönüşler de çok iyi oldu. Açıkçası biz bu kadarını bilmiyorduk, bu kadarını beklemiyorduk. Böyle bir vahşeti özellikle genç nesil, bizim gibi o dönemi yaşayanlar kadar çok anlayamıyordu. Ama artık bunu hafızalardan silmek isteyenlerin artık şansı kalmadı. Çünkü artık dijital dünyada, tüm dünya bir tık ötesine ulaşabiliyor. Hem belgeselle hem sanal müzeyle hem tarih konuşmalarıyla, sözlü tarihle hem de kütüphaneyle artık bütün insanlık, gençler özellikle buna çok kolaylıkla ulaşabilecekler. Bizim asıl muradımız 2 Temmuz Katliamı’nın aslında bir insanlık davası olduğunu ve işlenen suçun da insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu belleklere kazımak ve bu mücadeleyi kuşaklara taşımak. Geçen yıl 30. yıldı, bu yıl 30+ 1. yıl diyeceğiz. Çünkü bu yıla biz birinci yıl gibi bakacağız ve bundan sonraki etkinliklerimizi bu çerçevede sürdüreceğiz. Yani tüm çabamız hem Sivas’la hem Sivas öncesiyle hem de Sivas sonrasıyla yüzleşme çabasıdır. Hesap sorma çabasıdır” diye belirtti.
“BELGESELİN İKİNCİ GÖSTERİMİ 25 MAYIS’TA İZMİR’DE YAPILACAK”
Belgesel gösterimlerinin farklı illerde de devam edeceğini belirten Cuma Erçe şunları söyledi:
“Belgeselin ilk gösterimi Ankara’da gerçekleşti ama bu son gösterimi olmayacak. Türkiye’nin her bölgesine ulaşacağız. İkinci gösterimimizi İzmir’de hemen önümüzdeki Cumartesi günü, 25 Mayıs’ta yapacağız. Onun ardından Adana gösterimimiz olacak. Adana’dan sonra Samsun’a taşınacak bu gösterim, Samsun’u da Karadeniz bölgesini temsilen seçtik. Samsun’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Balıkesir’e, Balıkesir’den Diyarbakır’a uzanacak. Ayrıca da Dersim festivali bölümünde de bu belgeselin yer alması için Dersim Belediye Başkanı’yla görüştük. Dolayısıyla her bölgede bu belgesel gösterilecek. 2 Temmuz günü de Avrupa’da sinemalarda gösterime girecek. Sonra festivallere gidecek. Festivaller sonrasında da yaygın gösterime girecek.”
Erçe, bu belgeselde Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun çok büyük bir emeği, öncülüğü olduğunu belirterek, “Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonumuzun eşit başkanlarına, konfederasyonumuzun bileşenlerine ve bu belgesele lokmalarıyla katkı sunan her bir cana ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Türkiye’deki Alevi kurumlarımıza da çok önemli bir işi yerine getirdikleri için teşekkür ediyoruz. Elbette örgütümüz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği önemli bir iş yaptı. Gençliğimiz çok iyi çalıştı. Her bir gencinize, her bir canımıza lokmasını sunan, katkısını sunan, emeğini ortaya koyan her bir cana teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Buse Nehir DEMİR/PİRHA
Yoruma kapalı.