PİRHA- Zorunlu din derslerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Eski Genel Başkanı Ercan Geçmez, sivil itaatsizlik eylemlerinin yapılması gerektiğini belirtti.
HABERİN VİDEOSU
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen Türkiye’de uygulanan zorunlu din dersleri ve yeni eğitim müfredatına ilişkin Alevi kurum ve başkanlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Eski Genel Başkanı Ercan Geçmez, yeni müfredata ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Yeni hazırlanan eğitim müfredatının Arap ülkelerinden etkilenilerek hazırlandığını belirten Ercan Geçmez, “Şu an Müslüman kardeşlerin eğitim programını incelediğimizde Türkiye’deki müfredatın tamamının oradan geldiğini çok net görürsünüz” dedi.
“ALEVİ NÜFUSU CİDDİ AZALACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR!”
Alevi örgütlerinin sivil itaatsizlik eylemlerini daha fazla yapmaları gerektiğini ifade eden Geçmez, sadece basın açıklamalarıyla bu işin olamayacağını gördüklerini kaydetti.
Geçmişte zorunlu din derslerine karşı yapılan yürüyüşlerin ve sivil itaatsizlik eylemlerinin yeniden yapılması gerektiğine dikkat çeken Geçmez, şunları ifade etti:
“Hatırlarsanız 15 dergahımızdan zorunlu din derslerine karşı bir yürüyüşümüz vardı. Bu önemli bir yürüyüştü. Adalet yürüyüşüydü; eşitlik, özgürlük yürüyüşüydü. Zorunlu din derslerine karşı bir yürüyüştü. Bence Aleviler yeniden bu yürüyüşlerine kimseye zarar vermeden sivil itaatsizlik eylemlerini gerçekleştirmek zorundalar. Bunu gerçekleştiremezlerse Alevi nüfusu ciddi azalacak gibi görünüyor.”
“YENİ NESİL KENDİ GEÇMİŞİNE DÜŞMAN OLACAK!”
Yeni neslin yeni müfredatla birlikte kendi geçmişlerine düşman kesileceklerini söyleyen Geçmez, bunun önüne geçmenin yolunun sadece Alevi kurumlarının mücadelesiyle olmayacağını bizzat Alevilerin, çocuklarının bu dersleri almamaları için mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
“NE OLACAK BUNU DA ÖĞRENSİNLER DEMEMELİLER”
Geçmez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne olacak bunu da öğrensinler dememeliler. Belki bugün bir şey olmaz ama 50 yıl sonra o çocukların onların çocukları olmayacağını bilmeleri gerekiyor. Türkiye ne yazık ki bir hukuk devleti değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM’in bu konuda kararları var. Örgütümüzün de almış olduğu kararlar var. Hukukun olmadığı bir devlette yapılabilecek tek şeyin sivil itaatsizlik olduğuna inanıyorum.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.