PİRHA-Hakk’a yürüyüşünü birinci yılı dolayısıyla şair ve yazar Emirali Yağan için İstanbul’da anma etkinliği düzenleniyor. Programda konuşan Eylem Akgüzel Yağan, “Emirali zor bir hastalık ile mücadele ederken, korkuya sığmayan sanatçılardan birisiydi. Merakından, öğrenme arzusundan, yazma tutkusundan son anına kadar vazgeçmedi” dedi.
Geçen yıl Hakk’a yürüyen Dersimli şair ve yazar Emirali Yağan için Maltepe Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde anma etkinliği düzenlendi. Fotoğraf ve kişisel eşya sergisiyle başlayan etkinliğe Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Başkanı Özkan Tacar, Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Başkanı Selman Yeşilgöz ile çok sayıda kişi katıldı.
“KORKUYA SIĞMAYAN BİR SANATÇIYDI”
Programın açılış konuşmasını Eylem Akgüzel Yağan yaparken, Yağan’ın yaşam öyküsünün yer aldığı kısa film izletildi. Eylem Akgüzel Yağan konuşmasında şunları söyledi:
“Ölümün panzehirini sorsanız, hatırlamak ve unutmamaktır diyebilirim. Emirali zor bir hastalık ile mücadele ederken, korkuya sığmayan sanatçılardan birisiydi. Merakından, öğrenme arzusundan, yazma tutkusundan son anına kadar vazgeçmedi. Olağanüstü bir çaba ve direnişle kitaplarını tamamladı. Yıllarını hatta yaşamını verdiği Dersim Defterleri 2’yi de tamamladı.
Sözünün sonu yok. Kara kutusundan daha neler çıkacak, hep birlikte göreceğiz. Bugün burada görüyorum ki, Emirali Yağan sayısız kanadıyla bir kuş olarak uçmaya devam ediyor. Anısına Dersim’de bir hatıra ormanı yaratacağız. Emirali adına bu yıl Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na ufak bir bağış yapıldı. Bu anma onun güçlü ve yaygın köklerinin dayanışmasıyla ortaya çıktı.”
“DERSİM’İ BÜTÜN DÜNYAYA ANLATTI”
Film gösterimnin ardından moderatörlüğünü Halide Yıldırım‘ın üstlendiği söyleşide Prof. Dr. Şükrü Aslan “Edebiyatın coğrafyasından coğrafyanın edebiyatına”, Neşe Yaşın “Emirali Yağan: Vicdanı yurt edinen şair”, Akın Yanardağ ise “Her yerden hiçbir yere antikahramanlar” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.
Konuşmasında Yağan’ın edebi kişiliğine değinen Prof. Dr. Şükrü Aslan şu ifadeleri kullandı:
“Coğrafyamız çok enterasan bir politik müdahaleye maruz kalmış bir coğrafya. İnsanlar kitlesel kırıma uğradı. 1950’ler ve 1960’larda dünyaya gelen kuşağı hayatı, bütün dünyayı Dersimlilere anlatmak gibi politik bir görevle geçti. Dünyayı Dersimlilere anlatmak daha sonra Dersim’i dünyaya anlatmaya döndü. Emirali edebiyat alanında bunu çok iyi yapan kişilerden birisidir. Gelecek nesillere bıraktığı en çarpıcı şey kadim coğrafyanın medeniyetini bütün dünyaya anlatmak oldu.
Aslan’ın ardından söz alan Neşe Yaşın ise “Emirali Yağan’ın şiiri yaralı kimliğinin halini taşır. İç sesindeki bilgelik acılar coğrafyasından devraldığı bir şeydir belki de. Doğunun tedrisatından geçmiş bir batılı buluruz onda. Emirali Yağan’ın gerçek yurdu vicdanıdır. Adalet arayışına çıkmış bir vicdan. Dilin içinde kendi dilinin sessizliğini arar. Gitmek uzun bir öyküdür onun için” dedi.
Programın son bölümünde ise arkadaşları Emirali Yağan’a ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Devrim FINDIK/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.